Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4411 E. 2022/4337 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazineye ait tapulu taşınmaz üzerinde davalının tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Hazine'nin dayandığı tapu kaydının kapsamının ve davalının mülkiyet iddiasının dayanağının yeterince araştırılmadan karar vermesi, bozma kararında belirtilen hususlara uyulmaması ve özellikle Hazine tapusundan yapılan ifrazların ve komşu parsellerin durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara, Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Burdur ili Çeltikçi bucağı tapulama çalışmalarında 2674 parsel nolu taşınmazın davalı adına tespit edildiğini ve itiraz edilmeden kesinleştiğini, idarece yapılan tahkikatta taşınmazın Hazinenin 1334 tarih 10 numaralı tapusu içerisinde bulunduğunun tesbit edildiğini, Hazinenin tapulu taşınmazlarının zamanaşımı ile iktisabı mümkün olmadığından taşınmaz tapusunun iptali ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı duruşmada niza konusu yerin dedesinden kalan yerlerden olduğunu, eski tarihli tapusu olmadığını, zilyetliğe dayandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece tapulama tespitine aykırı olarak taşınmazın satılmadığı davacı Hazinenin dayanak tapusunun kapsamında kaldığı belirtilerek davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı 2574 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemece verilen karara karşı, davacı vekili ile 2574 parsel sayılı taşınmaz malikinin mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Birinci Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 11/05/2009 tarihli kararı ile “Davalı ...'na ait 2674 parsel dava edildiğine göre bu parsel yönünden karar verilmesi gerekirken davada taraf olmayan Hatice Salman'a ait 2574 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, Mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece, dava konusu taşınmazın, 1976 yılında yapılan tapulama işlemi sırasında davacının dayandığı Hazinenin 1334 tarihli ve 10 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığının tespit edildiği, davalının belgeye dayanmaksızın zilyetlik olgusuna dayandığı; devam eden yargılamada davalının zilyetlik yanında 5 Haziran 1333 tarihli ilmuhabere dayanarak eski tapuya dayandığı; yapılan keşifte taşınmazın Haziran 1334 tarihli ve 10 numaralı Hazine tapusu içinde kaldığı tam olarak tespit edilmesine rağmen davalının dayandığı ilmuhaberin sınırları itibarı ile ihtilaflı taşınmaza uygulanamadığı ve taşınmaza ait olduğunun tespit edilemediği; taşınmaz evvelden beri Hazinenin tapulu mülkü olduğundan ve tapulu taşınmazın zamanaşımı ile iktisabı mümkün olmadığı ve zilyetlikle kazanım iddiasına itibar olunamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. İkinci Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 05/05/2014 tarihli ve 2014/4835-5462 E.,-K. sayılı kararında Hazine dayanağı tapu kaydının binlerce münakalesinin bulunduğu ve başka şahıslar adına ifrazen tedavül gördüğü anlaşıldığına göre Hazinenin davasının dinlenebilmesi için çekişmeli taşınmazın ifrazlardan sonra Hazine üzerinde kalan tapu kaydı kapsamında bulunduğunun belirlenmesinin gerektiği, davacı ... dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren tedavülleri, ifrazen oluşan tapu kayıtları ve ifrazen oluşan bu kayıtların revizyon görüp görmedikleri sorularak revizyon görmüş ise ilgili taşınmazın kadastro tutanakları ve tapu kayıtları, çekişmeli taşınmazın komşu parsellerin tespit tutanakları ve tüm oluşum belgeleri ve varsa haritaları ile birlikte getirtilmesi, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılması gereğine değinilerek Mahkeme kararı bozulmuştur.

6. İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 20/02/2019 tarihli ve 2014/616 E., 2019/176 K. sayılı kararıyla, davalının 05/06/1333 tarihli ve 15 sıra numaralı ilmühabere dayanarak hak iddia ettiği, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli 15/11/2017 havale tarihli bilirkişi raporundan davalının dayanağı olan ilmühaberin dava konusu yeri tam olarak kapsamadığı, buna karşılık Hazinenin dayanağı olan tapu kaydının çok geniş bir alanı kapsadığı ve dava konusu taşınmazın da tam anlamı ile bu alanın içinde olduğu, Hazinenin dayanağı olan Haziran 1334 tarihli ve 10 sıra numaralı tapu kaydından sair tarihlerde ifrazlar oluşturularak vatandaşa bedeli karşılığında satışlar yapıldığı biliniyor ise de davalının sunduğu benzer nitelikte ilmühaber ile hak sahipliğini kanıtlayamadığı ve bu nedenlerle kadastro tespitinin hatalı yapıldığı gerekçesiyle Burdur ili, Çeltikçi ilçesi, Hüyük Civarı Mevki, 2674 parsel, 944 m² yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmazın Recep Oğlu ... adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.

7. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle,dayandıkları 05/06/1333 tarihli 15 no.lu ilmühaber dikkate alınmadan dava konusu parselin Hazineye ait 1334 10 no.lu tapu kaydı kapsamında kaldığı belirtilerek ve krokide işaretlenerek rapor verildiğini, bilirkişi raporunun tanık, komşu dayanak tapu kayıtları ile uyumlu olmadığını, dava konusu taşınmaz ve çevresinin Çiloğlu sülalesine ait olduğunu, ilmuhaberin hudutlarının sabit olduğunu öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro öncesi nedene dayalı açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

9.2.1. 4071 sayılı Kanun’un 5. maddesi “Bu Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, 431 sayılı Kanun'a göre Hazineye intikal eden taşınmaz mallar hakkında aşağıdaki işlem yapılır. a) Padişah adına tescilden önce veya sonra, herhangi bir yolla edinilmiş tapu senedine dayanılarak tasarruf edilen taşınmaz mallar, 3402 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre ilgilileri adına tespit ve tescil edilir. b) (a) bendi dışında kalan taşınmaz mallar, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen zilyedlik şartlarını taşıyanların isimleri kadastro tutanağında belirtilerek, öncelikle Hazine adına tespit ve tescil edilir. Ancak, tutanakta belirtilmiş olan zilyedler, tutanakların kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde başvurmaları halinde, bu Kanun'un bedelli devir hükümlerinden yararlanırlar.”

Geçici 2. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Hazine ile kişiler arasında devam eden tespite itiraz veya tapu iptal davaları sonuçlanıncaya kadar her zaman başvuru yapılabilir.”

9.2.2. 431 sayılı Kanun’un 8. maddesi "Osmanlı İmparatorluğunda Padişahlık etmiş kimselerin Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahilindeki tapuya merbut emvali gayrimenkulleri millete intikal etmiştir."

9.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi:

A) Tapu kayıtlarının kapsadığı yer tayin edilirken, tapu kayıtlar ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunacağı

B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir." hükümlerini içermektedir.

9.3. Değerlendirme

9.3.1. Davacı ..., 1334 tarihinde Mart 1326 daimi tarihli ve 1289 sıra numarasından zayinden yeniden ita kılınan 10 sıra numaralı Sultan Abdülhamit Han lehine tesis edilmiş ve kanunları gereği Hazineye intikal eden tapu kaydına dayanmış, davalı ise taşınmazın murisleri tarafından Hazineden tevfizen satın alındığı ve halen zilyetlikleri altında olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

9.3.2. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Hazinenin dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmadığı gibi bozma gereklerinin de tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez.

9.3.3. Uyulan bozma kararında değinildiği şekilde Hazinenin aynı tapu kaydına dayalı olarak açtığı başka davalar olup olmadığı, varsa sonuçları araştırılmamış;

çekişmeli taşınmazın komşu parsel tutanakları dayanakları ile birlikte getirtilip usulünce tapu kayıt uygulaması yapılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacı Hazinenin dayanağı tapu kaydının tesisinden itibaren tedavülleri, ifrazen oluşan tapu kayıtları ve ifrazen oluşan bu kayıtların revizyon görüp görmedikleri sorularak revizyon görmüş ise ilgili taşınmazın kadastro tutanakları ve tapu kayıtları, çekişmeli taşınmazın komşu parsellerin tespit tutanakları ve tüm oluşum belgeleri ve varsa haritaları ile birlikte getirtilmelidir.

9.3.4. Dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve eski sicilden gelen tapu kayıtları hususunda ihtisaslı 3 kişiden teşekkül edecek teknik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tapu kayıtları okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmeli ve teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup, yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanıkla kanıtlama imkanı sağlanmalı ve bu suretle Hazine dayanağı Haziran 1334 tarihli ve 10 sıra numaralı tapu kaydı ile bu kayıttan ifrazen oluşan tapu kayıtlarının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, varsa komşu parsel dayanaklarının dava konusu taşınmazı ne okuduğu üzerinde durulmalı, taşınmazın kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı ve hangi dayanakla kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazın tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; beraberde götürülecek teknik bilirkişi heyetinden ifrazen oluşan tapu kayıtlarının ve ifrazlardan sonra Hazine üzerinde kalan tapu kaydının kapsamını belirten, özellikle dayanak tapunun tüm revizyon durumu belirlenerek Hazine uhdesinde yer kalıp kalmadığını değerlendiren keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı, Hazinenin aynı tapu kaydına dayalı olarak açtığı başka davalar var ise bu dosyaları ve akıbetleri de incelenmeli,

9.3.5. Öte yandan 4071 sayılı Kanun’un somut olayda uygulanıp uygulanamayacağı, davalının dayanmış olduğu ilmühaberin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, ödemeye ilişkin belge sayılıp sayılamayacağı değerlendirildikten sonra bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikle değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 31/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.