"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, davalı adına hükmen tescil edilen 1750 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı 1604 parsel sayılı taşınmaz ile kısmen çakıştığını, bu nedenle mükerrer kayıt yapıldığını, aynı zamanda köy yolunun da davalı parseli içerisinde kaldığını, davalı taşınmazının tesciline esas bilirkişi raporunda taşınmazın 1604 parsel sayılı taşınmaza ve köy yoluna denk gelmediği belirtilse de Tapu Müdürlüğünce yapılan tescil sonucunda 5.384,33 metrekare yüzölçümündeki alanın çakıştığını ileri sürerek her iki parselin çakışan kısmının davalı parselinden iptali ile Hazine adına tesciline, köy yolunun da davalı parselinden iptal edilerek yol olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, maliki bulunduğu 1604 parsel sayılı taşınmazın Hazinenin de taraf olduğu dava sonucunda bayii adına hükmen tescil edildiğini, taşınmazın köy yolu olarak sınırlandırılabilmesi için kamulaştırılması gerektiğini, taşınmazı tapu kaydına güvenerek edindiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08/05/2014 tarihli ve 2011/829 E. 2014/322 K. sayılı kararıyla; davalı parselinin Hazineye ait parsel ile kısmen çakıştığı, yol olan kısmın ise Hazine parselinde kaldığı gerekçesiyle çakışan kısım yönünden davanın kısmen kabulüne, yol olan kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 09/11/2020 tarih ve 2019/5003 E., 2020/5817 K. sayılı ilamıyla; “1750 nolu parselin dayanağını teşkil eden hükmen tescil davasında Hazine de davalı olarak yer aldığına göre, tescil kararının Hazine yönünden bağlayıcı olduğunda kuşku yoktur. Başka bir ifade ile, Hazine′ye ait 1604 nolu parselin davalıya ait 1750 nolu parsel ile çakışan kısmı yönünden oluşan sicil kaydının hukuken geçerli bir nedene dayandığı söylenemez. Öte yandan, köy yolu olduğu ileri sürülen kısım da Hazine parseli içerisinde kaldığından, Hazine′nin bu kısma yönelik talebinin de dinlenebilme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. İlk Derece Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Mahkemenin 05/10/2021 tarihli ve 2021/281 E. 2021/519 K. sayılı kararıyla; ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kadastro Kanunu m. 22 uyarınca mükerrer kaydın söz konusu olması halinde mükerrerliğin tescil tarihi dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiğini, davalı adına tescilin sonraki tarihli olduğunu, verilen karar nedeniyle mükerrerliğin devam ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çifte tapu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 114.maddesi’nin 1.fıkrasının i bendi uyarınca aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartlarındandır. Dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hükümle çözümlenmiş olması olumsuz dava şartıdır. Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin (konusunun) yani dava ile elde edilecek sonucun aynı olması, dava sebeplerinin yani davanın dayandığı maddi vakıaların (olayların) aynı olması yanında davaların taraflarının da aynı olması halinde maddi anlamda kesin hüküm oluşur (YHGK'nin 03.04.2013 gün ve 2012/1-1133 E, 2013/421 K. sayılı ilamı).
6.3. Değerlendirme
Hükmüne uyulan (IV/2) numaralı paragraftaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 03/10/2022 tarihinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.