Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2917 E. 2022/6252 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı alıcının kötü niyetli olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekaletname düzenlenmesinden kısa süre sonra davacıya boşanma davası açması, alıcının taşınmazı incelemeden alması, taşınmazın devrinden sonra davacı tarafından kullanılmaya devam edilmesi, vekil ile alıcı arasındaki para transferleri ve alıcının iyi niyet iddiasını ispatlayamaması gibi olgular, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve alıcının kötü niyetli olduğunun kabulüne dayanak teşkil ederek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : LAPSEKİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen 21/02/2022 tarihli, 2021/2776 Esas, 2022/264 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, eşi olan davalı ...'a vekaletname verdiğini, boşanma aşamasına geldikleri dönemde vekilin, 236 ada 6 parsel sayılı taşınmazını diğer davalı ...'e devrettiğini, satış bedelini de kendisine ödemediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek 236 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... ..., dava konusu taşınmazın aslında kendisine ait olduğunu, taşınmazın bedelinin babası dava dışı ... tarafından ödendiğini, ilk evliliğinden dolayı maruz kaldığı icra takipleri nedeni ile davacı adına tescil edildiğini, vekaletnamenin de bu sebeple verildiğini, diğer davalı ...'la arkadaşlık ilişkisinin bulunmadığını, taşınmazı 180.000,00 TL karşılığında temlik ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., diğer davalı ... ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, emlakçı olduğunu ve taşınmazı 180.000,00 TL bedelle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Lapseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/11/2018 tarihli ve 2016/376 Esas, 2018/306 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın gerçekte davacıya ait olmayıp davalı ... e ait olduğu, muvazaalı şekilde davacı adına kaydedildiği, davalılar arasında herhangi bir bağ tespit edilemediği ve davalı ...'ın kötüniyetinin de ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığını, taşınmaza ilişkin 60.000,00 TL'lik ödemenin 30.000,00 TL'sinin davalı ..., geriye kalan 30.000,00 TL'sinin ise diğer davalı ... 'in ortağı olduğu dava dışı Mesan isimli şirketin muhasebecisi dava dışı ...tarafından yapıldığını, satış bedelinin ödemesi gerçek olsaydı 60.000,00 TL'nin tamamının alıcı olan davalı ... tarafından yapılması gerektiğini, Mesan isimli şirketin gerçekte davalı ... 'e ait olduğunu fakat resmiyette dava dışı İskender Düzenli ve babası tarafından yönetildiğini, İskender ile davalıların banka hesaplarında para transferlerinin olduğunu, hatta İskender'in davalı ... için kredi temin ettiğini ve davalı ... tarafından her ay bu kredi taksitlerinin ödemesinin İskender'in hesabına yapıldığını, dava konusu taşınmazın maliki davacı olmasına ve taşınmazı satılığa çıkartmamasına rağmen davalı ...'ın bu taşınmazı almaya talip olup, davacı veya emlakçı ile irtibata geçmeksizin doğrudan vekil ... ...'le irtibata geçmesinin de davalılar arasındaki ilişkiyi gösterdiğini, davacının başka bir taşınmazını da davalı ... 'in aynı vekaletnameyi kullanarak Mesan şirketinin işçisine satış yoluyla devrettiğini, anılan devre ilişkin olarak da davacının ayrı bir dava açtığını, tüm bu hususlar gözönüne alındığında iddianın ispatlandığını, davanın kabulünün gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarihli ve 2019/279 Esas, 2020/1357 Karar sayılı kararıyla; davacının istinaf istemi 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabul edilerek davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ancak davalı ...'ın kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Dairenin 06/10/2021 tarihli, 2021/637 Esas, 2021/5224 Karar sayılı kararıyla "...vekaletnamenin düzenlenmesinden ve devirden çok kısa bir süre sonra davalı ... ...'in 07.09.2016 tarihinde davacıya karşı boşanma davası açtığı, emlakçı olduğunu ifade eden davalı ...'ın tanık beyanlarına göre taşınmazı satın almadan önce yerinde inceleme yapmadığı gibi, taşınmazın davalı ...'a devrinden sonra da kiraya verilmek suretiyle davacı tarafından kullanıldığı, dosyaya davacı tarafından sunulan davalı ... ...'in müdürü olduğu firmanın ortaklarından dava dışı İskender Düzenli ve davalı ... arasındaki para transferleri olguları ile davalı ... ...'in inançlı işlem savunmasını usulünce kanıtlayamadığı dikkate alındığında, davalı vekil ... ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, vekil ile kayıt maliki davalı ...'ın el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zararlandırdıkları sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 21/02/2022 tarihli ve 2021/2776 Esas, 2022/264 Karar sayılı kararıyla; davalı ... ...'in vekalet görevini kötüye kullandığı ve diğer davalı ...'ın da, davalı ... ... ile el ve işbirliği içerisinde hareket ederek davacıyı zararlandırdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuran

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili, davacının delil listesinde, dava dışı İskender Düzenli'ye ait banka kayıtlarına dayanılmadığından, bu delilin sonradan sunulmasının HMK'nın 119/(f) fıkrası gereği mümkün olmadığını, emlakçı olan davalı ...'ın, emlakçılık faaliyetini yürüttüğü bölgede, yaptığı meslek nedeni ile bildiği taşınmazı yatırım amaçlı satın aldığını, kararlaştırılan satış bedelinin 120.000,00 TL’sinin elden vekil ...’a ödenip 60.000,00 TL’sinin de banka havalesiyle kendisine gönderildiğini, satın aldıktan sonra taşınmazın kendisine teslimini sağlamak amacı ile gerekli yasal prosedürü yerine getirmesine rağmen, davacının konutu kullanmasını engelleyemediğini, davalının emlakçı sıfatının da dikkate alınarak 4721 sayılı TMK'nın 1023. maddesi uyarınca iyi niyetli mülkiyet iktisabının korunması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. Maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

6.2.2. 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023. maddesinde “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur." hükmüne yer verilmiştir

6.3. Değerlendirme

(V/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak Bölge Adliye Mahkemesince (V/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.204,36 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'ten alınmasına, kesin olmak üzere, 29/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.