"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/165 E., 2022/332 K.
HÜKÜM/KARAR : Dava Ret/Başvuru Kabul - Dava Usulden Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/142 E., 2021/293 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı tarafından açılan davanın ve asli müdahilin talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ve asli müdahil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davacı ve asli müdahil tarafından açılan davaların ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kısmen kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı, kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu Giresun ili, ... ilçesi, ... mahallesi 133 ada 40 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına, 133 ada 41 parsel sayılı taşınmazın ise davalı Yavuzkemal Belediye Başkanlığı adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların mirasbırakan dedesi ... tarafından 1931 yılında ... oğlu ...'in mirasçılarından satın alındığını, o tarihten bu yana da nizasız ve fasılasız şekilde kendilerinin zilyetliği altında bulunduğunu, bu kullanıma bugüne kadar ne davalılar ne de üçüncü kişiler tarafından itiraz edilmediğini, taşınmazların kendisine ait olduğunu, davalılarla alakası bulunmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, bilahare mirasçılar arasında yapılan taksim neticesinde taşımazların kendisine düştüğünü bildirmiştir.
2. Asli Müdahil, davacının dava konusu 133 ada 40 parsel sayılı taşınmaza yönelik iddialarının yerinde olmadığını, taşınmazın büyük bir kısmının kendisine küçük bir bölümünün davacıya ait olduğunu, kullandığı kısmın sınırlarının zeminde belli olup taşınmaz üzerinde bir adet ev bulunduğunu, dava konusu taşınmazın 282/7188 sahife, 72 sıra nolu tapu kaydının kapsamında kaldığını, bu tapunun maliki olan ...'in, büyük dedesi ...'ın babası olduğunu, ... oğlu ...'a ait veraset ilamını da sunduğunu, 130 ada 40 parsel sayılı taşınmaza malik ve hissedar olduğunu, mirasbırakanlarından beri zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek asli müdahale talebinin kabulüne, dava konusu 133 ada 40 parsel sayılı taşınmazın kendisinin kullanımında olan kısmının tespiti ile davacının bu kısma yönelik davasının reddine, davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile ayrı parsel numarası verilmek suretiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, çekişmeli taşınmaz üzerinde okul binası bulunmakta olup bu binanın hem okul hem de lojman olarak kullanıldığını, söz konusu binanın köy tüzel kişiliğine ait olduğunu ve köy tüzel kişiliği tarafından bakımlarının yapıldığını, Yavuzkemal Belediyesi'nin kurulmasıyla birlikte ... Köyü'nün tüzel kişiliğinin sona ererek belediyeye dahil olduğunu, taşınmazın Belediye'ye geçmesinden sonra da aynı şekilde Belediye tarafından kullanılmaya devam edildiğini, taşınmazın Belediye adına tespit ve tescil edilmesinde yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Diğer davalı Hazine, savunma getirmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı ve asli müdahilin iddialarının sübut bulmadığı gerekçesiyle davacı tarafından açılan davanın ve asli müdahilin talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve asli müdahil istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, dava konusu taşınmazların önce dedesi, sonra babası ve onun ölümüyle de kendisi tarafından kullanıldığını, ormancıların kalması için taşınmaz üzerine bina yapılmasına babasının geçici olarak izin verdiğini, sonradan çocukların mağdur olmaması için okul olarak kullanılmasına müsaade ettiğini, okulun taşınması üzerine binanın yine kendisine kaldığını, taşınmazların tamamının kendi kullanımında olduğunu, köy tüzel kişiliği tarafından bildirilen mahalli bilirkişilerin beyanlarına itibar edilemeyeceğini, yeni mahalli bilirkişiler ve tanıklar ile keşif yapılması gerektiğini, hiç bir yasal delile dayanmadan karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Asli Müdahil istinaf dilekçesinde özetle; kadastro tespitinin hatalı olduğunu, keşfin hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacının ibraz ettiği tapu kayıtlarının uygulandığını, ancak kendisinin sunduğu tapu kaydının okunup sınırlarının sorulmadığını, hudutların belirlenmediğini, mahalli bilirkişi beyanlarının kendi iddialarını doğruladığını, yeniden keşif yapılması gerektiğini, mahalli bilirkişilerin bir kısmının duruşmada dinlendiğini, tapu kaydının sınırlarının duruşmada sorulduğunu, davacı ve kendisinden ayrı ayrı vekalet ücreti alınmasının doğru olmadığını bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ...'ın çekişmeli taşınmazların mirasbırakan dedesi ...'dan miras yoluyla intikal ettiğini ileri sürerek adına tescil istemiyle dava açtığı, yargılama sırasında babasının vefatından sonra mirası taksim ettiklerini ve dava konusu taşınmazların taksim sonucu kendisine düştüğünü beyan ettiği, davacının taksim iddiasının ispatlanamadığı, çekişmeli taşınmazların davacının dedesi ...'dan kaldığı bir an için kabul edilse dahi taksimen davacıya düştüğü ispatlanamadığından davacının davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, diğer yandan asli müdahil ...'un da dava konusu 133 ada 40 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen bölümlerinin büyük dedesi ... oğlu ...'dan kaldığını ileri sürerek adına tescil talep ettiği, ... oğlu ...'ın asli müdahil dışında çok sayıda mirasçısı bulunduğu, asli müdahil ...'un çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mirasbırakanlarından kendisine hibe, taksim ya da satın alma yoluyla kaldığını iddia ve ispat edemediği, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin asli müdahil tarafça sunulan tapu kaydının kapsamında kaldığı ve mirasbırakanı ... oğlu ...'a ait olduğu bir an için kabul edilse dahi müstakilen asli müdahile düştüğünün iddia ve ispat edilemediği, asli müdahilin davasının da aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği belirtilerek davacının ve asli müdahilin istinaf başvurularının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacı ve asli müdahil tarafından açılan davaların ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve asli müdahil temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenleri yineyip kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Asli Müdahil temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenleri yineyip kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361/1 inci maddesi ile aynı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi.
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar asli müdahile 18.05.2022 tarihinde tebliğ edilmiş; asli müdahil tarafından temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 02.06.2022 tarihinde verilmiştir.
2. Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince;
Kadastro sonucu, dava konusu Giresun ili, ... ilçesi, ... köyü, 133 ada 40 parsel sayılı, 2.528,03 m2 yüzölçümlü, hali arazi vasıflı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına; 133 ada 41 parsel sayılı 435,98 m2 yüzölçümlü, kagir okul binası ve arsası vasıflı taşınmazın köy tüzel kişiliğinin zilyet ve tasarrufunda iken üzerine okul binası yapıldığı ve bu amaçla kullanıldığı belirtilerek Yavuz Kemal Belediyesi adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
1. Asli müdahilin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde asli müdahile iadesine,
2. Davacının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.