"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, .... ilçesi ... köyünde 2009 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 136 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tespitin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın davacının murisi.....'e ait olduğunu, murisin ölümüyle terekesinin mirasçılarına intikal ettiğini, geriye eşi.....ile kızları ... ve .....’ın kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2019 tarihli ve 2019/346 E., 2019/418 K. sayılı kararıyla, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından kendilerine diğer hissedarlardan muvafakat alınması ya da terekeye temsilci atanması için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken herhangi bir süre verilmeden ve ihtaratta bulunulmadan davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 24/09/2020 tarihli 2020/329 Esas, 2020/333 Karar sayılı kararıyla, terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçının mirasçı olmayan kişiye karşı kendi payına yönelik tapu iptali ve tescili istemiyle dava açmasının hukuken mümkün olmadığı, böyle açılan davanın diğer mirasçıların paylarını kapsamadığı ve aynı zamanda tereke adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (muvafakat vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak olmadığı, gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ve resen araştırılacak sebeplerle ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sonucunda Giresun ili, .... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 8 parsel sayılı 1.441.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına tespit edilmiş Tirebolu Kadastro Mahkemesinin 2009/177 Esas 2011/134 Karar sayılı kararı ile hükmen tescil edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı miras payına yönelik açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
HMK'nın 369. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinde belirtilen sebepler ile kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususlar noktasında yapılan temyiz incelemesinde;
3.2. İlgili Hukuk
TMK'nın 599. maddesi hükmü uyarınca miras; murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul- gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibariyle hak sahibi olurlar.
TMK'nın 640. maddesinde de; “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır…” hükmü düzenlenmiştir.
Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK'nın 701. maddesinde “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir." şeklinde belirtilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, (IV.3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26.30 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 24/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.