Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4215 E. 2022/2065 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, sit alanı içerisinde bulunan taşınmazın uzun süreli zilyetlikleri nedeniyle tapuya kayıt ve tescilinin talep edilmesine karşı, Hazine’nin zilyetliğin tapu siciline tesciline engel olduğunu ileri sürmesi üzerine, tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi uyuşmazlığına konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın doğal sit alanı içerisinde kalması nedeniyle zilyetlikle iktisabın mümkün olduğu, ancak taşınmaz üzerindeki yoğun taş ve kaya parçaları ile makilik alan niteliğinden dolayı davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine dair verilen karar süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Marmaris ilçesi Söğüt Köyü 411 ada 53 parsel sayılı taşınmazın 2863 sayılı Yasa'nın 11. maddesi gereğince zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı belirtilmek suretiyle davalı Hazine adına tespitinin yapıldığını, dava konusu bölümün 50-60 yılı aşkın bir zamandır kendi zilyetliklerinde olduğunu, mirasçılar arasında yapılan taksim neticesinde dava konusu bölümün ..., ... ve ...’a isabet ettiğini belirterek, ⅓ er paylarla bu kişilerin mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/2014 tarihli ve 2012/563 E. 2014/377 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporlarına göre; dava konusu taşınmazın İzmir 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14/02/1996 tarihli ve 5576 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı sınırları içerisinde kaldığı, yine Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 20/07/2011 tarihli ve 7337 sayılı kararı ile 1/25.000 ölçekli harita üzerinde 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillendiği, 1. ve 2. derece sit alanlarının 2863 sayılı Yasa'nın 11. maddesi gereğince, zilyetlik yolu ile iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın sit alanı içerisine alınma kararından önce davacılar lehine zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığını araştırılmadığını, alınan beyanlarda çekişmeli taşınmazın 70-80 yılı aşkın bir zamandır davacıların murisleri tarafından kullanıldığı, sonrasında davacılara intikal ettiğinin belirtildiğini, Mahkeme kararının yerinde olmadığını belirterek, bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1 Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkeme tarafından çekişmeli bölümün 1. derece arkeolojik sit alanı içersinde kaldığı belirtilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporları ve dosya arasındaki yazılardan çekişmeli taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içersinde kaldığı anlaşılmıştır. 1. derece doğal sit alanları zilyetlikle iktisap edilebilen yerlerden olup, koşullarının oluşması durumunda şahıslar adına tescili mümkündür.

3.3.2. Somut olayda, keşif sonrası alınan ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın ekili ve sürülü alan olmadığı, jeolog bilirkişi raporunda ise taşınmaz üzerinde yoğun taş parçaları olup ana kayaların yer yer yüzeyde gözüktüğü, parselin tamamının taşlık, kayalık ve makilik olduğu belirtildiğine göre davacı lehine kanunda belirtilen zilyetlik şartlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, davacılar lehine zilyetlik koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi gereğidir.

V. SONUÇ

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kararın (3.3.1 ve 3.3.2) bendinde açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün gerekçesinin düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacılar tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.