Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2476 E. 2022/5976 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaasına dayanarak iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu saptayarak davanın kabulüne karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2021 tarihli 2019/136 Esas 2021/612 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, miras bırakan ... ile 21.04.2007 tarihinde evlendiğini, ancak davalıların baskıları sonucu evlenmeden önce miras bırakan ile arasında Kadıköy ..... Noterliğinde 27.02.2007 tarihinde mirastan feragat sözleşmesi düzenlendiğini, doğmamış bir haktan feragat edilmesinin hukuken mümkün olmaması sebebiyle sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalıların miras bırakana manevi baskı uygulayarak ve mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla miras bırakan adına kayıtlı tüm taşınmazların kuru mülkiyetlerini adlarına tescilini sağladıklarını ileri sürerek, çekişme konusu 2097, 567 ada 31 ve 32 parseller, 278 ada 14 parseldeki 1 no.lu bağımsız bölüm ile 589 ada 148 parseldeki 4 no.lu bağımsız bölümün tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, mirasbırakan ile davacı arasında resmi şekilde mirastan feragat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince davacının miras hakkının kalmadığını, sözleşmenin baskı altında imzalattırıldığı iddiasının doğru olmadığını, miras bırakanın geçerli olduğunu bildiği ve düşündüğü mirastan feragat sözleşmesine istinaden kendilerine mal paylaştırdığını, mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, evlilik öncesi yapılan mirastan feragat sözleşmesinin geciktirici şarta bağlı olarak yapılan bir sözleşme olduğu, evliliğin gerçekleşmesi ile miras bırakan ...'in muhtemel mirasçısı olan davacının mirasçılık sıfatını yitirdiği,ayrıca sözleşmenin baskı altında imzalatıldığı iddiası kanıtlanamadığı gibi miras bırakanın ölüm tarihine kadar sözleşmenin iptali için bir dava açılmadığı, mirasçılık sıfatını yitiren davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 20/11/2018 tarihli ve 2015/15019 E., 2018/14670 K. sayılı kararıyla; “Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 528. maddesinde miras bırakanın, bir mirasçısı ile birlikte karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabileceği düzenlenmiştir.Somut olaya gelince, her ne kadar davacı 27.02.2007 tarihli ve 4924 yevmiye no.lu Kadıköy 24. Noterliğinde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesi ile miras hakkından feragat etmiş ise de feragat tarihi itibarı ile mirasçı sıfatının olmadığı sabittir. O halde, noterde düzenenen feragat sözleşmesi TMK m. 528 anlamında bir feragat sözleşmesi olmadığı gibi doğmamış haktan feragat edilemeyeceği, bu beyana hukuki sonuç bağlanamayacağı açıktır. Ne var ki, muris muvazaası iddiası yönünden hükme yeterli bir araştırma yapılmamıştır.Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeleri kapsar biçimde, taraf delilleri toplanarak, hükme yeterli bir araştırma yapılıp, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuş; davalılar vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 01/04/2019 tarihli ve 2019/573 E., 2019/2325 K.sayılı kararıyla reddedilmiştir.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 28/12/2021 tarihli ve 2019/136 E., 2021/612 K. sayılı kararıyla; tanık beyanları gereğince davaya konu edilen taşınmazların, geçersiz olacak şekilde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesi dikkate alınarak murisin ağır hastalık geçirdiği zaman dilimi içinde davalılara devrinin yapıldığı, devirler karşılığında mirasbırakanın satış bedeli aldığına dair herhangi bir delil olmadığı, devirlerin karşılıksız yapıldığının davalılarca da tevilli olarak kabul edildiği, taşınmaz satışlarının gerçek bir satış olmadığı, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı taraf ile mirasbırakan arasında akdedilen mirastan feragat sözleşmesinin geçerli olduğunu, bu durumda davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, Mahkemece eksik araştırma yapıldığını, temliklerde mirasbırakanın mal kaçırma amacının bulunmadığını, mirasbırakanın son dönemlerinde tüm bakım ve ihtiyaçlarının davalılar tarafından karşılandığını, davacının ise mirasbırakanın hastalığına rağmen onu terk edip boşanma davası açtığını, Mahkemece bu hususların dikkate alınmadığını, davalıların yurt dışında yaşadıklarını, ancak babalarının hastalığı nedeni ile Türkiye’ye geldiklerini ve babalarına baktıklarını, tanık beyanları ile de mirasbırakanın mal kaçırma amacı olmadığının ispatlandığını, davacı ve mirasbırakanın mutfak giderlerinin davalı ... tarafından karşılandığını, davacının mirasbırakan ile hiç ilgilenmediğini, evdeki değerli eşyaları da alarak evi terk ettiğini, davacının evlilik süresince bir çok taşınmaz edindiğini, mirasbırakanın gerçek iradesinin, geçerli olduğunu düşündüğü mirastan feragat sözleşmesine istinaden çocukları arasında mal paylaştırmak olduğunu, mirasbırakanın başka taşınmaz ve menkul mallarının araştırılmadığını, yapılan devirler nedeniyle mirasbırakanın terekesinde bir eksilme olmadığını, taşınmaz bedellerinin ödendiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.3. Değerlendirme

(IV/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 34.645,98 TL bakiye onama harcının davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.