"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, 197 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... ve ..., 197 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise ... adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazlara komşu 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazları herhangi bir sınır ihtilafı yaşanmaksızın uzun yıllardır kullandıklarını, ancak yapılan aplikasyon işleminde davalılar lehine sınır ihlali yapıldığının anlaşıldığını, 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu belirlenen sınırların gerçek durumu yansıtmadığını, taşınmazların gerçek sınırlarını gösteren eski dikilitaş ve kazıkların halen zeminde mevcut olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların kadim sınırları ile kadastroda çizilen sınırları arasında kalan kısımların tapu kayıtlarının iptali ile davacılara ait parsellere eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda davacıların kendilerine ait taşınmaz sınırlarına tecavüz ettiklerinin ve bir kısım araziyi haksız şekilde kullandıklarının ortaya çıktığını, davacıların talebinin Kadastro Müdürlüğünü ilgilendiren bir husus olup, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.02.2021 tarihli ve 2019/118 Esas, 2021/35 Karar sayılı kararı ile tüm dosya kapsamı ve mahalli bilirkişi beyanları gereği davanın kabulü ile dava konusu 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 25.11.2020 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 12,80 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacılar ... ve ... adına kayıtlı 197 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline, aynı krokide (C) harfi ile gösterilen 3,31 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıtlı 197 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,kadastro tespit bilirkişilerinin dinlenilmeden sonuca gidilmesinin doğru olmadığını, Mahkemece tespit bilirkişilerinin re’sen dinlenilmeleri gerektiğini, memleket haritaları ve hava fotoğraflarının celbedilmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, mahalli bilirkişiler ... ve ...’in davacıların yakın akrabası olduğunu, mahalli bilirkişilere itiraz için süre verilmediğini, dava konusu alanı uzun yıllar davalıların kullandığını, kadastro tespitinde, taşınmazların ediniminde her ne kadar senetsiz yazsa da, taşınmazların eski tapu kaydına dayandığını, Mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 21.05.2021 tarihli ve 2021/400 E., 2021/451 K. sayılı kararıyla; kadastro sonucunda, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 197 ada 1 parsel sayılı 2.227,71 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden davalıların murisi Kadir Demir adına; 197 ada 2 parsel sayılı 536,40 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak belgesizden davacılar ... ve ... adına; 197 ada 3 parsel sayılı 1.180,60 metrekare yüz ölçümüntdeki taşınmazın ise aynı gerekçelerle belgesizden davacı ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 07.06.2009-07.07.2009 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitlerinin kesinleşerek taşınmazların tapuya tescil edildikleri, 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 13.07.2015 tarihinde intikal ve birleştirme işlemine tabi tutularak davalılar adına iştirak halinde tescil edildiği, taşınmazların halen aynı vasıf ve yüz ölçümle tapuda kayıtlı oldukları, eldeki davanın ise on yıllık hak düşürücü süre içerisinde 09.05.2019 tarihinde açıldığı, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilemediği, Kadastro Mahkemesinde görülen tespite itiraz davalarında tespit bilirkişilerinin dinlenilmesi zorunlu ise de taraflarca hazırlanma ilkesinin geçerli olduğu genel mahkemedeki tapu iptali ve tescil davalarında tespit bilirkişilerinin tanık olarak bildirilmeleri halinde dinlenme imkanlarının bulunduğu, ne var ki taraflarca süresi içerisinde Mahkemeye herhangi bir tanık listesi sunulmadığı, ayrıca dava konusu taşınmaz bölümünün alanı itibariyle hava fotoğrafları ve memleket haritalarının yanılma ve kullanım hassasiyet sınırları içerisinde kaldığı, diğer yandan çekişmeli taşınmaz bölümünün davalılar adına tapuda kayıtlı olması sebebiyle Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin davaya dahil edilmelerine gerek bulunmadığı, birbiriyle uyumlu ve zemindeki fiili durumu doğrulayan mahalli bilirkişi beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükümlerini düzenlemiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.