"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
A
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Burhaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak vekalet ücreti yönünden düzeltilmek suretiyle asıl ve birleştirilen reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın usulden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-4-6 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararından sonra İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti yönünden düzeltilmek suretiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda, davacılar ve ayrı ayrı temlik yapılan davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, asıl ve birleştirilen davada davacılar ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanarak payları oranında talepte bulunmakla; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam 210.000,00 TL değeri üzerinden her bir davacının ayrı ayrı 1/4 miras paylarına karşılık gelen değer 52.500,00 TL olup, anılan değerin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacıların temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.