"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/260 E., 2022/63 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; tapuda adına kayıtlı bulunan ... köyü 516 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bayii ... ile taşınmaza komşu 516 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı arasında kadastro çalışmalarından önce düzenlenen 06.08.1996 tarihli “anlaşma zaptı'' başlıklı ölçeksiz ve basit krokisiz köy senedi bulunduğunu, bu senette anlatıldığı biçimde dava konusu taşınmazlar arasında yer alan boşluğun ikiye ayrıldığını ve taşınmazların müşterek sınırında yer alan ve 3 adet katran ağacından oluşan hattın evvelden beri sınır olarak tespit edilmesine rağmen davalıya ait 516 ada 3 parsel sayılı taşınmazla arasındaki müşterek sınırın kadastro sırasında yanlış belirlendiğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı 516 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına kayıtlı 2 parsel sayılı taşınmazla birleştirilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edildiğini, bu tespite karşı açtığı dava sonrasında taşınmazın adına hükmen tescil edildiğini, davacının kadastro tespiti sırasında hiçbir itirazı olmadığını, 06.08.1996 tarihli anlaşma zaptının doğru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.01.2016 tarihli ve 2014/50 Esas, 2016/44 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte davacı ve davalı tanığı olan ... ve ...'a taşınmazlar arasındaki sınırların sorulduğu, bu tanıkların davacının iddia ettiği katran ağaçlarını değil daha iç tarafta kalan katran ağaçlarını gösterdiği, diğer tanık beyanları ile de bu hususun teyit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.12.2019 tarihli ve 2016/13814 Esas, 2019/8932 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ortak sınıra yönelik olduğu, uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasında düzenlenen anlaşma senedinin, tanzim edilme amacına uygun şekilde mahallinde uygulanması gerektiği, davacının dayandığı 06.08.1996 tarihli "anlaşma zaptı" başlıklı belgede taşınmazlar arasında yer alan ve katran ağaçlarından oluşan hatlardan hangi ağaç sırasının esas alındığı ve taraflar arasındaki ortak sınırın neresi olduğu, davacının kendi taşınmazı içerisinde yer aldığını iddia ettiği taşınmaz bölümünün taraflardan hangisinin hakimiyetinde bulunduğu hususlarında maddi olaylara dayalı somut bilgiler alınmalı; tarafların ve yerel bilirkişi ile tanıkların göstereceği sınırlar uzman fen bilirkişisine krokide işaretlettirilmeli, gösterilecek ortak sınır ile kadastro paftası çakıştırılarak keşfi izleme ve yerel bilirkişi ve tanık beyanlarını değerlendirme olanağı sağlayacak rapor düzenlemesi istenilmeli, özellikle kadastro sırasında tespit edilen sınırın mahallinde tayin edilen ağaç sıralarından her ikisini de esas almadığı gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; anlaşma zaptındaki katran ağaçlarından oluşan hattın neresi olduğu hususunda tanıkların beyanlarının alındığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ... ve tarafların ortak tanıkları ve 1996 tarihli anlaşma zaptı tutanak mümzii ... beyanlarında evin yanında bulunan katran ağaçlarının sınır olduğunu ( 24.03.2021 tarihli bilirkişi raporu eki krokisindeki 1-2-3 numaralı katran ağaçlarının bulunduğu yer) bildiklerini belirttiği, davacı tanığı ...,... beyanlarında sınırın olduğu katran ağaçlarından tel çekildiği ve tel çekilen katran ağaçlarının bulunduğu yerin sınır olduğunu (24.03.2021 tarihli bilirkişi raporu eki krokisindeki 4-5-6 numaralı katran ağaçlarının bulunduğu yer) bildiklerini belirttiği, tanık ...'ın hem tarafların ortak göstermiş olduğu tanık olması hem de tutunak mümzii olması nedeniyle diğer tanıklar karşısında beyanlarına üstünlük tanındığı, bu halde davacı tarafından sınırın 4-5-6 numaralı katran ağaçları olduğu yönündeki iddiasını kesin bir şekilde ispat edemediği ve tanık ...'ın üstünlük tanınan beyanlarına göre sınırın bilirkişi raporunda belirtilen 1-2-3 numaralı katran ağacının bulunduğu yer olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1996 tarihli senetteki amacın her iki parselin de aynı büyükte olmasını amaçladığını, bu nedenle bilirkişi raporunda 4, 5 ve 6 olarak gösterilen katran ağaçlarının sınır olduğunu, bilirkişi raporunda 1, 2 ve 3 numarasıyla gösterilen katran ağaçları sınır olarak kabul edildiğinde 3 numaralı parselin davacıya ait 2 numaralı parselin 3 katı olacağını, nitekim anlaşma zaptında evin doğusunda kalan kısmın ortadan ikiye bölündüğünün açıkça anlaşıldığını, 4, 5 ve 6 numarasıyla gösterilen taşınmazlarda çakılı tel ve çivi kalıntılarının mevcut olduğunu, tarafların da bu sınıra göre taşınmazlarını kullandığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Kadastro sonucu; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 516 ada 3 parsel sayılı 517,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... Tüzel Kişiliği adına tespit edildikten sonra hükmen davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kadastro sırasında müşterek sınırın yanlış belirlendiği, dava konusu taşınmazın bir bölümünün adına kayıtlı aynı ada 2 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...