"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, köy yolu ile .... parsel arasında 1315 metrekare miktarında bir taşınmazın yol boşluğu olarak tespit harici bırakıldığını, bu taşınmazın nizasız ve fasılasız olarak 30 yıl boyunca ekilip biçilerek davacının babası ... tarafından onun ölümünden sonra da davacı tarafından etrafının çevrilerek kullanıldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmaz bölümünün müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.06.2014 tarihli ve 2013/137 Esas, 2014/168 Karar sayılı kararıyla davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin, 23.01.2017 tarihli ve 2016/8280 Esas, 2017/65 Karar sayılı kararıyla “3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun keşfen saptanması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14.03.2019 tarihli ve 2017/196 Esas, 2019/38 Karar sayılı kararıyla; davacıların, kayıt maliki kişiler ile anlaştıkları ve davalılardan dava konusu kadar miktarı bağış olarak devraldıkları, bu hali ile davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili, temyiz dilekçesinde, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık, Hukuki Nitelendirme ve Vakıalar
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi tanzim edilmiş tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Kadastro sonucunda ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 80 parsel sayılı 12.286,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapulama çalışmaları esnasında yol boşluğu olarak tescil harici bırakılmış, 08.01.1979 tarih 17 ve 18 yevmiye numarası ile yapılan değişiklik işlemi ile ... parsele dahil edilmiş, 543 parsel ise 22/a uygulaması sonucunda 101 ada 80 parsel numarası olarak dava dışı şahıslar adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 114/1-d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması / dava şartları arasında sayılmıştır.
6.2.2. Anılan Kanun'un 115. maddesi şöyledir:
(1) “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.”
6.2.3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur."
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Mahkemece, davacının tapu kayıt malikleri ile anlaştığı ve böylece davanın konusu kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki, dava dilekçesinde husumet yöneltilen Hazine’nin tapu kayıt maliki olmadığı ve çekişmeli taşınmazın tescil harici yerlerden de olmadığı anlaşıldığına göre, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi ile kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu yönün göz ardı edilmesi hatalı ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
V. SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 1 ve 4. fıkralarının hükümden çıkarılması ile yerine " 1-) Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 4-) Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 TL maktu ücreti vekaletinin davacıdan tahsili ile davalı Hazineye verilmesine'' cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itiberen 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.