"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 14.02.2022 tarihli, 2021/1870 Esas ve 2022/212 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan dedeleri .....’in 13 parça taşınmazını muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğlu ......’a temlik ettiğini, devirlerin bağış amacıyla gerçekleştirildiğini, mirasbırakana eşinin baktığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, murisin 2013 yılında felç geçirdiğini, 2014 yılından itibaren de yatalak durumda olduğunu, her türlü bakımının kendisi tarafından yapıldığını ve birlikte yaşadıklarını, murisin eşi olan annesinin yaşı itibariyle murise bakacak durumda olmadığını, bakım yükümlülüğünü yerine getirdiğini, mirasbırakanın ailesi ile husumeti olmadığını, minnet duygusu ve bakacak kimsesi olmadığı için dava konusu sözleşmeyi akdettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesinin sadece 16.08.2018 tarihli rapordan hareketle murisin bakıma muhtaç olmadığı hususundaki değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğunu, sağ kalan eşi ...'in pek çok kronik rahatsızlığının bulunduğunu, murise kendisi gibi yaşlı olan ve rahatsızlıkları bulunan eşi ...'in bakmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde banka kayıtları ile ilgili bir vakıaya dayanılmadığını, davacı tarafın delil listesinde de böyle bir delilin bulunmadığını, mahkemenin taraflarca dayanılmayan bir olguya ve delile istinaden re'sen araştırma yapmasının, bu hususta delil toplamasının ve re'sen bulunan bu delilin hükme gerekçe yapılmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, tanıklardan sadece davacı tanığı olan ...'ün bu doğrultuda beyan vermiş olduğunu, bu tanığın müvekkili ve ailesi ile kişisel husumeti olduğunu, beyanlarına itibar edilebilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın, muris muvazaası iddiasını ispatlayamamış olduğunu, murisin ölünceye kadar bakma akdi esnasında sahip olduğu diğer taşınmazlar ile ilgili hiç bir araştırma yapılmadığını, yargılama aşamasında dinlenen tanıkların, sözleşmenin muvazaalı olduğuna dair beyanda bulunmadıklarını, taraflar arasında ve muris arasında mal kaçırmayı gerektiren bir olgunun söz konusu olmadığını, murisin minnet duygusu ile hareket ettiğini, hüküm kısmının yanlış yazıldığını, davaya konu olan taşınmazların değerinin aşırı yüksek belirlendiğini, hüküm fıkrasında dava değerinin yanlış belirlendiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14.02.2022 tarihli, 2021/1870 Esas ve 2022/212 Karar sayılı kararı ile; murisin bakım ihtiyacını daha az sayıda taşınmazlardaki paylarını vererek karşılaması mümkün iken makul nispetten fazla taşınmazını temlik ettiği, temlikin mal kaçırma ve muvazaalı olduğu tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu ancak vekalet ücreti ve harcın yanlış hesaplandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı adli yardım istekli temyiz dilekçesinde özetle, murisin tüm taşınmazlarını temlik etmediğini, temlik tarihinde başkaca taşınmazları da olduğunu ve bu konuda mahkemece bir araştırma yapılmadığını, murisin sağlık durumu hakkında rapor alınmadan yorumda bulunulmasının mümkün olmadığını, murisin 16.08.2018 tarihinden önce de yatalak olduğunu, mirasbırakanı tanıyan tanıkların onun iki yıldır yatalak olduğunu beyan ettiklerini, murisin eşinin de yaşı itibariyle yatalak birine bakacak durumda olmadığını, davacıların banka kayıtlarına delil olarak dayanmamasına rağmen banka kayıtlarının istenildiğini, davacı tanığı İbrahim'in beyanlarının doğru olmadığını, tanıkların temlikin muvazaalı olduğu yönünde beyanda bulunmadıklarını, mal kaçırmaya gerektirecek bir durum olmadığını, murisin minnet duygusu ile hareket ettiğini, taşınmazların değerlerinin aşırı yüksek hesaplandığını, harç tamamlanmadan davanın yürütülmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 336/3 maddesinde, “Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılabilir.’’ aynı Kanunun 334/1 maddesinde ise, “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.’’ hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. 6100 sayılı HMK’nın 336/3. ve 334. maddeleri gereğince, davalının yerinde bulunan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının adli yardım talebinin KABULÜNE,
2- Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 50.320,00 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 05/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.