"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak, senetlerin iadesi, olmasa iptali istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 23.12.2021 tarihli ve 2021/185 Esas - 2021/1815 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, yıllarca Almanya’da çalışması sonucunda elde ettiği birikimi ile 4489 parsel sayılı taşınmazdaki 12 numaralı bağımsız bölümü satın aldığını, davalılardan ... ile tanıştığını, davalıların kendisine çok yakınlık gösterdiğini ve kendisi ile ilgilendiklerini, güven ve sempati oluşturduklarını, onlar ne derse yapmaya başladığını, 12 numaralı bağımsız bölümün ...’e devrini sağladıklarını, ...’in de taşınmazı davalı ...’e temlik ettiğini, bankadaki 61.000,00 USD parasını çektirip aldıklarını ve toplam 248.500,00 TL değerindeki 6 adet bonosunu da cirolatarak kendisini dolandırdıklarını, ortak iş yapacaklarını ve işin başına kendisini geçireceklerini söyleyerek kandırıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, 61.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline, bonolar için İİK madde 72/2 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve senetlerin iadesine, mümkün olmaz ise senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davacıyı taşınmazı satın alırken tanıdığını, iddia edildiği gibi öncesinden tanışıklıkları olmadığını, davacının taşınmazını satışa çıkarması üzerine, kendisinin de satın aldığını, davacının uzun süredir müteahhitlik yaptığını, bilgisiz ve saf olduğunun doğru olmadığını, yıllardır İstanbul’da ticaret yapan birinin evini, parasını ve senetlerini sorgusuz sualsiz vermesinin mümkün olmadığını, kâr elde etmek için taşınmazın diğer davalıya temlik edildiğini, davacının onu da mağdur ettiğini, hiçbir somut delil bulunmadığını, davacının kendisine para vermediğini, davacının senetlerinin kendisinde olmadığını, taşınmaz bedelini davacıya ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davacıyı tanımadığını, diğer davalı ile de doğrudan bir bağlantısı olmadığını, telefon alım satım işleri ile uğraştığını, davalı ...’in de taşınmaz alım satımı yaptığını bildiği için taşınmaz sorduğunu ve dava konusu taşınmazı ticaret amacıyla satın aldığını, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davacıya ait hiçbir senedin kendisinde olmadığını, 61.000 USD almasının da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hile iddiası ile açılmış olan tapu iptal ve tescil davası olduğunu, dava konusu taşınmazın tapuda görünen bedeli 146.000 TL iken bilirkişi tarafından tespit edilen değerin 749.383,48 TL olduğunu, iki bedel arasındaki farkın dahi hileyi tek başına ispatladığını, yapılan ekonomik araştırmalar ve tanık beyanlarının müvekkilin evini satmaya ihtiyacı olmayıp yapılan satışın müvekkilin iddiası doğrultusunda davalılarla iş yapacağı inancına dayalı olduğunu gösterdiğini, davalı ...'in iyi niyetli olmadığını, yerleşik Yargıtay kararlarında kısa sürede ve düşük bedellerle devir yapıldığında üçüncü kişinin iyi niyetli sayılamayacağının vurgulandığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/185 Esas - 2021/1815 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafından dava konusu edilen taşınmazın hileli hareketlerle davalı ... tarafından kandırılmak suretiyle devrinin gerçekleştirildiği, devirden çok kısa bir süre sonra davalı ... tarafından muvazaalı olarak diğer davalı ...'e devredildiği, ayrıca davalılar tarafından kandırılarak elinden Dolar ve bir kısım bonoların cirolanmak suretiyle alındığı yönündeki iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrarlamıştır.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, alacak ve senetlerin iadesi, olmasa iptali istemlerine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV.3.) no.lu paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 21.06.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.