Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1677 E. 2022/5101 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını ikinci eşine satış yoluyla devretmesinin mirastan mal kaçırma amaçlı muvazaalı işlem olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtilen gerekçeye uygun olarak, davacılar tarafından ileri sürülen muvazaa iddiasının ispatlanamadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları ... 'ın 139 ada 5 parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi olan davalı ...'a satış göstermek suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada davacı ... davadan feragat ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın kendisinden aldığı altınları karşılığında dava konusu taşınmazın devredildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23/10/2014 tarihli ve 2013/201 E., 2014/300 K. sayılı kararıyla; davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davacılar yönünden temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı (ilk)

Dairenin 17/06/2015 tarihli ve 2015/7919 E., 2015/9002 K. sayılı kararıyla; ''... davacı ...'nin 19.08.2014 tarihinde davadan feragat ettiği, sonrasında 08.10.2014 tarihli dilekçesinde, davalı ...'ın arayarak evden çıkarıldığını beyan ettiğini, davalının dava konusu evden çıkarılmaması için olduğunu düşündüğü davalı vekilince hazırlanan dilekçeyi imzaladığını, davadan feragat amaçlı bir dilekçe vermek istemediğini, bu noktada hataya düşürüldüğünü belirterek feragattan vazgeçtiğini belirtmiş, davacı ...'nin iddiasının mahkemece ön sorun olarak incelendiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda açıklanan olgular birlikte değerlendirildiğinde davacı ...'nin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

Davalı ...'ın temyiz itirazlarına gelince;

Somut olaya gelince, mirasbırakan ... ile davalının 30.09.2004 tarihinde evlendikleri, evlenmeden önce de birlikte yaşadıkları, çekişme konusu 139 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacılardan mal kaçırma amacı ile davalıya temlik edildiği iddiasının davacılar tarafından usulünce kanıtlanamadığı, salt bedeller arası oransızlığın muris muvazaasının kanıtı olamayacağı açıktır.

Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir. '' gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Dairenin 21/01/2016 tarihli ve 2015/13807 E., 2016/621 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.

3. Mahkemece İlk Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 12/01/2017 tarihli ve 2016/183 E., 2017/5 K. sayılı kararıyla; bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucunda, ilk hükümde direnildiği belirtilerek, davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. İlk Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Bozma Kararı (ikinci)

Dairenin 29/06/2020 tarihli ve 2017/3735 E., 2020/3208 K. sayılı kararıyla; ''...Somut olayda; Mahkemece direnme kararından önce, 05.01.2017 tarihli 3. celsede hazır bulundurulan tanık dinlenmiş, bundan sonra ilk hükümde direnildiği belirtilerek karar verilmiştir.

Mahkemece, direnme olarak nitelendirilen temyize konu karar gerçek bir direnme kararı değil, bozmaya eylemli olarak uyma sonucunda oluşturulmuş yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan dosyanın temyiz incelemesi Dairece yapılmıştır.

Hal böyle olunca; önceki bozma kararı gereğince tüm davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.'' gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.

6. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 27/04/2021 tarihli ve 2021/46 E., 2021/113 K. sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle, davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davacılar yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

7. İkinci Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin yasa ve usule aykırı şekilde, maddi gerçeklikle bağdaşmayan bir karar verdiğini, hak ihlaline neden olduğunu, Yargıtay kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, maddi gerçeklikle örtüşmediğini, satış işleminin muvazaalı olduğunu, bozma sonrası dinlenen tanık beyanının dosyaya bir yenilik katmamakla birlikte dosya içindeki olguları desteklediğini, Mahkemece verilen direnme kararının adil bir karar olduğunu, davanın ispatlandığını, direnme kararının HGK tarafından incelenmemesi, daire tarafından eksik inceleme ve araştırma ile dosyanın aynı şekilde bozulması ile mağduriyet ve hak ihlalinin oluştuğunu, bozma ilamından sonra tanık dinlenmesinin yasa ve usule uygun olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

9. Gerekçe

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

9.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./5.) no.lu paragrafta yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmasına, (IV./6.) no.lu paragrafta yer verilen mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.