Logo

1. Hukuk Dairesi2021/5796 E. 2023/3491 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescil edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro sırasında tescil harici bırakıldığı, davacı tarafından imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiği ve yirmi yıllık zilyetlik koşullarının oluştuğu gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan, sınırlarını belirtmiş olduğu 13.160,54 m2 miktarlı ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacının 35 yılı aşkın bir zamandır nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesince; davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Büyükşehir Belediyesine husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmaz üzerinde zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; söz konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.07.2018 tarihli, 2018/59 Esas, 2018/213 Karar sayılı kararı ile iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne 08.05.2018 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.160,54 metrekarelik kısmın fıstıklık ve zeytinlik vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Maliye Hazinesi vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, bu tür yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun usulüne uygun hazırlanmadığını, taşınmazın tamamının Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini,eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, taşınmaza ait hava fotoğraflarının celbedilmediğini, TMK’nın 713/4.maddesi gereğince yapılması gereken ilanların yapılmadığını bu nedenlerle kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 20.10.2020 tarihli ve 2019/666 E. 2020/901 K. sayılı kararıyla; çekişme konusu taşınmazın yörede 1955 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında taşlık-kayalık vasfı ile tapulama harici bırakıldığı, taşınmazın bulunduğu yerde Büyükşehir Belediyesinin 2017 tarihli Meclis kararı ile onanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında dikili tarım alanına denk geldiği, tüm raporlar dikkate alındığında taşınmazın orman sayılmadığı, taşınmaz üzerinde 35-40 yaşlarında 114 adet Antep fıstığı ağacı bulunduğu, buna göre taşınmazın imar ihya edildiği tarih ile dava tarihi arasında zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluştuğu bu nedenlerle Mahkemece verilen kabul kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı Maliye Hazinesi vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Maliye Hazinesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini düzenlemiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. ... ili, ... ilçesi, ... Köyünde yaklaşık 13.160,54 m² yüz ölçümlü alan 1955 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık ve kayalık vasfı ile tescil harici bırakılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı Hazineden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.