"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Kısmen Kabul - Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydındaki miktar fazlalığı şerhinin paya dönüştürülmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... mirasçıları ile arkadaşları vekili, dahili davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, dahili davalı ... vekilinin istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, Gaziemir ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu 43573 ada 1 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesinde fazlalık şerhi bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının beyanlar hanesindeki Hazineye ait fazlalığın paya dönüştürülmesini istemiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekilleri cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazlara davalıların zilyet olduklarını ve davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, çekişmeli 43573 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 9200/15000 hisse payı karşılığı 92,00 m2 olarak, 43573 ada 5 parsel sayılı taşınmazda 14270/20300 hisse payı karşılığı olarak 142,70 m2 Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesindeki “Hazine fazlalılığı vardır” şerhinin terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... mirasçıları ile arkadaşları vekili, dahili davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1-Davalılar ... ve arkadaşları vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapunun beyanlar hanesinde Hazine fazlalığı kaydının yazım tarihinin olmadığını, bu kaydın iskan kaydında yer olmadığını, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı idarenin 1996 yılında kamulaştırılarak yola terk edilen kısımda kalan Hazine fazlalığı için tapu maliklerine ödenmemesi gerekir iken ödenmiş olan bedelden hak talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalılar ... mirasçıları ile arkadaşları vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların müvekkillerinin murisinden önceki maliklerine mübadele muhaciri oldukları için Devlet tarafından iskanen verildiğini, davacı Hazinenin bu taşınmazlarda mülkiyet hakkının olmadığını, zira Devletin kendi verdiği taşınmazlarda ölçü hatası yaptığını, şerhin konulduğu 1956 yılından bu yana 60 yıldan fazla bir sürenin geçtiğini, davacı Hazine'nin bu taşınmazlarda hak iddia etmesinin müvekillerinin mülkiyet hakkının açıkça ihlali olduğunu, 3402 sayılı Yasa'da düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konu taşınmazın sınırları itibariyle genişlemeye müsait olmadığını, taşınmazların kadastro öncesi iskan kayıtlarının incelenmediğini, mahkemece eksik inceleme sonunda karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
3-Dahili davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; fazlalık hesaplarında ... parselinin yüz ölçümü, şerhin miktarı ve dava konusu parseldeki ... parsel miktarının kullanıldığını, bu veriler ve hesaplamanın nasıl yapıldığının raporda görülmediğini, bu haliyle raporun denetlemeye elverişli olmadığını, kıymet takdir komisyonunca Hazine fazlalığı miktarının 1 parsel için 68,07 m², 5 parsel için 83,61 m² olarak hesaplandığını, oysa dayanak raporda 1 parsel için 92 m², 5 parsel için 142,70 m² hesaplandığını, rapora itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamından dava konusu taşınmazların davalılar adına müştereken kayıtlı olduğu, dahili davalı ... Belediyesinin taşınmazlarda henüz mülkiyet payının kayıtlı olmadığı, bu itibarla; mahkeme ara kararı gereği davacı tarafça İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesinde ve mahkemece dahili davalı ... Başkanlığını da kapsar şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmadığı, dava konusu taşınmazların geldisi olan eski kadastro parselleri üzerinde yapılan önceki kısmi kamulaştırma işlemleri nedeniyle, o tarihlerdeki tapu maliklerine yapılan ödeme sırasında Hazine fazlalığına isabet eden bedel düşülmeden ilgililerine fazla ödeme yapıldığı hususunun bu davada gözetilmesinin mümkün olmadığı, mahkemece, ... parsellerinin kadastro ile oluşan yüz ölçümleri ve kadastro ile tespit edilen Hazine fazlalığı miktarlarının esas alınması ile yapılacak oranlama hesabına göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, 6100 sayılı ...nın 353/1-b/2 ve 355. maddeleri uyarınca İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak, dahili davalı ... yönünden taraf sıfatı bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına; davalı gerçek kişiler yönünden davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki Hazine fazlalığı şerhinin terkini ve tapu kayıtlarının iptali ile, Hazine fazlalığı şerhinin paya dönüştürülerek, 07/01/2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda gösterilen davacı Hazine ve davalı gerçek kişilerin payları oranında müşterek mülkiyet hükümlerine göre tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, Bölge Adliye Mahkemesince eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğunu, ek raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, Hazine fazlalığı miktarının çekişmeli 43573 ada 1 nolu parseldeki taşınmazda 92,02 m2, çekişmeli 43573 ada 5 parseldeki 142,70 m2 Hazine fazlalığı bulunduğu halde Bölge Adliye Mahkemesince (07.01.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda) Hazine fazlalığı miktarının 43573 ada 1 nolu parseldeki taşınmazda 67,97 m2, 43573 ada 5 parseldeki taşınmazda 83,45 m2 Hazine fazlalığı olduğu şeklinde hatalı hesaplama yapıldığını, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği halde lehlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bu yönlerden bozulmasını talep etmiştir.
Davalılar ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında çekişmeli taşınmazların kadastro tutanağında ve tutanağın kesinleşmesi üzerine tapu kütüğünün beyanlar hanesinde Hazineye ait olduğu belirtilen miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Mülga 2510 sayılı İskan Kanunu'nun 23. maddesi şöyledir:
“Bu kanun hükümlerine göre muhacirlere, mültecilere, göçebelere, nakil olunanlara ve yerlilere dağıtılan yapı ve toprakların temlikine vali ve kaymakamlar salahiyetlidirler. Dağıtım defter veya kararlarının altı vali veya kaymakamlarca tasdik edilmesi, temliktir. Tasdikli defterlerdeki veya kararlardaki miktarlar muteberdir”
5543 sayılı İskan Kanunu'nun 19. maddesi şöyledir:
“1- Bu kanun hükümlerine göre verilen taşınmaz malların temlikine vali ve kaymakamlar yetkilidir. Dağıtım defter veya kararlarının vali veya kaymakamlarca onanması temliktir. Onaylı defter veya karardaki miktar geçerlidir.
2- Verilen taşınmaz mallar, temlik tarihinde yaşayan aile fertleri adına eşit hisselerle temlik ve tapuya tescil ettirilir.”
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazlarıın 26.09.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5543 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılan 2510 sayılı İskan Kanunu hükümleri uyarınca miktar fazlası Hazineye ait olmak koşuluyla temlik edildiği ve 1949 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında da miktar fazlasının Hazineye ait olacağı şerhinin tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle çap kaydının oluştuğu, tapu kaydının beyanlar hanesinde 93 ada 54 parsel sayılı taşınmazda 3.676,00 m2'lik, 93 ada 20 parsel sayılı taşınmazda 3.702,00 m2 lik Hazine fazlalığı şerhi bulunduğunun idareye bildirildiği anlaşılmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, davalıların dayandıkları çap kayıtlarının ilk tesislerinin iskanen oluştuğu sabit olup bu durum mahkemenin ve tarafların kabulündedir. İskan mevzuatı ve 2510 sayılı Kanun'un 23. maddesinde iskanen oluşturulan ve temlik edilen tapuların miktarı ile geçerli olacağı ve taşınmazlarda çıkan miktar fazlalıklarının ise Hazineye ait olacağı öngörülmüştür. 2510 sayılı Kanun'u yürürlükten kaldıran 5543 sayılı Kanun'un 19. maddesinde de aynı hükme yer verilmiştir. Öyleyse, öncesi iskan kaydına dayalı taşınmazlardaki miktar fazlalıklarının yasa gereği Hazinenin olacağı tartışmasızdır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ... ve arkadaşlarından alınmasına,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ... ve arkadaşlarından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.