"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, Köyceğiz ilçesi Hamitköy sınırları içinde bulunan dava dilekçesine ekli krokide 2 numara ile gösterilen doğusu 447 parsel, batısı Kapnıç Mahallesi yolu ve devamında 746 parsel, kuzeyi 656 parsel, güneyi Kapnıç Mahallesi yolu ile çevrili taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
III. MAHKEME KARARI
Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.09.2014 tarihli ve 2014/88 E., 2014/280 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kuru dere ve çay niteliğinde olmadığı, taşınmazın kenarındaki su birikmesinin sürekli ve doğal olaylar sonucu oluştuğu, alınan mahalli bilirkişi beyanlarından da açıkça anlaşılacağı üzere bu taşınmazdaki su birikiminin Köyceğiz gölü ile birleştiği, hatta göl ile taşınmaz arasında deniz araçları ile ulaşımın sağlandığı, tüm bu tespitlere göre taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan çay yatağı niteliğinde olduğu ve 4721 sayılı TMK’nın 999. maddesi uyarınca tescile konu olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, tescil koşullarının oluştuğunu, yapılan keşifte taşınmazın çayla bağlantısını kesildiğinin anlaşıldığını, Kadastro Kanunu'nun 18. maddesine göre tescil koşullarının var olduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık Kadastro Kanunu’nun 18. maddesine dayalı tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Hazine adına tespit başlıklı 18.maddesinde “Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur. / Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin üçüncü fıkrasında “Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır." düzenlemeleri yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dava konusu taşınmaz bölümünün, 1953 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı vasfıyla tescil harici bırakıldığı anlaşılmıştır.
3.3.2. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkin olup, TMK’nın 713. maddesi gereğince bu tür davaların dava sonunda hakkı etkilenecek olan kişi ve kurumlar ile taşınmazın sınırları içinde bulunduğu köy ya da belediyeye yöneltilerek açılması zorunlu olup, çekişmeli yargı davası niteliğinde olduğundan hasımsız görülmesi mümkün değildir. Mahkemece bu yön gözetilerek hasımsız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmaz bölümünün çay niteliğinde olduğu ve tescile konu olamayacağı gerekçesiyle esasa ilişkin karar verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı netice itibariyle yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazının değinilen yön itibariyle kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMK'nın 438/7. maddesi gereğince hükmün gerekçesi (IV/3.3.2) nolu paragrafta açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.