"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın derdestlik nedeniyle reddine ilişkin verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; 105 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmazın bir kısmını yola terk ettiğini, yola terk ettiği bölümden kendi taşınmazına doğru 50-60 santimetre geri çekerek duvar yaptığını, davalının ise 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ve kendisinin yola terk ettiği bölüme tecavüz ettiğini belirterek, bu bölümün tapu kaydının iptali ile kendisine ait 105 ada 19 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacının iddia ettiği bölümün köy yolu olduğunu ve iddia ettiği duvarın haksız olarak kendisine ait olan 105 ada 40 parselin sınırları içinde kaldığını, 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın köy yoluna tecavüz ettiği iddiasıyla davacı tarafından Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/253 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, alınan bilirkişi raporunda köy yoluna herhangi bir tecavüzün olmadığının tespit edildiğini, Mahkemece bu bölüme yönelik davanın reddine karar verilip halen derdest olduğunu, öncelikle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda bekletici mesele yapılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Araklı Asliye Mahkemesinin 04/07/2014 tarihli ve 2014/6 E., 2014/397 K. sayılı kararıyla; davacının aynı konu hakkında açmış olduğu davanın Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/253 Esas, 2013/413 Karar sayılı dosyası ile görüldüğü ve bu dosyanın halen derdest olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Araklı Asliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; derdestlik iddiasına konu olan yer ile dava konusu yerin farklı olduğunu, her iki davanın konusunun aynı olmadığını, önceki davanın konusunun davalıya ait 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın 105 ada 19 parsel ile arasındaki sınır tecavüzünden kaynaklandığını, davanın taraflarının ve konusunun tamamen birbirinden farklı olduğunu, her iki davadaki yol parçasının farklı olduğunu, bu nedenle derdestlik bulunmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.3. 6100 sayılı HMK'nın dava şartlarını düzenleyen 114/1-ı maddesi, “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.” düzenlemesini içermektedir.
3.2.4. 6100 sayılı HMK'nın 115/2. maddesinde ise; "Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder." hükmüne yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Mahkemece, Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/253 Esas sayılı dosyasının dava konusu ve sebebinin eldeki dosya ile aynı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
3.3.2. Araklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/253 Esas sayılı dosyasında davacı davalıya ait 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın yola tecavüzlü olduğunu belirterek, tecavüzün önlenmesi ile bu bölümün davalıya ait parselden ayrılması talebi ile dava açtığı, davacının bu talebinin reddine karar verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği, eldeki dosyada ise 105 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmazın bir kısmını yola terk ettiğini, yola terk ettiği bölümden kendi taşınmazına doğru 50-60 santimetre geri çekerek duvar yaptığını, davalının ise 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ve kendisinin yola terk ettiği bölüme tecavüz ettiğini belirterek, bu bölümün tapu kaydının iptali ile kendisine ait 105 ada 19 parsel sayılı taşınmaza eklenmesini talep ettiğine göre her iki davanın konusunun aynı olduğundan söz edilemez.
3.3.3. Hal böyle olunca; her iki davanın netice-i talep kısmının farklı olması nedeniyle davaların birbirine derdestlik oluşturmayacağı, bu durumda Mahkemece iddia ve savunmaya ilişkin tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde kendisine iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.