Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8502 E. 2023/1717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak miras payı oranında tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle açılan davada, taşınmazın yargılama sırasında davalı olmayan 3. kişiye devredilmesi sebebiyle taraf teşkili hususunda usul eksikliği bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın yargılama sırasında hükmen intikal yoluyla davalı dışı 3. kişiye devredilmesi nedeniyle HMK'nın 125. maddesi uyarınca davacıların seçimlik hakları hatırlatılarak, davayı ne şekilde sürdüreceklerinin sorulması ve bu yöndeki usuli eksikliğin giderilmesi gerektiği, bu husus gözetilmeden taraf koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Usulden Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Zonguldak ili, Ereğli ilçesi, ... köyü 112 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit edildiğini, ancak iş bu taşınmazın kök muris ... ...'dan davacıların murisi ...'ya ondan da davacılara intikali gereken bir taşınmaz olduğunu, davalıların, davacıların miras haklarını hiçe sayarak taşınmazı kendi adlarına tescil ettirdiklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras hissesi oranında davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Kdz. Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine; Kdz. Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda, Mahkemenin 13.07.2016 tarihli ve 2015/221 Esas, 2016/297 Karar sayılı kararıyla; davacıların murisi ...'nın terekesine dayanılarak miras payı oranında açılan davada, dava dışı mirasçılar bulunduğu, kadastrodan önceki hakka dayanılarak açılan davada terekeyi temsilen tüm mirasçıların birlikte hareket ederek davayı açmaları veya mirasçılardan birinin terekeye iade istekli olarak dava açması gerektiği, ancak davacılar tarafından pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, taraf koşulu oluşmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; elbirliği mülkiyetinin 3. kişiler aleyhine açılan davalarda birlikte hareket etme zorunluluğu getirdiğini, ancak dava konusu uyuşmazlığın mirasçılar arasında görüldüğünü, bu nedenle taraf koşulu yönünden bir eksiklik bulunmadığını, tanıkların ve mahalli bilirkişilerin yaşı itibariyle kök murisi tanımamaları nedeniyle dava konusu uyuşmazlık hakkında detaylı bilgi veremediklerini, bu nedenle yaşı itibariyle murisi tanıyabilecek kişilerin tespit edilerek mahallinde yeniden keşif yapılmasını talep ettiklerini, ancak Mahkemenin usule ilişkin karar verdiği için esasa yönelik değerlendirme yapmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı olarak olarak açılan miras payı oranında tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Çekişmeli 112 ada 9 parsel sayılı 661,20 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kadastro sonucu belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ...'nın mirasçıları adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra 18.09.2012 tarihinde hükmen intikal yolu ile dava dışı ... ... adına tescil edilmiştir.

2. İlgili Hukuk

1. İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 640. ve 702. maddeleri gereğince, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte dava açılması gerekir. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin ... ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Mallar üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirisine ait olmayıp, hak sahibi olan ortaklıktır.

Elbirliği mülkiyetinin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Ne var ki bu mülkiyet türünde, mirasçıların birbirine karşı dava açmaları mümkündür. Terekenin elbirliği mülkiyetinde olması dava açmaya engel değildir. Bir mirasçının diğer mirasçıya karşı dava açması için miras ortaklığına temsilci atanmasına gerek yoktur.

2. HMK’nın 125/1. maddesinde “(1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:

a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.(1)

b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup kadastro tespitinin davacıların murisi ...'nın ölüm tarihinden sonra yapıldığı, ... mirasçıları olan davacıların da kök muris ... ... mirasçıları arasında olup, ... ... mirasçıları olan davalılara karşı payları oranında dava açmalarında usule aykırılık bulunmadığı, ne varki yargılama sırasında dava konusu taşınmazın hükmen tescil suretiyle dava dışı ... ...'ya intikal ettiği nazara alındığında davacıların HMK'nın 125. maddesi hükmü kapsamında seçimlik hakları hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceklerinin sorulması ve bu yöndeki usulü eksiklik giderildikten sonra toplanan deliller uyarınca işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken taraf koşulu oluşmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.