Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3783 E. 2022/317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında, davalı murisin mirasçılarının tamamının davaya dahil edilmesinden sonra, mahkemenin elden bağışlama iddiasını kabul ederek davanın reddine karar vermesi üzerine davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazlar hakkında başka bir mahkemede derdest bir dava bulunması ve davaların aynı konuyu ilgilendirmeleri nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilerek birlikte görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Kadastro sonucu Çalköy Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 65, 81 ve 182 ada 96 ve 149 parsel sayılı 1.297.45, 90.91, 330.70 ve 2.523,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., aynı yer 161 ada 150, 147; 182 ada 148 parsel sayılı 603.82, 803.78 ve 2.534,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenle ... adına; 122 ada 84, 68, 161 ada 145 ve 271 parsel sayılı 937.05, 767.35, 894.59 ve 1.772,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar aynı nedenle ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

I. DAVA

Davacı ..., çekişmeli taşınmazların kök muris ...’tan geldiği ve terekesinin taksim edilmediği iddasıyla taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar, çekişmeli taşınmazların kök muris Şaban tarafından kendilerine hibe edilerek zilyetliğin devredildiği gerekçesiyle davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.12.2013 tarihli ve 2012/424 Esas, 2013/985 Karar sayılı kararıyla kök muris Şaban’ın terekesinin taksim edilmediği ve çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı ...’in de miras payı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairece “davalı ölü ...'ın tüm mirasçılarının davaya katılmaları sağlanarak usulen taraf teşkilinin sağlanması” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.

3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2018 tarihli ve 2016/341 Esas, 2018/10 Karar sayılı kararıyla tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların taşınır mal niteliğinde olduğu, dava konusu taşınır mal niteliğinde olan tapusuz taşınmazların murisin sağlığında erkek çocukları arasında paylaştırıldığı ve zilyetliğinin erkek çocuklara devredildiği, tapusuz taşınmazlarda zilyetlikten ibaret olan hakkın devri sureti ile yapılan elden bağışlama sözleşmelerinin hiçbir biçim koşuluna tabi olmadığı, bu nedenle gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarrufların geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, temyiz dilekçesinde özetle, çekişmeli taşınmazlar hakkında Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/69 Esas sayılı dosyasında derdest bir davanın bulunduğunu ve bu dosyanın ilk celsesinde davalılar tarafından davanın kabul edildiğini, çekişmeli taşınmazların kök muris ...’tan intikal ettiği ve terekesinin taksim edilmediğini, davacının halen terekede annesi Şahiza’dan gelen miras payının bulunduğunu belirterek 2016/341 Esas, 2018/10 Karar sayılı kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi tanzim edilmiş tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesi.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinin 1. bendinde “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmü düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. bendinde ise “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” hükmü yer almaktadır.

6.3.2. Somut olayda; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların murisin sağlığında erkek çocukları arasında paylaştırıldığı ve zilyetliğinin erkek çocuklara devredildiği kabul edilmek sureti ile karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. Dosya kapsamından dava konusu olan taşınmazların Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/69 esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi ve delillerin birlikte değerlendirilebilmesi için aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan her iki davanın birleştirilmesi ve davanın birlikte görülmesi zorunludur. Mahkemece birleştirme kararı verilmeksizin davaların ayrı ayrı görülmesi doğru değildir. Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu taşınmaz hakkındaki bu dava dosyasının yine aynı taşınmaz hakkında görülmekte olan 2011/69 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilip delillerin birlikte toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.