Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6295 E. 2023/1895 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davanın tapunun kayıtlı olduğu gerçek malike yöneltilmemesi nedeniyle husumet yokluğundan reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davalarında pasif husumetin tapunun kayıtlı malikine yöneltilmesi gerektiği, davanın tapunun kayıtlı olmadığı davalıya karşı açılmasının husumet yokluğu sebebiyle reddini gerektirdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın asli müdahil Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asli müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Elazığ ili, Sivrice ilçesi, ... köyü 135 ada 3 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz içinde bulunan kaynak suyunun Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmasına rağmen davalı adına tespit ve tescil edildiğini, davaya konu kaynak suyunun kamu yararına ait olup Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, özel mülkiyete konu olmasının mümkün olmadığını, bu sebeple kaynak suyunun Hazine veya ... köyü tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek, davada hak ihlaline uğratılan Hazineye davanın ihbarını ve davalı ... ... adına kayıtlı dava konusu taşınmaz içinde bulunan kaynak suyunun tapusunun iptali ile Hazine veya ... köy tüzel kişiliği adına tescil edilmesini talep etmiştir.

Asli müdahil Hazine vekili; yer altı sularının kamu yararına ait sular olduğunu, suyun kaynadığı taşınmazın içinde kalamayacak miktarda ve malikinin ihtiyacının üzerinde bir debiye sahip olması durumunda suyun genel su olarak kabul edildiğini, yer altı sularının daimi olarak menfaatinin kamuya ait sular olduğunu, bu nedenle davaya müdahale talepleri bulunduğunu belirterek, taşınmaz içindeki suyun ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/86 Esas, 2021/2 Karar sayılı kararıyla;davalının tapu maliki olmadığı, davanın tapu malikine karşı açılması gerektiği belirtilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Asli müdahil istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürülerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2021/294 Esas, 2021/258 Karar sayılı kararıyla; tapu iptali ve tescil davalarının kayıt maliki aleyhine açılması gerektiği, dava konusu 135 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, 19.03.2018 tarihli satış işlemi sonrasında dava dışı Veysi ... adına kayıtlı olup eldeki davanın 28.05.2020 tarihinde açıldığı, bu itibarla, davalı aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle asli müdahil Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Asli müdahil Hazine vekili temyiz dilekçesinde;eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Bir davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava ...) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bir subjektif ... dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine ait olduğundan davacı sıfatı (aktif husumet), yani davacı olma yetkisi de o hakkın sahibine ait olacaktır. Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi ise, o hakka uymakla borçlu olan kişiye (davalı sıfatı, pasif husumet) ait olacaktır.

Bu noktada, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir.

Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.

Öte yandan sıfat, dava şartı olmayıp itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Başka bir anlatımla, dava şartları işin esasının incelenmesine engel teşkil eder mahiyetteyken, bir davada taraflardan birinin davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne girilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Bu karar, davanın dinlenemeyeceğine ilişkin bir karar olmayıp, yine davanın esasına ilişkin bir karardır. Sıfat, ileri sürülme zamanı kanun ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asli müdahil Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :

Açıklanan sebeple;

Asli müdahil Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Elazığ 5. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.