Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1680 E. 2022/4911 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, ihtiyacı olmadığı halde taşınmazının yarısını oğlunun kayınvalidesine devretmesi, taşınmazın akabinde müteahhide verilerek yapılan dairede damadın ikamet etmesi ve tanık beyanları gibi olgular, mirasbırakanın mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla hareket ettiğine delalet ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: İSTANBUL 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 8 parsel sayılı taşınmazının 1/2 payını dava dışı oğlu ...'ın kaynanası olan davalı ...'ya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakan ve davalı ...'nın ''gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi'' yaptıklarını, sözleşme gereği dava dışı 1 numaralı bağımsız bölümün mirasbırakana; dava konusu 4 numaralı bağımsız bölümün davalı ...'ya verildiğini, ...'nın ise anılan taşınmazı diğer davalı ...'a devrettiğini, davalıların taşınmazı alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, tapu iptal-tescil talebinde bulunmuşlar, aşamada davacılardan ... davadan feragat ettiğini bildirmiş, bilahare davacılardan ...'ın ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., dava konusu taşınmazın adına kayıtlı olmadığını, davanın tarafı olamayacağını, husumet yönünden davaya itiraz ettiğini, dünürü olan mirasbırakan ...'ın eşinin ölümü üzerine bir süre yalnız ve bakımsız yaşadığını, hiç istemediği halde evlenmek zorunda kaldığını ve evlendikten sonra Düzce'ye taşındığını, 2003 yılında dava konusu arsayı ve gecekonduyu satılığa çıkardığını duyunca önce satıştan vazgeçirmeye çalıştığını, daha sonra kendisinin müşteri olduğunu, ancak parasının taşınmazdaki yarı payı satın almaya yettiğini, taşınmazın 1/2 payını satın alarak, mirasbırakanın kalan payı satmasını önlediğini, dava konusu arsayı müteahhide verme konusunda mirasbırakanı ikna ettiğini, 2007 yılında başka bir taşınmaz satın almak için dava konusu taşınmazı diğer davalıya sattığını, satış bedelinin bir kısmını peşin aldığını, kalan kısmını ise alıcının bankadan çektiği kredi ile ödediğini, taşınmazı alım gücü bulunduğunu belirterek, husumetten ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ..., tapu kaydına güvenerek, iyiniyetli olarak, bedeli karşılığında dava konusu bağımsız bölümü satın aldığını, dava konusu taşınmazı 2007 yılında Ziraat Bankasından kullandığı kredi ile satın aldığını ve bu kredinin karşılığı olarak taşınmaza ipotek konulduğunu, kredi borcunun bir kısmını ödediğini ve aylık taksitler halinde ödemeye devam ettiğini, 05/12/2007 tarihinde satış bedeli olarak diğer davalı ...'ya 145.000,00 YTL ödeme yapıldığını, herhangi bir danışıklı işlemin tarafı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24/11/2016 tarihli ve 2013/426 E., 2016/483 K. sayılı kararıyla; temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2017/245 E. 2017/734 K. sayılı kararıyla; davacılardan ...'ın 04/08/2016 tarihinde öldüğü halde mirasçıları davaya dahil edilmeksizin, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edildiği, öte yandan davacılardan ...'ın karar tarihinden sonra davadan feragat ettiği, bu durumda, davacı ...'ın mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra işin esasının incelenmesi ve davacı ...'ın davadan feragat beyanı bakımından bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-4 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 26/11/2019 tarihli ve 2017/373 E., 2019/440 K. sayılı kararıyla; davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine; mirasbırakanın herhangi bir ihtiyacı olmamasına rağmen sahip olduğu taşınmazın yarısını oğlu ...'ın kayınvalidesine devretmesi, tanık beyanları ve dava konusu yerin müteahhite verilerek dava konusu daire alındıktan sonra dairede damat ...'ın ikamet etmiş olması gözetildiğinde, mirasbırakanın davacı mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla tasarrufu gerçekleştirdiği, mirasbırakan ile davalı ... ve davalılar arasındaki temliklerin gerçek bir satış olmadığı gerekçesiyle diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

5. İstinaf Nedenleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın dosya içerisindeki delillere, beyanlara ve hukuka aykırı olduğunu, diğer davalı ...'nun cevabının yanlış değerlendirildiğini, diğer davalı ...'nın cevabında ''damadımı oturttum, damadıma kiraya verdim'' şeklinde bir beyanı olmadığını, davalı ...'nın damadının, davalı ... taşınmazı satın aldıktan sonra kiracı olduğunu, tanıkların ''mirasbırakanın ihtiyacı yoktu'' beyanına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, yeniden evlenen mirasbırakanın taşınmazını satmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, Mahkemenin bu konuda araştırma yapmadığını, davacının dava dilekçesindeki beyanları ile iki işlemin birbirinin devamı sayılamayacağını, davalının; o tarihte kendisine daha uygun bulduğu ticari kredi türünü seçmiş olması, çekilen kredinin tutarı, başkaca taşınmazların satın alınarak bankaya teminat vermesinin davalının işi gereği yaptığı bir tercih olduğunu, bankalar nezdinde bu şekilde işlemler yaptığını, dava konusu satışın gerçek, davalının iyiniyetli olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16/12/2021 tarihli ve 2020/725 E., 2021/1772 K. sayılı kararıyla; İlk derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, Bölge Adliye Mahkemesinin dosyadaki delilleri göremediğini, mirasbırakanın satışa ihtiyacı bulunmadığı ön kabulü ile yanlış değerlendirme yaptığını, gerekçenin maddi vakıalarla örtüşmediğini, davalının iyiniyetli olmadığına yönelik tespitin hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanları tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./6.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı ...'ın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.166,42 TL bakiye onama harcının hükmü temyiz edenden alınmasına, 16/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.