"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, Antalya ili, Kemer ilçesi, Ovacık köyü Büyükovacık Mevkii, 53, 55, 65 numaralı parsel sayılı taşınmazların kötü niyetli olarak ve eksik bilgi verilerek muris ... ......'ın başka mirasçısı olmadığı iddia edilerek sadece ..., ..., ..., ... ve ... adına intikal edilerek tescil edildiğini, muvazaalı bir şekilde gerçekleştirilen bu intikal işleminin iptalini, davalılar adına olan kaydın iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
2.1 Yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
2.2 Davalılardan ... ve ... 07/02/2017 tarihli duruşmada davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.04.2019 tarihli 2016/215 E. 2019/240 K. sayılı kararıyla, taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanağının 05.11.1990 tarihinde kesinleşmiş olduğu, davacının 16/03/2016 tarihinde kadastro tespitinden yirmi altı yıl geçtikten sonra davayı açmış olduğu ve davasını kadastro öncesi sebeplere dayandırıyor oluşu dikkate alınarak 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmazların davacılara babasından intikal ettiğini, kadastro çalışmalarında davalılar adına tescil edildiğini, davalıların ellerindeki gerçek dışı mirasçılık belgesi ile kadastro tutanaklarının tanzim edildiğini, dava konusu taşınmazların tapuda intikalleri sırasında ibraz edilen hasımsız veraset ilamı ile davacıların elde ettiği hasımsız veraset ilamı arasında mirasçıları yönünden farklılık bulunduğu halde çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, iptali istenen mirasçılık belgesinin bir ya da daha çok mirasçıyı gizleyerek ya da yok sayarak elde etmesinin açık kötüniyet var sayılarak süre sınırı olmaksızın iptal edilmesi gerektiğini, davalılardan ..., ..., ..., ... ... davayı kabul ettiğini, davalı ...’nin kabul etmediğini, Mahkemece bu hususun da değerlendirilmediğini, davacının davaya konu yeri satın almadığı ve miras ediniminin olmadığını, ilk tapulama tutanaklarında ... ... adına taşınmazın yazıldığının tapudan gelen evraklarla açıkça ortada olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesince hatalı hüküm tesis edildiğini ileri sürerek hükmün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 07/11/2019 tarihli, 2019/674 Esas - 2019/812 Karar sayılı kararıyla; davacılar tarafından kadastro tespitinin muris ... ...’ın mirasçılarının eksik belirlendiğinden yanlış düzenlendiği belirtilerek ketm-i verese iddiasına dayalı olarak açıldığı ve kadastro tespitinin hükmen 05/11/1990 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunun belirlendiği, bu hali ile davanın reddi yönünde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ketmi verese hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Uygulamada ve öğretide ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dava konusu 53 parsel sayılı 1.400,00 metrekare, 55 parsel sayılı 1.500,00 metrekare ve 65 parsel sayılı 5.200,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazlar ayrı ayrı ... ...’ın ceddinden intikalen 20 yılı aşkın zamandır zilyetliğinde bulundurduğu ve bu parsellerden 55 nolu parsel üzerine 1960 yılında kargir bir ev inşa ettirerek zilyet ve tasarrufunu devam ettirir iken 1965 yılında ölümü ile geriye mirasçı olarak karısı ... kızı ... ... ve bundan doğma evlatları ... ..., ..., ... ve ...’ı terk ettiği ve başkaca da kanuni mirasçısının olmadığı, bu mirasçıların da bu yerler üzerinde müştereken ve kanuni hisseleri oranında zilyet ve tasarruflarında bulundurdukları belirtilerek 4/16 pay ile ..., 3/16 şar pay ile çocukları ... adına tespit edildiği, tespite yapılan itirazın Komisyon tarafından reddedilmesi üzerine 05.11.1990 tarihinde tescil edildiği, taşınmazlardaki Mustafa hissesinin 11.08.2015 tarihinde ...’ye satış suretiyle devredildiği, bilahare taşınmazların 22/a çalışması neticesinde 159 ada 49, 51 ve 185 ada 2 parsel numaraları ile kaydedildiği anlaşılmıştır.
3.3.2. Davacıların mirasçılık iddiasına ilişkin sunulan Kemer 2. Noterliği tarafından düzenlenen 27/04/2015 tarihli 24062 yevmiye numaralı hasımsız veraset ilamına göre ...’ın 27/09/1966 yılında ölümü ile geriye mirasçı olarak oğlu ..., oğlu ..., kızı ..., kızı ..., kızı ..., kızı ... ve kızı ...’nın kaldığı anlaşılmaktadır.
3.3.3. Somut olaya gelince; İlk Derece Mahkemesince taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanağının 05.11.1990 tarihinde kesinleştiği davacının 16/03/2016 tarihinde kadastro tespitinden yirmi altı yıl geçtikten sonra davayı açtığı ve davasını kadastro öncesi sebeplere dayandırdığı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş ve aynı gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf başvurusu reddedilmiş ise de; ketmi verese hukuki nedenine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
3.3.4. Ketmi verese olgusu kadastro öncesi neden değil, kadastro tespiti ile açığa çıkan bir durumu ifade etmektedir.
3.3.5. Hâl böyle olunca; davacılara ...’ın mirasçılarını gösterir hasımlı veraset ilamı alması için olanak tanınması, alınacak hasımlı mirasçılık belgesinde davacıların mirasçı olduğu belirlendiği takdirde işin esasının incelenmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken değinilen husus üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.