Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4894 E. 2024/1463 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan davacının, tespitten önceki sınırlar üzerinden tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazı kadastro tespitinden sonra çapa dayalı olarak satın alması nedeniyle, tespitten önceki duruma dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1255 E., 2022/161 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/231 E., 2021/191 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 286 ada 15 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını ve üzerine ev inşa ettiğini, taşınmaza komşu 14 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davalı ... ile taşınmazların sınırı ve evin yapımı konusunda herhangi bir husumetin meydana gelmediğini, davalının borcu nedeniyle yapılan icra takibi sırasında davacıya ait 15 parselde bulunan evin bir kısmının davalı parseli içerisinde kaldığının ortaya çıktığını, bunun üzerine davalı aleyhine taşkın inşaat nedeniyle Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/831 Esas sayılı dosyası ile açılan temliken tescil davası sırasında evin bulunduğu alanın tamamının kadastro geçerken hatalı olarak davalıya ait parsel içerisinde kaldığının anlaşıldığını, anılan dava dosyasında dinlenen tüm yerel bilirkişi ve tanıkların evin bulunduğu alanın davacı ve bayilerine ait olduğunu beyan ettiğini, gerçek sınırın zeminde de belirgin olduğunu, anılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiğini ve karar aleyhine istinaf başvurusunda bulunacaklarını, ancak kadastro tespiti üzerinden hak düşürücü sürenin geçmesi ihtimaline binaen eldeki davayı da açma zorunluluğunun bulunduğunu, bu alanın kadimden beri 15 parsel sayılı taşınmazın malikleri tarafından kullanıldığını ileri sürerek keşif esnasında gösterilecek alanın tapu kaydının iptali ile 15 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının taşınmazı kendisinin kardeşinden satın aldığını, taşınmazların kardeşi ve kendisi arasında rızaen taksim edildiğini ve ayrı ayrı tapu aldıklarını, hatta davacının satın aldığı yerin kendi arazisinden 100 metrekare daha büyük olduğunu, taşınmazların satın alındığı sırada çapının ve yüz ölçümünün belli olduğunu ve dava yoluyla yüz ölçümünün artırılmasının mümkün olmadığını, eski malikin yüz ölçümüne ilişkin ileri sürdüğü bir ihtilaf bulunmadığını, davacının temliken tescil davasında taşınmazın sınırlarını bilmediğini belirtmişken bu davada sınırların kendisine gösterildiğini ve bu şekilde satın aldığını beyan ettiğini, davacının iyi niyetli olmadığını ve kendisinden beklenecek özeni göstermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Feri müdahil ... Tur. Tic. Ltd. Şti. vekili dilekçesinde; müdahil şirket lehine düzenlenen bononun tahsili amacıyla davalı aleyhine takibe başlandığını ve davalı adına kayıtlı taşınmazların satış işlemlerine başlandığını, bunun üzerine davacı tarafça temliken tescil davasının ve daha sonra elindeki davanın açıldığını, ilk dava kesinleşmediğinden aynı taraflar arasında görülen eldeki davada derdestlik bulunduğunu belirterek davalı taraf yanında feri müdahil olarak yer almayı talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin taraflar arasındaki sınırı Mahkeme heyetine gösterdikleri, taşınmazların eski malikleri... ile ...'in taşınmaz sınırının zemindeki haliyle olduğu ve ...'in taşınmazı...'tan 60 yıl önce satın alarak her iki taşınmazı birlikte kullandığını, daha sonra taşınmazları çocukları arasında pay ettiğini ve evin bulunduğu kısmın 15 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğunu, taşınmazlar arasındaki sınırın en az 60 yıldır davacının gösterdiği şekilde olduğunu beyan ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 286 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 19.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda 14/A harfi ile gösterilen 633,43 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacıya ait 286 ada 15 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tesciline, bakiye payın tapu maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; tebligatın bilinen en son adresine yapılmadığını ve davayı tesadüfen öğrendiğini, bu sebeple tanıklarının dinlenmemesi suretiyle savunma hakkının kısıtlandığını, tarafsız tek yerel bilirkişi olan ...'in davalının babasının her iki tarafın taşınmazını tek parsel olarak kullandığını ve iki oğluna eşit bölüştürdüğünü beyan ettiğini, davacının taşınmazı kardeşinden satın aldığını ve kadastro tespitinin de buna uygun olarak doğru yapıldığını, tespit maliklerinin dinlenilmemesinin isabetsiz olduğunu, eski malikin ileri sürmediği bir hususta davacının ihtilaf yaratamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı, kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin tespitten önceki nedenlere dayanarak hak talep etmesinin mümkün olmadığı, hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğu, davaya konu taşınmazın kadastro tespitinin 19.01.2010 tarihinde kesinleştiği ve davacının eşi ...'ın taşınmazı 23.02.2011 tarihinde davacının ise 31.05.2018 tarihinde taşınmazı çapa dayalı olarak satın aldıkları, çapla birlikte kadastrodan önceki sebeplere dayalı dava açma hakkının devralındığının da iddia ve ispat edilemediği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf sebepleri dışına çıkılarak karar verildiğini, bu hususun davalı tarafça yargılama sırasında da ileri sürülmediğini, davacıların bayii ...’in taşınmazın satışı sırasında sınırları özel olarak gösterdiğini ve davacıların taşınmazı ...'in yıllardır zilyet olduğu sınırlara göre satın alarak üzerine ev yaptıklarını, ...'in yerel bilirkişi sıfatıyla dinlenen eşi ...'in bu hususu beyan ettiğini, davanın haklılığının diğer yerel bilirkişi beyanlarıyla da ortaya konulduğunu, zeminde fiili olarak belirlenen sınırın keşif sırasında gösterildiğini, kadastro sırasında tespit maliklerini hazır bulunmaması nedeniyle bu sınırlara itiraz edilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 286 ada 14 parsel sayılı 1407,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, komşu 286 ada 15 parsel sayılı 1.577,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın ise kazandırıcı zamaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ... adına tespit edildiği, kadastro tespitlerinin 19.01.2010 tariginde kesinleştiği, 286 ada 15 parsel sayılı taşınmazın öncelikle 23.12.2011 tarihinde dava dışı ...'a, daha sonra 31.05.2018 tarihinde davacı ...'a satılarak devredildiği, eldeki davanın kadastrodan önceki nedene dayalı olarak 26.06.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.