Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1794 E. 2024/1209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mirasbırakan adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davalıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, terekeye temsilci atanan davacının terekeye iade talepli davasının miras payı oranında kabul edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetine tabi terekeye ilişkin davaların tüm mirasçılar tarafından veya tereke temsilcisi tarafından açılabileceği, davacının terekeye temsilci olarak atandığı ve terekeye iade talepli dava açtığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı miras payı oranında kabulüne ilişkin karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1112 E., 2021/888 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ulus Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/54 E., 2020/27 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın yargılama sırasında vefat eden davalı ... mirasçısı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yarı payının tarafların müşterek mirasbırakanı ... mirasçıları adına, yarı payının ise davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa ... adına kayıtlı payın mirasbırakan ... tarafından 3. kişilerden satın alındığını ve mirasbırakandan gelen diğer payla birlikte zeminde tek parça halinde yıllardır kullanıldığını, öte yandan taşınmaz kargir ahır vasfıyla tespit edilmiş ise de kargir ev vasfında olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı ... adına kayıtlı yarı payının tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına kargir ev vasfıyla tapuya tescil edilmesini istemiştir.

2. Yargılama sırasında davacı ..., Ulus Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.03.2020 tarihinde kesinleşen 2014/308 Esas, 2018/68 Karar sayılı kararıyla kök mirasbırakan ...’in terekesine temsilci olarak atanmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının eldeki davayı tek başına açmasının mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın evveli itibariyle yarı payının kök mirasbırakan ...’ya, yarı payının ise ...’nın kız kardeşi ...’a ait olduğunu, ...’ın, payını 1987 yılında müvekkiline sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, bu nedenle kadastro tespitinde hata bulunmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan kargir ev ruhsatsız yapıldığından yıkımına karar verildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tarafların müşterek mirasbırakanı ... tarafından dava dışı kişilerden satın alındığı, kalan bölümün ise evveliyatı itibariyle mirasbırakan ... ile kardeşi ...’dan geldiği, ...’ın ise payını kadastro tespitinden önce davalıya sattığı, (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde (a) harfi ile gösterilen muhdesatın davalıya, (b) harfi ile gösterilen muhdesatın ise davacının mirasbırakanı ...’ye ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi ...'ün 26.06.2019 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünde davalı ...'e ait olan payın tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, bu bölümde (a) harfi ile gösterilen muhdesatın davalı ...'e, (b) harfi ile gösterilen muhdesatın ise davacının mirasbırakanı ...'e ait olduğunun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davalı ... mirasçısı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Yargılama sırasında vefat eden davalı ... mirasçısı ... istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın evveli itibariyle yarı payının kök mirasbırakan ...’ya, yarı payının ise ...’nın kız kardeşi ...’a ait olduğunu, ...’ın ise payını 1987 yılında kendisine sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, bu nedenle kadastro tespitinde hata bulunmadığını ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Mahkemece usulünce yapılan keşif, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık açıklamaları ile keşfe katılan bilirkişi raporları doğrultusunda, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tarafların müşterek mirasbırakanı ... tarafından 3. kişilerden satın alındığı ve ...’nın zilyetliğinde olduğu, böylece Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak dava kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescile ilişkin olup davacının tek başına tereke adına tapu iptali ve tescil istemiyle dava açması mümkün olmayıp bir mirasçının diğer mirasçıya karşı miras payına yönelik dava açmasına hukuki engel bulunmadığı, dava, tereke adına tescil istemiyle açılmış ise de davacı ile davalının mirasbırakan ... terekesi yönüyle birbirlerine karşı üçüncü kişi konumunda olmadığı, aynı ortaklığa dahil mirasçılar oldukları, mirasbırakan ...'in dava dışı mirasçılarının dava açmadıkları veya açılan davaya usulünce katılmadıkları hususları birlikte gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesince çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince davacının miras payı ile sınırlı olarak tescil kararı verilmesi gerekirken tereke adına tescil kararı verilmesi isabetsiz ise de anılan husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yargılama sırasında vefat eden davalının mirasçısı ...'in istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 125 ada 5 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi ...'ün 26.06.2019 havale tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 989,77 metrekarelik bölümünde davalı ...'e ait olan 1/2 payın tapu kaydının iptali ile iptal edilen bölüm 80 pay kabul edilerek 5 payın davacı ...,75 payın ise davalı ... adına verasette iştiraken tapuya kayıt ve tesciline, bu bölümde (a) harfi ile gösterilen muhdesatın davalı ...'e, (b) harfi ile gösterilen muhdesatın ise davacının mirasbırakanı ...'e ait olduğunun taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün mirasbırakan ... tarafından 3. kişiden alındığını ve ... mirasçılarına ait olduğunu, kaldı ki yargılama sırasında müvekkilinin ... terekesine temsilci olarak da atandığını, Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf edilmeyen bir hususta İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak miras payına ilişkin hüküm kurmasının isabetsiz olduğunu, davanın tereye iade istemiyle açıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640, 702 ve 705 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 5 parsel sayılı 3.694,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle yarı payı davalı ... adına, yarı payı ise ... mirasçıları adına verasette iştiraken tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının tek başına tereke adına tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın miras payı oranında kabulüne karar verilmiş ise de yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen nizalı bölümünün tarafların müşterek mirasbırakanı ... tarafından 3. kişilerden satın alındığı dosya kapsamıyla sabittir.

Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin 4721 sayılı Yasa'nın 640 ve 702 nci maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerekir. Dosya arasında bulunan veraset ilamının incelenmesinde; mirasbırakan ...’in ölüm tarihi itibarı ile terekesinin elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve eldeki davanın terekeye iade istemiyle açıldığı, yargılama sırasında da davacı ...’in, Ulus Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.03.2020 tarihinde kesinleşen 2014/308 Esas, 2018/68 Karar sayılı kararıyla kök mirasbırakan ...’in terekesine temsilci olarak atandığı anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; davacının terekeye iade istekli olarak talepte bulunduğu gözetilerek bu yönde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup kararın açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Tereke temsilcisi vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.