Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4619 E. 2022/4030 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescil talebinin reddine ilişkin Yargıtay’ın bozma kararına rağmen, yerel mahkemenin aynı kararı vermesi üzerine yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın kesin bozma niteliğindeki ilk bozma kararında davacının zilyetliğinin süresi ve niteliği itibarıyla taşınmaz mülkiyetini kazanmaya elverişli olmadığı ve zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkemenin bu hükme uyularak verdiği ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davada bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve ..., tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescili istemiyle 27.05.2004 tarihinde dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında yol olması nedeniyle tespit harici bırakıldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, imar ve ihya ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05.02.2015 tarihli ve 2012/135 Esas, 2015/30 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.06.2018 tarihli, 2018/1773 Esas, 2018/3804 Karar sayılı ilamıyla; “davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin süre ve nitelik bakımından iktisaba elverişli olmadığı, davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı, 3 yıllık zilyetliğin davacıya taşınmazın mülkiyetini kazandırmayacağı, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24.10.2018 tarihli ve 2018/88 Esas, 2018/109 Karar sayılı kararıyla bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Verilen Karara Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazı uzun yıllardır kendisinin kullandığını ve zilyetlikle iktisap koşullarının lehine gerçekleştiğini, Mahkemece verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Kadastro sonucu Ilgaz ilçesi, Belören köyü çalışma alanında bulunan ve kesinleşen genel kadastro sırasında “yol” olduğundan bahisle tespit harici bırakılan yere ilişkin TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri gereğince tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

6.2.2. “Kesin Bozma” denetim mahkemelerinin yargılama hukukuna kazandırdığı bir kavramdır. Bu kavram, ilk derece mahkemelerinin davanın kabulüne ilişkin hükmünün reddedilmesini yahut davanın reddine ilişkin hükmünün kabul edilmesini öngören bozmaları içermektedir

6.2.3. Somut olaya gelince, Yargıtay tarafından davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin süre ve nitelik bakımından iktisaba elverişli olmadığı, davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığı, 3 yıllık zilyetliğin davacıya taşınmazın mülkiyetini kazandırmayacağı ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.

V. SONUÇ:

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verildiğinden davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.