Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5234 E. 2022/7500 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve kendi adına tescili istemine karşı Hazine'nin itirazı üzerine uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazların mera vasfında olup olmadığının ve davacının 20 yıllık zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığının tespiti için gerekli araştırma ve incelemenin yapılmamış olması, ayrıca teknik bilirkişi, ziraat bilirkişi kurulu ve yerel bilirkişi kurulu ile keşif yapılmadan ve tüm deliller birlikte değerlendirilmeden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davalı Hazine vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, Elbistan ilçesi, Hüyücek Mahallesinde bulunan 230 ada 55 parsel sayılı taşınmazın 5.841,00 metrekarelik, 33 parsel sayılı taşınmazın 31.166 metrekarelik kısmı, 227 ada 47 parsel sayılı taşınmazın ise 3.478 metrekarelik kısmının yıllarca davacının babasının zilyetliğinde olduğunu, babası öldükten sonra yapılan fiili taksim sonucu davacıya kaldığını ve yıllarca davacının zilyetliğinde olduğunu, halen, tarla olarak kullanılmakta olduklarını ancak kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile belirtilen miktarların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.01.2016 tarihli ve 2014/704 E. 2016/64 K. sayılı kararıyla; yasada yazılı 20 yıllık nizasız fasılasız eklemeli zilyetlik koşulunun gerçekleştiğinin alınan beyanlar ve dosyaya sunulan 27/10/2015 havale tarihli ziraat bilirkişi raporu ile 26/10/2015 havale tarihli harita mühendisi bilirkişi raporundan anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 227 ada 47 ve 230 ada 33, 55 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişisi raporunda (a), (e), (h) ve (c) ile gösterilen kısımlarının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarihli 2016/13094 E- 2019/7021 K. sayılı kararıyla; “ ..davacıya ... ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Tüzel Kişiliğini davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delillerinin sorulması, bildirdiği takdirde delillerinin toplanması ve sonrasında tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Elbistan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/60 E. 2021/19 K. sayılı kararıyla; kararın (III) numaralı paragrafında yer verilen gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile 227 ada 47 ve 230 ada 33, 55 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişisi raporunda (a), (e), (h) ve (c) ile gösterilen kısımlarının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, zilyetlik koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının zilyetlik konusunda hüküm kurmaya yeterli olmadığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazların ham toprak vasfı ile hazine adına kaydedildiğini, hazinenin özel mülkiyetinde olduğunu, tapulu taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılamayacağını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 46. maddelerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2.Hukuki Nitelendirme

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. Maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

46. maddesinin birinci fıkrasında “Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37 nci maddesi veya 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur.” düzenlemeleri yer almaktadır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1.Mahkemece,, temyize konu çekişmeli 230 ada 55 parsel sayılı taşınmazın (a) ve (e) harfleri, 227 ada 47 parsel sayılı taşınmazın (h) harfi ve 230 ada 33 parsel sayılı taşınmazın (c) harfi ile gösterilen bölümü yönünden davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

6.3.2. Hemen belirtilmelidir ki, bir taşınmazın toprak tevzii komisyonunca mera olarak tahsis edilmiş olması, evveliyatı itibariyle de mutlak surette mera olarak kabulüne yeterli değildir. Ancak, toprak tevzii komisyonunca bir yerin mera olarak tahsisinin yapılmış olması durumunda kişinin o yerdeki zilyetliği sona erer. Taşınmaz kadim meradan tahsis edilmemişse mera olarak tahsis edildiği tarihe kadar kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiği ileri sürülerek, kanıtlanabilir. Bunun için de yalnızca mera tahsis haritasıyla yetinilmeyip belirtmeye ilişkin tutanak ile ilgili kayıt ve belgeler celp edilerek, taşınmazın evveliyatının ne olduğunun araştırılması zorunludur.

6.3.3.Dosya kapsamından; 4753 sayılı Yasa uyarınca bölgede yapılan Toprak Tevzi çalışmaları sırasında dava konusu Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesi Hüyücek Köyü çalışma alanında bulunan 227 ada 47, 230 ada 33 ve 55 parsel sayılı sırası ile 3.478.20, 5.841,90 ve 31.166,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların kadastro komisyonunca 18.09.2003 tarihinde 3402 sayılı Kanun'un 16/B maddesine istinaden mera olarak sınırlandırıldığı belirtilmek suretiyle kadastro tespitlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece yapılacak iş; öncelikle çekişmeli taşınmazların kadim mera olup olmadıklarının tespit edilmesidir. Çekişmeli taşınmazların kadim mera olduklarının tespit edilmesi halinde kadim merada davacının zilyetliğine itibar edilemeyeceğinden davasının reddine karar verilmelidir. Kadim mera olmadıkları anlaşılması halinde mera olarak belirlendiği tarihe kadar 20 yılı aşan kazanmayı sağlayan zilyetliğin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun araştırılması gerekir.

6.3.4. Çekişmeli taşınmazlar toprak tevzi komisyonunca mera parseli olarak ayrılan yerlerden olduklarından bahisle mera olarak sınırlandırıldıkları halde toprak tevzi parseline ait toprak tevzi haritası, tevzi parselinin dayanağı olan belirtmelik tutanağının okunaklı ve onaylı örneği ile belirtmelik tutanağında taşınmazlara uygulanan tapu ve vergi kayıtları var ise bu kayıtların tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilerek toprak tevzi haritası keşif sırasında uygulanmamış, çekişmeli taşınmazların toprak tevzi çalışması sırasında mera olarak tahsisi yapılan alanda kalıp kalmadığı belirlenmemiş ve taşınmazın mera olarak ayrılma nedeninin yer aldığı belirtmelik tutanağındaki bilgiler gözetilmemiştir. Öte yandan çekişmeli her üç taşınmaz da mera olarak sınırlandırılmış olmasına rağmen davada yararı bulunmayan komşu köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenmeden, yetersiz hava fotoğrafı incelemesi ve zirai bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.

6.3.5. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede çalışma yapan toprak tevzii komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanağı ve tüm ekleri, toprak tevzii komisyonu çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazlar veya komşu taşınmazlara uyduğu bildirilen tüm kayıtlar ile çekişmeli taşınmaza komşu olan kadastro parsellerinin dayanakları ile bu taşınmazlara karşılık gelen tevzi parsellerinin dayandığı belirtmelik tutanakları ve belirtmelik tutanaklarında yer alan vergi ve tapu kayıtları, varsa mera tahsis haritası, dava konusu yerlere ilişkin kadastral pafta örneği, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar), 1/5000 ölçekli Standart Topoğrafik Fotogrametrik harita ile imar-ihya öncesi ve sonrası evreleri kapsayacak şekilde beşer yıllık üç ayrı evreye ait hava fotoğraflarıyla stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli iki hava fotoğrafı ve varsa en eski uydu fotoğrafları getirtilerek, dosya tamamlandıktan sonra mahallinde yeniden fen bilirkişisi, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır.

6.3.6. Keşif sırasında toprak tevzi belgeleri uygulanarak çekişmeli taşınmazların toprak tevzi haritası kapsamında kalıp kalmadıkları, kalıyor iseler hangi tevzi parseli kapsamında kaldıkları, bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ne şekilde kullanıldığı, öncesinin kadim mera olup olmadıkları, taşınmazların öncesinde kadim mera olmayıp toprak tevzi komisyonunca mera olarak haritaya bağlanmış olması halinde mera olarak haritaya bağlanma tarihinden geriye doğru davacının 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır.

6.3.7. Teknik bilirkişiden, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzii paftasının ölçekleri ve varsa mera tahsis haritası çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ayrıntılı kroki ve rapor temin edilmelidir.

6.3.8. 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan, dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadıklarını, toprak yapıları, eğimleri, bitki desenleri ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, meradan açılan bir yer olup olmadıklarını, meranın devamı niteliğinde olup olmadıklarını, üzerlerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

6.3.9. Yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

6.3.10. Çekişmeli taşınmazların toprak tevzi çalışmaları sırasında mera olarak haritaya bağlanan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde toprak tevzi çalışmalarından sonraki zilyetliğin hukuken bir değeri olmayacağı da gözetilerek Kadastro Kanunu'nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının, toprak tevzi çalışmaları sırasında haritaya bağlanan yerlerden olmadığının anlaşılması halinde Kadastro Kanunu'nun 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılarak, öncesi mera olan yerlerin kazanılamayacağı ve mera bütünlüğünü bozacak tarzda karar verilemeyeceği de gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; Davalı Hazine vekilinin ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 Sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın ...’na iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.