Logo

1. Hukuk Dairesi2021/6453 E. 2023/2045 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen taşınmazın, davacı tarafından zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olduğunun ve davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiğinin anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ecdadından intikal eden ... ili, ... ilçesi, ... köyü, Payamlı mevkii 182 ada 33 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında kullanıcısı olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.04.2018 tarihli ve 2016/26 Esas, 2018/55 Karar sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 182 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 25.02.2019 tarihli ve 2018/648 Esas, 2019/38 Karar sayılı kararıyla; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli ve 2019/22 Esas, 2020/55 Karar sayılı kararı ile davacının zilyetliğinin kesintiye uğramadığı, davacının eklemeli malik sıfatı ile zilyetliğinin 20 yılı aştığı, kadastro tespit tutanağında dava konusu taşınmazın davacının kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh edildiği, davacının, annesinin, babasının ve kardeşlerinin aynı çalışma alanı içinde senetsiz ve belgesizden edindiği taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1 maddesinde öngörülen sınırı aşmadığı, davaya konu taşınmazın 1.ve 2. derece arkeolojik sit alanında kalmadığı ve üzerinde kültür varlığı bulunmadığı, doğal sit alanı içinde yer aldığı, 2863 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikle zilyetlikle kazanmaya elverişli hale geldiği ve davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, Payamlı mevkiinde bulunan 182 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazı kazanması için gerekli zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı İdare üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca hükümde dava konusu taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş ise de ... çevresinin, 14.03.2019 tarihli ve 824 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiş olup, 15.03.2019 tarihli ve 30715 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığının göz ardı edildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 17.03.2021 tarihli ve 2020/592 Esas, 2021/252 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın I. ve II. derece doğal sit alanı olarak belirlenen ... ve çevresi içinde kaldığından 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesine göre zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olduğu ve 2863 sayılı Kanun'un 5663 sayılı Kanunla değişik 11. maddesi kapsamında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlardan olduğuna ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı ve bu özellikleri taşımadığı, milli park alanı olarak ilân edilen tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki zamanaşımı zilyetliğiyle mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinin anlaşıldığı, bu itibarla; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve yasal hasım konumunda olmadığından yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ”

3. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11. maddesi; "Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının malikleri bu varlıkların bakım ve onarımlarını Kültür ve Turizm Bakanlığının bu Kanun uyarınca bakım ve onarım hususunda vereceği emir ve talimata uygun olarak yerine getirdikleri sürece, bu Kanunun bu konuda maliklere tanıdığı hak ve muafiyetlerden yararlanırlar. (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.) Ancak, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez." hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece ... Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.