"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen Tapu İptal ve Tescil davasında, verilen karar hakkında yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu 7 ayrı parselin davacı ve davalı tarafların müşterek murisi ...’den kaldığını, ancak kadastro sırasında davalılar adına tespitin yapıldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptalini, muris ... mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, asli müdahale talebinde bulunmuş, 29.12.2015 tarihli dilekçesinde 114 ada 55 parseldeki taşınmazla ilgili ... ... adına şerh talep etmiş, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin 29.12.2015 tarihli ve 2013/101 Esas, 2015/217 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların, davacılar ve asli müdahilin miras payı oranında iptali ile davacılar ve asli müdahil adına tesciline; 114 ada 55 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kargir ev ve odunluğun ... ... tarafından yapıldığı ve ... ... mirasçılarına ait olduğu hususunun beyanlar hanesine şerh düşülmesi karar vermiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 01.02.2019 tarihli ve 2016/5075 Esas, 2019/495 Karar sayılı ilamıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.
C. Karar Düzeltme
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 17.06.2019 tarihli ve 2019/1388 E., 2019/4495 Karar sayılı ilamıyla, davalılar vekilinin harç dışındaki diğer yargılama giderlerine ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, ancak harçlar yönünden yaptığı incelemede; davanın çekişmeli taşınmazlardaki davacıların miras paylarına yönelik olduğu ve bu paylar bakımından kabul kararı verildiği gözetilerek; davacıların miras paylarına isabet eden dava değeri dikkate alınmak suretiyle harca hükmedilmesi gerektiğini; ayrıca çekişmeli 105 ada 109 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin belirlenmediği anlaşıldığından bu hususta ek rapor alınmasını; 114 ada 55 parsel sayılı taşınmazın yalnızca zeminin (arsa) dava konusu olduğu da dikkate alınmak suretiyle, davanın konusunun toplam değerin 44/144 payı kadar olduğu kabul edilerek harcın belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar vermiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile harç yönünden yeniden hesaplama yaparak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V.BOZMA KARARI SONRASI İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINA KARŞI TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, bozma öncesi ilk celsede, iki tarafın da sulh olmak istediklerini bildirdiğini, dava ilk celse itibariyle davalılar tarafından kabul edildiği halde yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu; davacılar vekili tarafından, mirasçılardan ... adına asli müdahale talebinde bulunulduğunu; 29.12.2015 tarihli dilekçeleri ile 114 ada 55 parselde kayıtlı dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binaların ... ... mirasçıları olan davalılar adına tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesini ve asli müdahale taleplerinin kabul edilmesini talep ettiklerini, taleplerinin kabul edilmesine rağmen lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, bu nedenle de kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”;
2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”
düzenlemeleri mevcuttur.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesince, 2013/101 E., 2015/217 K. sayılı dosya üzerinden görülen davada, davacı taraf, kök murisleri ...’den kaldığını belirttiği 7 ayrı parselin, 24.07.2008 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sonunda davalı tarafa tespitinin yapıldığını, ancak bu tespitin hukuka aykırı olduğunu ifade ederek 17.05.2013 tarihinde zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davası açmış olup, dava sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi tarafından önce onanan, daha sonra ise karar düzeltme talebi üzerine incelenen dosyada, yalnızca harçlar yönünden, fazla hesaplandığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
4. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu 7 parselden, bedeli hiç tespit edilmeyen 105 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bedeli tespit ettirilmiş, ayrıca 114 ada 55 parsel sayılı taşınmazın yalnızca zemini dava konusu olduğundan (üzerindeki yapının ... ...’e ait olduğu hususunda taraflar arasında bir ayrılık bulunmadığından), zemin ve üzerindeki yapıyla birlikte belirlenen değerin yalnızca zemine ilişkin bedeli dikkate alınmış, mirasçıların payları oranında hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor alınmış ancak raporun eksik ve yetersiz olduğundan bahisle, mahkemece resen hesap yapılmış, taşınmazların bedelleri ve toplam miras paylarının 144 pay üzerinden hesabı ile (nitekim veraset ilamı da bu şekildedir) taşınmazların toplam bedelinin, 94.765,62 TL, davacı ..., ... ve asli müdahil Müşüre’ye isabet eden payların 48 olduğunun tespitiyle harç hesaplanmıştır.
5. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.618,36 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.