Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8389 E. 2022/224 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölünceye kadar bakma akdiyle yapılan taşınmaz devrinin muris muvazaası içerip içermediği ve mirasçının saklı payının ihlal edilip edilmediği hususunda tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların temlik edilmesinde makul oranın aşılmamış olsa da, dosya kapsamı, tanık beyanları ve vasiyetname içeriği birlikte değerlendirildiğinde temliğin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin kararın, taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalının istinaf başvurunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan ...'ün maliki olduğu 105 ada 9 parsel ve 104 ada 296 parsel sayılı taşınmazı ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğluna devrettiğini, temliğin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca Bursa 10. Noterliğinin 05/05/2011 tarihli ve ... yevmiye numaralı işlem ile düzenleme şeklinde vasiyetname ile 102 ada 109 parsel ve 105 ada 25 parsel sayılı taşınmazları kendisine, 102 ada 332 parsel, 116 ada 7 parsel sayılı taşınmazları davalıya bıraktığını, ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devir edilen dava konusu taşınmazlar ve davalıya vasiyet edilen taşınmazlar birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın sağlığında hak dengesini gözetecek şekilde paylaştırma yapmadığını ileri sürerek, öncelikle ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devir edilen dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payları oranında taraflar adına tesciline, olmazsa ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devir edilen ve vasiyet edilen taşınmazlar için saklı payını aşan miktarının tenkisine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, muvazaanın söz konusu olmadığını, mirasbırakanın başka taşınmazları da olduğunu, davacıya da taşınmaz verdiğini, çocukları arasında adaletli olarak paylaştırma kastı ile hareket ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mudanya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/05/2019 tarihli ve 2014/146 E. 2019/200 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın amacının bağış olmadığı, ölünceye kadar bakım akdinin gereklerinin yerine getirildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulü ile 24.375TL’nin tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığını, davalının bakımının ahlaki ödevden ileri gitmediğini, kız çocuğu olmasından ve dışarıdan evlenmesinden dolayı mal kaçırma amacıyla hareket edildiğini, tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiğini, tenkis miktarının hatalı hesaplandığını belirtmiştir.

2.2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verildiğinden taşınmazların değeri üzerinden harç, yargılama gideri ve lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24/06/2021 tarihli ve 2019/1219 E., 2021/1035 K. sayılı kararıyla; davalının mirasbırakana baktığı ancak, mirasbırakan tarafından hak dengesinin gözetilmediği, davacıyı kapsayacak bir denkleştirme yapılmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine, davacının istinaf başvurunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 bendi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu 105 ada 9 ve 104 ada 296 parsel sayılı taşımazlar yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, bakım borcunun yerine getirildiğini, muvazaanın söz konusu olmadığını, tanıkların durumu doğruladığını, mirasbırakanın davacıya da taşınmaz verdiğini, taşınmazlar arasındaki oranın hatalı olduğunu, davacının vasiyete itiraz etmediğini, vasiyete konu taşınmazların değerlendirmeye alınmasının doğru olmadığını, ölünceye kadar bakma akdine konu taşınmazlardaki zeytinleri kendisinin ektiğini, bu hususun dikkate alınmadığını, zeytin değerleri çıkıp sadece toprak değerine bakıldığında muvazaanın olmadığını, minnet duygusu ile kendisine ve eşine bakan evladına verilen taşınmazlar olduğunu belirtmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır (TBK m. 19). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur. Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.

3.3. Değerlendirme

Dosyadaki bilgi ve belgelere, 3. bentte açıklanan gerekçeye, özellikle dava konusu taşınmazların temliğinde makul oranın aşılmadığı görülüyor ise de, dosya kapsamı, tanık beyanları ve vasiyetname içeriği de gözetildiğinde temliğin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varıldığından yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.034,34 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.