Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5251 E. 2023/7556 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan bir taşınmazın zilyetlikle kazanım yoluyla tescili istemine ilişkin davada, yerel mahkemenin zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermesi üzerine davalıların temyiz isteminde bulunması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, zilyetlikle kazanım için gerekli araştırmayı eksik yapması, mera vasfına ilişkin tespitleri yapmaması, komşu parsellerin durumunu incelememesi, taşınmazın imar durumu ve hava fotoğrafları gibi delilleri değerlendirmemesi ve yasal ilan yapmaması gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/428 E., 2021/185 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen Kadastro Harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda,Kapatılan 16. Hukuk Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... Köyü ... komu mevkii, Doğusu, Güneyi ve Kuzeyi Narman çayı hududu ve batısı kadim sulama arkı olan taşınmazın davacıların babası olan ... tarafından 60 yıldan fazla malik gibi aralıksız olarak kullanıldıktan sonra taşınmazı babalarının ölümünden sonra birlikte malik gibi aralıksız olarak kullandıklarını, taşınmazın üzerinde ev gibi binalar ayrıca çok sayıda değişik cins ve yaşta ağaçların yetişmiş bulunduğunu, taşınmaz üzerinde bir miras paylaşımının yapılmadığını, mirasçılardan ... tarafından diğer mirasçılardan habersizce tek başına Oltu Asliye Hukuk Mahkemesine tescil davası açıldığını, dosyanın 2013/194 esasına kayıtlı olduğunu, taksim yapılmadığından dosyanın birleştirilmesinin zorunlu olduğunu, yargılamanın tüm mirasçıların davacı olduğu eldeki dava üzerinden yürütülmesi gerektiğini, öncelikle söz konusu 2013/194 esas sayılı dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesine karar verilerek yargılama yapılıp dava konusu taşınmazın ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü iddiaların yerinde olmadığını, davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın hazine adına tesciline, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.05.2015 tarih ve 2013/1306 Esas 2015/890 sayılı kararı ile; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 14.03.2019 tarih ve 2019/682 Esas 2019/1764 Karar sayılı kararıyla; " dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, ve üçlü ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve dosyada yer alan krokiye göre taşınmazın sınırlarında Oltu Çayı bulunduğundan jeolog bilirkişisi refakate alınarak mahalinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya ne zaman başlanılıp tamamlandığı, tamamlandığı tarihten davanın açıldığı 30.09.2013 tarihine kadar Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli " gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne 30.09.2020 tarihli kadastro bilirkişi raporunda krokide (A) harfi ve kırmızı renkli boyalı kalem ile gösterilen 69430,57 m² ile krokide (B) harfi ve yeşil renkli kalem ile boyalı olarak gösterilen 1915,90 m²'lik taşınmazlara ayrı bir ada ve parsel numarası verilerek mirasbırakan Seyfettin Yıldırım mirasçıları adına Oltu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/145 Esas 2021/161 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili: eksik araştırma ile karar verildiğini, zilyetlikle kazanım şartları oluşmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili: eksik araştırma ile karar verildiğini, zilyetlikle kazanım şartları oluşmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Davacılar, Oltu İlçesi, Sarısaz Mahallesi, tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.

2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; ada parsel sorgu ekranında yapılan sorgulamada taşınmazın bir bölümünün mera parseli içerisinde kaldığı anlaşılmış olup taşınmazın ihdasen mi yoksa kadastro sonucu mu oluştuğunun tespit edilmediği, Mahkemece usulüne uygun şekilde mera araştırması yapılmadığı, mera parseli dışında kalan bölümü için de ne olarak kadastro harici bırakıldığı, taşınmazın imar kapsamında alınıp alınmadığı araştırılmamış dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa bu tutanakların dayanağı belgeler getiriltilmemiş, belgelerdeki sınırların dava konusu taşınmazı ne şekilde okuduğunun tespiti yapılmamıştır. Bunun yanında, davacı ... senetsizden tespit edilen taşınmazlara ilişkin araştırma usulüne uygun şekilde yapılmamış, TMK'nun 713 üncü maddesinin 4-5 inci fıkaraları gereğince yasal ilan yapılmamış, davacıların birleştirilmesini talep ettiği, 2013/194 Esas sayılı dosya, dosya arasına alınmamıştır.

3. O halde Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın hangi bölümlerinin mera parselinin içerisinde kaldığı, kadastro harici iken mera tahsis kararı ile mera olan yerlerden ya da kadastro harici bırakılan yerlerden ise Kadastro Müdürlüğünden taşınmazın hangi tarihte ve ne olarak tescil harici bırakıldığı sorulmalı, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili İlçe Belediye Başkanlığından sorulmalı, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden(imar planı içerisinde ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmelidir.

4. Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek komşu köylerden üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği,taşınmazın evvelinde kadim mera olup olmadığı, mera ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı, mera değil ise imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın evvelinde mera olup olmadığı, mera özelliği gösterip göstermediği hususlarını belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hâkiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.

6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın mera vasfında olup olmadığı, mera ile arasında ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazın taşlık-çalılık gibi imar ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.

7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenerek imar-ihya gerektirmeyen yerlerden olması halinde 20 yıllık zilyetlik süresinin dava tarihine kadar gerçekleşmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.

8. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip davacıların birleştirilmesini talep ettikleri 2013/194 Esas sayılı dosyasının da dosya arasına alınarak ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

9. Öte yandan; TMK'nın 713/5'inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların mutlak surette yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiği düşünülmelidir.

Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar Hazine ve Belediye vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararının BOZULMASINA,

2. Davalı Belediyeden alınan peşin temyiz harcının istek halinde iadesine,

3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

4. Kararın tebliğ tarihinde itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.