Logo

1. Hukuk Dairesi2021/4881 E. 2022/5640 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasında, davacıların murislerinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazın bir bölümünde murislerinin zilyetliğinin bulunduğunu ispatlayamamaları ve Hazine adına kayıtlı taşınmazın tamamının ortak kök muriстен kaldığının tespit edilmesi gözetilerek, mahkemenin davayı kısmen kabul, kısmen ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., dava konusu 114 ada 35 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan ... ile davalılar adına tespit edildiğini, taşınmaz kapsamında bulunan 20 dönümlük yerin kendisine ait olup ortak miras bırakandan kalmadığını, kadastro sırasında ada ve parsel numarası yazılı taşınmaz kapsamında tespit edildiğini açıklayarak, tapu kaydının iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölmesi üzerine davacının mirasçıları vekalet vermek suretiyle davayı sürdürmüşlerdir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın orta kök miras bırakan ...’dan kaldığını, kadastro tespitinin doğru yapıldığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalılardan...ve ... ile ..., kimlikleri tespit edilmek suretiyle verdikleri dilekçelerde, davayı kabul ettiklerini bildirmişler, davalılardan ... duruşma sırasında aynı yöndeki beyanını tekrar etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.12.2011 tarihli ve 2004/294 Esas - 2011/849 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) harfiyle gösterilen 23.197,77 metrekarelik bölümün, taşınmazın bütününe oranlanması suretiyle toplam 61.630.506 pay kabul edilerek, 41.755.986 payın iptaliyle mirasçılık belgesindeki payları oranında davacılar ... mirasçıları adına tapuya tesciline, kalan payların kararda yazılı şekilde kayıt malikleri ve mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, “Taşınmazın tamamının ortak kök muris ...’a ait olduğu, ölmesi üzerine mirasçılarına intikal ettiği, kadastro tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı, (A) harfiyle gösterilen bölümün davacı ... tarafından ormandan açıldığı hususunun yeterince kanıtlanamadığı, yerel bilirkişi ve tanıkların bu husustaki beyanlarının davanın kabulüne yeterli bulunmadığı, dava konusu taşınmazın paylı mülkiyet şeklinde ve mirasçılar arasında süren bir dava niteliğinde bulunması nedeniyle davayı kabul eden mirasçıların payları göz önünde tutularak bu kişiler yönünden şimdiki gibi davanın kabulüne, diğer paydaşlar yönünden kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 06.02.2015 tarihli ve 2014/824 Esas, 2015/136 Karar sayılı kararıyla, Yargıtay bozma kararı doğrultusunda davaya konu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının ortak kök muris ...'a ait olduğu, ondan mirasçılarına kaldığı, kabul beyanında bulunan davalılar hakkında açılan dava bakımından kabul nedeniyle davanın kabulüne, bu davalıların dava konusu taşınmazdaki hisselerine ilişkin tapu kaydının iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde uzun yıllardır kendi murislerinin zilyetliğinin olduğunu, Mahkemece delillerin toplanmadığını ve bu sebeple mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1 Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibaret olup, kadastro sonucu Alanya ilçesi, İmamlı Mahallesi çalışma alanında bulunan 114 ada 35 parsel sayılı taşınmaz, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenine dayalı olarak miras bırakan ...’dan mirasçılarına intikal ettiği açıklanarak, 1/5 paylı mülkiyet şeklinde ... mirasçıları adına tespit ve tescil edilmiştir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

6.2.4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesi,

"(1) Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.

(2) Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur."

6.2.5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 311. maddesi,

"(1) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir."

6.2.6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi,

"(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.

(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir." hükümlerini içermektedir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

V. SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26.30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.