Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1932 E. 2024/50 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapulama harici bırakılan taşınmaza davacılar tarafından yapılan yapıların bulunduğu taşınmazın davacılar adına tescili isteminin reddine ilişkin Yargıtay kararı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından işgal edilen taşınmazın tapulama harici bırakıldığı, davacının kötü niyetli olduğu ve zilyetliğin ekonomik amaca uygun olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/4 E., 2021/234 K.

DAVACILAR : ..., ... vekili Avukat ...

DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; ... mevkiinde kain 2055 parsel sayılı taşınmaza bitişik tapulama harici bulunan taşınmazın davacılara ait olduğunu, 20 yılı aşkın süredir kullandıklarını, üzerine yapı inşaa ettiklerini ileri sürerek davacılar adına tescilini, aksi halde iyiniyetle taşınmaz üzerine bina inşa edilmesi ve yapıların değerinin arsa değerinden fazla olması nedeniyle zemin üzerinde gösterecekleri miktarın davacılara ait 2055 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; davanın reddi gerektiğini, dava konusu yer tescil harici yer ise Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... vekili; tapulama çalışmalarının 1988, 1989 yıllarında tamamlanmış olduğunu, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazdaki yapıların davacılar tarafından bilerek ve isteyerek işgal amacı ile yapıldığını, dava konusu yerin tapulama dışı yeşil alan olarak görüldüğünü, zilyetlik yolu ile kazanılmasının mümkün olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

1- Şabanözü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.03.2016 tarih, 2015/111 Esas, 2016/111Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2-Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 23.09.2019 tarih, 2016/12336 Esas, 2019/5555 Karar sayılı kararıyla; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğunun sorulup saptanmadığı, Kadastro Müdürlüğü'nden taşınmazın tespit harici bırakılma nedeni ve tarihinin araştırılmadığı, komşu parsel uygulaması yapılmadığı, dava konusu taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı üzerinde durulmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın tepe vasfıyla tescil harici bırakıldığı, 1987 yılında paftasında gösterilmiş olduğu, 1951, 1971, 1987 ve 1990 yılı hava fotoğraflarının tamamında herhangi bir kullanımın olmadığı, tarımsal tasarrufun bulunmadığı, davacı tarafça 1999 yılında kullanılmaya başlandığı, salt bina ve eklenti inşa etmenin ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılamayacağı gerekçesiyle davacı adına tescil isteminin reddine, terditli dava olan temliken tescil talebi yönünden; TMK'nın 724 üncü maddesi uyarınca öncelikli koşulun iyiniyet olduğu, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İBK uyarınca iyiniyetin ispatının taşkın yapı malikine ait olduğu, somut olayda davacının kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesi halinde kendi arazisine ait olmadığını bilebilecek durumda olduğu, öncelikli şart olan iyiniyetin var olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yapıların 1999 Düzce depreminden sonra yaptırıldığını, mahalli bilirkişilerin davaya konu edilen taşınmazın tarla olarak kullanıldığını, sonradan yapıların yapıldığını ifade ettiklerini, inşaat bilirkişi raporunda yapıların yıkılması halinde zararın ne kadar olacağının hesaplanmadığını, kanaat ile Mahkemenin karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 713 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.01.2024 gününde oy birliği ile karar verildi.

...