Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2941 E. 2024/209 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında "kayalık" olarak tescil harici bırakılan taşınmazın, davacı tarafından imar ve ihya edilerek zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu tescil davasında, zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmazı uzun süre nizasız ve fasılasız olarak zilyetliğinde bulundurduğu, imar ve ihya faaliyetlerinde bulunduğu, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporuyla da bu durumun desteklendiği, TMK m.713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu m.14 ve 17'deki şartların oluştuğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/705 E., 2021/1171 K.

DAVALILAR : Hazine vekilleri Avukat ..., Avukat ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilleri Avukat ..., Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/159 E., 2020/216 K.

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili; hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, taşınmazın 1975 ilâ 1979 yılları arasında yoğun emek ve masraf harcanmak suretiyle müvekkili tarafından imar-ihya edilip dava tarihine kadar malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız şekilde zilyet edildiğini ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; aleyhlerine açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın belediyenin mücavir alanı içerisinde kaldığını, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın imar durumunun belirlenmesi ve davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddelerinde öngörülen koşulların oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava konusu taşınmazın imar ihyasını 35 yıl önce tamamlandığı ve dava tarihine kadar nizasız ve fasılasız şekilde malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, Mahkemece yapılan ilanlar üzerine taşınmazla ilgili hak sahipliği iddiasında bulunan da olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 07.05.2019 havale tarihli fen bilirkişi raporu ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5.263,04 metrekarelik taşınmaz bölümünün tarla vasfı ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve ne zaman bitirildiğinin Mahkemece net bir şekilde belirlenmediğini, yine taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğuna ilişkin olarak dosya arasında somut veriler bulunmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede, dava konusu edilen taşınmazın 1954 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında ‘‘kayalık” olarak kadastro harici bırakıldığı, taşınmazın çevresindeki komşu parsellerle aynı özellikte olduğu, jeodezi ve fotogrametri uzmanının 1975, 1988 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğraflarına göre yaptığı değerlendirmede teknik bilirkişi krokisinde "A" harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap edilebilecek yerlerden olduğu, dava tarihi itibariyle davacının 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız şekilde taşınmazdaki zilyetliğini sürdürdüğü, TMK'nın 713 üncü maddesinde ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 nci maddelerinde öngörülen zilyetlikle iktisap şartlarının davacı lehine gerçekleştiği, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. 1954 yılında ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz bölümü “kayalık” vasfında olduğundan bahisle tescil harici bırakılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.