"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin babası ...'den mirasçılarına intikal eden 145 ada 44 parsel ve 156 ada 32 parsellerin kadastro çalışmaları sırasında tarafların anneleri ... adına tespit edildiğini, daha sonra ...'nin taşınmazları kötüniyetli olarak davalı oğluna devrettiğini ileri sürerek, taşınmazların miras payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, 04.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle 145 ada 44 parselin tamamı yönünden 156 ada 32 parselin ise 1/2 payının iptali ile muris ... mirasçıları adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, dava konusu taşınmazların müvekkilinin annesine murislerinden kaldığını, tespitin doğru olduğunu, taşınmazların 1961 tarihli, 26, 27 ve 28 numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24/11/2017 tarihli ve 2011/60 Esas, 2017/140 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlar hakkındaki uyuşmazlığın taşınmazların muris ...'den intikal edip etmediği, muristen intikal etti ise ... mirasçıları arasında usulüne uygun paylaşım yapılıp yapılmadığı hususlarına ilişkin olduğunu, dava konusu 145 ada 44 parselin miras yoluyla ... payına düştüğünü, ...'in mirasçıları arasında ise bir paylaşım yapılmadığının 15.10.2012 tarihinde icra edilen keşifteki mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile sabit olduğunu, dava konusu 145 ada 44 parsel sayılı taşınmazın muris ... payına düştüğünü, zilyetlikle kazanıma ilişkin şartların oluştuğunu bu taşınmaz hakkında mirasçılar arasında miras paylaşımı yapılmadığını, dava konusu 156 ada 32 parsel sayılı taşınmazın yarı hissesine yönelik talebin sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Sivas ili, Koyulhisar ilçesi, Aydınlar köyünde bulunan 145 ada 44 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının İptali ile ... mirasçıları adına mirasçılık belgesindeki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, Sivas ili, Koyulhisar ilçesi, Aydınlar köyünde bulunan 156 ada 32 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıkların dava konusu yerin yarısının tarafların annelerine babasından düşen pay olarak kardeşlerince verildiği, diğer yarısının babaları ...’in malı olduğunu, başkalarından satın alındığını beyan etmelerine rağmen Mahkemece hiç bir gerekçe göstermeden bu parsel yönünden ret kararı verilmesinin doğru olmadığınu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30/09/2020 tarihli ve 2018/1698 Esas, 2020/699 Karar sayılı kararıyla; keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin dava konusu 156 ada 32 parselin yarı hissesinin tarafların anneleri ...'ye babasından miras yoluyla ve taksim sonucu intikal ettiğini, diğer yarı hissesinin ise babalarının ... olup, ölümü ile mirasçılarına geçtiğini taksim yapılmadığını, kadastroda tümünün ... adına yazıldığını bildirdiklerini, davacı ve davalı tanıklarının da benzer beyanda bulunduklarını, dava konusu 156 ada 32 parselin öncesinde yarı oranındaki bölümünün tarafların anneleri ...'nin babasına ait iken miras yoluyla ve taksim sonucu ...'ye geçtiği, diğer 1/2 oranındaki kısmının da babaları ...'in olup ölümü ile mirasçılarına kaldığını, tüm mirasçılar arasında usule uygun biçimde yapılmış bir taksimin bulunmadığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın tamamının ... adına yazıldığını, adı geçenin zilyet iken sağlığında tapudan davalı oğluna devrettiğini bu devrin iyiniyetli bulunmadığını, davanın mirasçılar arasında görüldüğünü ve davacı ...'in miras payı oranında hak sahibi bulunduğu gerekçesiyle Mahkemece 156 ada 32 parsel yönünden davacı ...'in miras payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, anılan parsel yönünden davanın reddinin doğru olmadığını davacı vekilinin istinaf isteğinin yerinde olup, hükmün redde ilişkin bölümü yönünden kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının lehine tesciline karar verilen parselin ... ...'a miras hissesine karşılık olarak verildiğinin, mahallinde dinlenilen bilirkişiler olan tarafların her ikisinin de dayıları olan ... ... ve ... tarafından beyan edildiğini, dava konusu parselin davacıların anneleri ...'ye dava taraflarının dayıları da olan kardeşleri tarafından miras payı olarak verildiğini, tarafların babalarının paylarının ise babaları ... tarafindan ...'a satıldığının mahalli bilirkişiler ... ... ve ... tarafından 15.10.2012 tarihli keşifte beyan edildiğini, davacı tanıklarının dahi bu parselden bir miktar taşınmazın komşu taşınmazına ev yeri olarak ... tarafından verildiğini beyan ettiklerini, bu beyanlar dikkate alınmadan karar verilmesini hatalı olduğunu,yine dava konusu parsellerden 156 ada 32 parselin bir kısmı yönünden davanın kabul edilmesine rağmen dava masrafları ve vekalet ücreti yönünden tam kabul gibi karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bir davada dayanılan maddi olaylar için birkaç hukuki sebebin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabilir. Nitekim Yargıtay içtihatları bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. (11.04.1990 tarihli ve 1990/1-152 E., 1990/236 K.; 15.05.2013 tarihli ve 2012/1 - 1808 E., 2013/699 K. sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları)
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
Dosya kapsamı ve toplanan delillerden;dava konusu 145 ada 44 parsel yönünden ihtilaf bulunmamaktadır.
156 ada 32 parsel yönünden ise davacı hem kadastro öncesi nedene hem de muris muvaazasına dayanmaktadır. Dava açılırken bir çok hukuki nedene dayanılması mümkündür.
Dosya kapsamı ile dava konusu 156 ada 32 parselin muris ...’nin atalarından kalan taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar kadastro edinme sebebinde zilyetliğe dayalı senetsizden tespit yapılmış ise de davalıların dayandığı tapu kaydından ...’nin kök murisine ait olduğu ve tespitin bu şekliyle doğru olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, muris ...’nin davalı ...’a 05.05.2011 tarihinde yaptığı satışın muris muvazasına dayandığını, tarafların iyiniyetli olmadığını iddia etmesine rağmen gerek İlk Derece Mahkemesi, gerekse bölge adliye mahkemesi tarafından muvaazaya dayalı herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; temlikin muvazaalı olup olmadığı usulünce araştırılması gerekirken tüm bu hususlar düşünülmeden, yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.