"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen asıl ve birleştirilen tapu iptali ve tescil davasında yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı ... dava dilekçesinde özetle; Hakkari ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 261 ada 19 ve 20 parsel sayılı arsanın ceddinden intikalen kardeşler arasındaki taksim sonucu kendisine intikal ettiğini, kadastro sırasında 261 ada 19 sayılı parselin bir kısmının ... Belediyesi adına, 261 ada 20 sayılı parselin bir kısmının da diğer davalılar adına tescil edildiğini, bu parsellerin bir kısmının kendisine ait olduğunu, buraya dedelerinden beri zilyet olduklarını belirterek, 261 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının bir kısmının iptali ile kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada, davacı ... dava dilekçesinde özetle, Hakkari ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 261 ada 19 ve 20 parsel sayılı arsanın ceddinden intikalen kardeşler arasındaki taksim sonucu kendisine intikal ettiğini, kadastro sırasında 261 ada 19 sayılı parselin bir kısmının ... Belediyesi adına tescil gördüğünü, 261 arda 20 sayılı parselin bir kısmının da diğer davalılar adına tescil edildiğini, bu parsellerin bir kısmının kendisine ait olduğunu, buraya dedelerinden beri zilyet olduklarını belirterek, 261 ada 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının bir kısmının iptali ile kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalılar süresinde cevap dilekçesi vermemiş olup aşamalarda davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dava konusu Hakkari ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 261 ada 19 ve 20 no.lu parselin davacıların kullanımında olduğu, bu parselin davacılara ait 261 ada 18 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu, iki parseli ayıran sınır vb. bir durumun söz konusu olmadığı, bu itibarla dava konusu 261 ada 19 parselin belediyeye ait olmadığı, yine mahalli bilirkişilerin yer göstermesi üzerine 261 ada 20 parselin bir kısmının davacılara ait olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, çekişmeli 261 ada 20 no.lu parselin 18/12/2015 havale tarihli Nazım Kavak tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun ekinde C harfi ile gösterilen 29.56 m2'lik kısmı ile çekişmeli 261 ada 19 parsel sayılı taşınmazın B harfi ile gösterilen 201.53 m2'lik kısmının tapu kayıtlarının iptali ile iptal edilen bu kısımların davacılar adına kayıtlı 261 ada 18 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle ve davacıların paylarında değişiklik olmamak kaydıyla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz nedenleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacıların açıkça feragatinin ve mahalli bilirkişilerin yerin ...'a ait olduğuna dair sözlerinin değerlendirilmediğini öne sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi “Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde;
A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.
B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.
D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.
Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.”
6100 sayılı HMK’nın 65. maddesinde “Asli Müdahale” başlığı altında; “Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.” hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Kadastro sonucu temyize konu 261 ada 20 parsel sayılı taşınmaz arsa vasfıyla tapu kaydı ile ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Dava dışı 261 ada 18 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı ile ..., ..., ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
3.3.2. Davacı ... ve ... çekişmeli taşınmazın bir bölümünün murislerinden kendilerine intikal ettiğini iddia ederek adlarına kayıtlı bulunan 261 ada 18 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle adlarına tescilini talep etmiştir. 261 ada 18 parsel sayılı taşınmazın diğer malikleri ... ve ...'ın yargılama sırasındaki müdahale talebinin reddine karar verildiği halde, bu kişilerin karar başlığında davacı olarak gösterilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Müşterek mülkiyetin söz konusu olduğu taşınmaza ilave edilmesi talebiyle açılan davada, maliklerin davayı tek başına açmalarına olanak olmadığı gibi davacılar adına kayıtlı taşınmaza revizyon gören tapu kaydı ile temyize konu 261 ada 20 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kayıtlarının mahallinde uygulanmamış olması da isabetsizdir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.
3.3.3. Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle, müdahale talebinde bulunan ... ve ...’ın müdahale talepleri harcın yatırılması sağlanarak kabul edilmeli, dava konusu taşınmaza revizyon gören tapu kaydı ile davacılar adına kayıtlı bulunan taşınmaza revizyon gören tapu kaydı tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Müdürlüğünden veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilip dosya arasına alınmalı, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
3.3.4. Yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları yerel bilirkişiler yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, kayıtta yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için tanık beyanlarından faydanılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların, kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; çekişmeli taşınmaz ile davacılar adına kayıtlı taşınmaz arasındaki sınır yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilmeli ve krokide işaretlettirilmeli, teknik bilirkişiden, kroki üzerinde işaretlenmek suretiyle tapu kaydının sınır denetiminin yapıldığı ve kayıtların kapsamlarının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı; böylece taşınmazların ayrı ayrı tümünün ya da bir kısmının tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların ayrı ayrı öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından, hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında ayrıntılı ve olaylara dayalı bilgi alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazların niteliğini ve kullanım durumunu belirtir ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.