"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ : FATSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, aksi halde bedel davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı, ... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortağı olduğunu, şirketteki tüm haklarını Fatsa 2.Noterliğinin 11/12/2019 tarihli ve 17638 yevmiye numaralı pay devri sözleşmesi ile davalı ...'a devrettiğini, bahse konu pay devrinde şirkete ait .... parsel sayılı taşınmazın devir dışında tutulduğunu, bu hususun açıkça devre ilişkin sözleşmede yazıldığını, buna rağmen davalı ... tarafından çekişme konusu taşınmazın davalı ...’ya, ondan da diğer davalı ...’ye devredildiğini, tarafların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini, dava konusu taşımazın kısa aralıklarla el değiştirmesinin bu durumun ispatı açısından yeterli olduğunu ileri sürerek, dava konusu 4980 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, aksi halde bedele karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., dava konusu taşınmazın şirket adına kayıtlı olduğunu, bu nedenle davacının kendi adına tescil talebinde bulunamayacağını, bu talebin şirket adına temsile yetkili kişi tarafından kullanılması gerektiğini, şirketin tek ortağı ve müdürü olduğunu, pay devri yapılan ...’a bedeli ödenmek suretiyle taşınmazı iktisap ettiğini, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., bedelini ödemek suretiyle dava konusu taşınmazı ...’dan satın aldığını, bedeli ...’ın hesabına gönderdiğini, öncesine dayalı işlemlerden haberdar olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı ..., dava konusu taşınmazı iyi niyetle iktisap eden üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Fatsa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli 2020/260 Esas ve 2021/836 Karar sayılı kararıyla; pay devri sözleşmesi yapıldığı tarihte dava konusu taşınmazın şirket adına kayıtlı olduğu, davacı tarafından çekişme konusu taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunulamayacağı, şirkete ait bir taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkına dayalı davanın şirket tüzel kişiliği tarafından açılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın, pay devrine ilişkin sözleşmede kapsam dışında bırakılacağı hususunda davalı ile anlaşıldığı ve bu durumun pay devrine ilişkin sözleşme içeriğine açıkça yazıldığını, buna rağmen davalı ... tarafından çekişme konusu taşınmazın devre konu edildiğini, davalı ...’ın şirketin tek ortağı ve yetkili temsilcisi olduğuna dair 18.12.2019 tarihli ticaret sicili gazetesinde ilanın yapıldığı ve bir gün sonra da (19.12.2019 tarihinde) diğer davalı ...’ya devrin yapıldığını, taraflar arasında kısa aralıklarla çekişme konusu taşınmazın değerinin çok altında bir bedelle devredildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 05.04.2022 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarının tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, pay devir sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
TMK’nın 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
(III) ve (IV./3.) numaralı paragraflardaki gerekçeler yerinde bulunmakla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 01/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.