Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6061 E. 2023/1567 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazların, Kadastro Kanunu'na aykırı olarak 100 dönümü aştığı iddiasıyla Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal ve tescil davalarında husumetin dava tarihindeki tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği, davalı adına tapu kaydı bulunmadığından davalıda pasif husumet ehliyetinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Patnos 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi, Ağrı ili, Patnos ilçesi, ... köyünde 2001-2012 yılları arasında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, 178 ada 20 parsel sayılı taşınmazın davalı adına gerek hisseli, gerekse tamamına malik olacak şekilde aynı çalışma alanında senetsizden toplam 100 dönümü geçecek şekilde tespit ve tescil edildiğini, bu durumun Kadastro Kanunu'nun 14.maddesine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, eklemeli zilyetlik hususu da göz önüne alınarak toplamda 100 dönümü aşan kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, süresi geçtikten sonra sunduğu cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 12.000 m2'sini 27 yıl önce ... köyünde ikamet eden ... oğlu ... ...'dan satın aldığını, 27 yıldır tasarrufunda bulunduğunu, bunu da bütün köy halkının bildiğini, taşınmazın kendisine ait olduğunu, Hazinenin herhangi bir hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.02.2018 tarihli ve 2016/276 E, 2018/66 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastrodan önceki sebeplere dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, bu tür davalarda husumetin dava tarihinde tapu kayıt maliki olan kişi ya da kişilere yöneltilmesinin yasal zorunluluk olduğu, iş bu davada çekişmeli taşınmazların davalı ... adına tapuda kayıtlı olmayıp davalının malik konumunda bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece talepleri değerlendirilmeden karar verildiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, düzenlenen raporun usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.03.2021 tarihli ve 2021/62 E, 2021/165 K. sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı Hazine temsilcisinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine temsilcisi dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def'i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir olgudur. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 27.01.2016 tarihli ve 2014/13-684 E., 2016/106 K.; 30.11.2021 tarihli ve 2018/(20)8-343 E., 2021/1515 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.

2. Tapu iptal ve tescil davaları tapu kayıt malikine karşı açıldığından, bu davalarda pasif husumet ehliyeti kayıt malikine aittir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.