Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3617 E. 2024/1073 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıların mirasbırakanının satın aldığı iddia edilen taşınmazın tamamı yerine sadece tapu kaydındaki payı oranında tescilinin yapılıp yapılmayacağı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, mirasbırakanları tarafından satın alındığını iddia ettikleri taşınmazın tamamının davaya konu edilmesine rağmen, dayandıkları tapu kaydının yalnızca 1/20 payı içermesi ve bu payı aşan bir zilyetlik ve tasarruflarının da ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacıların tapudaki payı oranında tescile hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/787 E., 2021/1332 K.

DAVACILAR : ...,... mirasçısı ... vekili Avukat ...

DAVALILAR : ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kısmen Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul - Kısmen Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/269 E., 2021/49 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ...,...,... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ... köyünde bulunan 432 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ... tarafından 1950 yılında satın alındığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişler, yargılama sırasında davacı ...’nin ölümü üzerine tek mirasçısı diğer davacı ... tarafından davaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ...,...,...,... ; davanın usulden ve esastan reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Çaykara Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.02.2018 tarihli ve 2013/175 Esas, 2018/19 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın Haziran 1950 tarih, no: 90 sayfa no 93 sayılı tapu kaydı ile davacıların mirasbırakanı ... tarafından satın alındığı, anılan kaydın dava konusu taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar ...,...,... vekili tarafından istinafı üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, çekişmeli taşınmazın belgesizden davalılar mirasbırakanı...,... adına tespit edildiği, davacıların babası ... ile davalıların mirasbırakanı kayıt maliki ...’ın kardeş oldukları, davacılarca çekişmeli taşınmazın kendi mirasbırakanları ... tarafından satın alındığı iddiasıyla dava açıldığı, yargılama sırasında tapu kaydına dayanıldığı, dayanılan tapu kaydının Haziran 1950 tarih 90 sıra numaralı kayıt olup 1/20 pay ile davacılar mirasbırakanı adına kayıtlı olduğu, edinme nedeni incelendiğinde dayanılan kaydın kök malikinin ... oğlu ... olduğu, ölümüyle mirasçılarından biri tarafından (... oğlu ...'in oğlu ...'in oğlu ...) payının davacıların mirasbırakanı ...'ya tapuda satış yoluyla devredildiği, bu devirde diğer payların müracaata bırakıldığı, müracaata bırakılan paylar arasında davacılar ile davalıların kök mirasbırakanı ...'ın babası ...'in de payının bulunduğunun anlaşıldığı, Mahkemece dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de kişinin göstermiş olduğu kayıt ve belgeler lehine delil olduğu gibi aleyhine de delil teşkil edeceği düşünülerek davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının tüm tedavülleriyle birlikte bulunduğu yerden getirtilip edinme nedeninde görünen davacılar ve davalıların kök mirasbırakanı ... payının tedavül görüp görmediği, tapuda bir payı kalıp kalmadığı, tapuda payı bulunmakta ise tüm tapu pay sahipleri veya ... mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı, bu nedenle davacı tarafın dayanağı olan tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek kök mirasbırakan ...'in veya davalıların payları olup olmadığı belirlenip paylarının bulunduğu belirlendiği taktirde mahallinde yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte taşınmazın öncesinde ve halen kimin tasarrufunda olduğu, tapu malikleri arasında ve tapudaki belirlenecek pay durumuna göre ... veya ... mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alındıktan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın davacıların mirasbırakanı ... tarafından kullanıldığı, ... mirasçıları arasında paylaşım yapıldığı, yapılan paylaşım sonucu dava konusu taşınmazın da ...’a bırakıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ...,...,... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar ...,...,... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın, davasını satın almış olduğu miktar ile sınırlandırdığını, davaya konu taşınmazın sadece 892 metrekaresine yönelik talepte bulunulduğunu, taşınmazın tamamına yönelik olarak açılmış bir dava bulunmadığını, Mahkemece ... mirasçıları arasında paylaşım yapıldığı ve bu paylaşımın harici taksim olarak kabul edilmesi gerektiğine dayanılarak kabul kararı verildiğini, ancak usulüne uygun bir taksim bulunmadığını, kaldırma kararında ... mirasçıları ile diğer tapu kayıt malikleri arasında bir harici taksim yapılıp yapılmadığının araştırılmasının istendiğini, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin ... ve ... mirasçıları dışında kalan diğer tapu kayıt maliklerini tanımadıklarını ifade ettiğini, tapulu taşınmazların harici taksiminin tüm maliklerin iştiraki ile mümkün olduğunu, sadece ... veya ... mirasçıları arasında yapılmış olan bir harici taksimin diğer kayıt maliklerinin katılımı olmaksızın geçerli olmayacağını, mahalli bilirkişilerden sadece birinin soyut beyanı esas alınarak kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 02.12.2021 tarihli ve 2021/787 Esas, 2021/1332 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı, Mahkemece, kaldırma sonrası yapılan keşifte tapu malikleri arasında taksim yapıldığı ve taşınmazın bu taksim sonucunda davacıya kaldığı hususunun alınan beyanlar ile ispatlanamadığı, dosya kapsamı itibariyle tapu kapsamında kaldığı anlaşılan taşınmazda yalnızca davacının tapudaki payı olan 1/20 oranında payı olduğu, daha fazla olmadığı, bu pay oranında kabul kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle bir kısım davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçelerinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların dayandığı Haziran 1950 tarih 90 sıra nolu tapu kaydının sadece dava konusu alanı değil dava konusu parsel ile birlikte komşu parsellerin de bulunduğu geniş bir alanı kapsadığını, bu nedenle davalıların da burada taşınmazları olduğunu, tapu kaydına göre 1/20 paya denk gelen alanın dava konusu edilen 432 ada 1 parsel sayılı taşınmazı kapsadığını, tapudaki diğer 19/20 paya denk gelen kısımların davalılara ve diğer köylülere yazıldığını, tüm mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazın davacıların mirasbırakanı tarafından satın alındığını ve 35 yıldır da kullanıldığını, onun ölümü ile de davacı mirasçılarının kullandığını beyan ettikleri, dava konusu taşınmazın tamamının davacıların mirasbırakanı tarafından kullanıldığını, taşınmazın tamamı yönünden kabul kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 6 ncı maddeleri,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Kadastro çalışmaları sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan 432 ada 1 parsel sayılı 2.335,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, ... oğlu ... ...’ın 20 yılı aşkın zamandan beri zilyet ve tasarrufunda olduğu belirtilerek belgesizden ... ... adına tespit edildiği, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...