"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan ... adına 12.07.1969 tarihli, 83 cilt, 77 sahife, 8 sıra no.lu tapu senedi bulunan taşınmazın 2525 no.lu parsel tutanağı yerine 4864 parsel içine konulduğunu, bunun sonucunda 2525 no.lu parselin ... adına tescili gerekirken Kocaali Belediyesi adına tescil edildiğini, taşınmazın Belediye tarafından ikinci defa 19.03.1979 tarihinde ... ...'a satıldığını, daha sonra satış-imar uygulaması sonucu 111 ada 12 no.lu parsel olup tekrar el değiştirerek davalı ...'e temlik edildiğini, 4864 parsel sayılı taşınmazın ise daha önceki bir tarihte Kocaali Belediyesi tarafından ... ...'a satıldığının belirlendiğini ileri sürerek, 111 ada 12 no.lu parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davaya konu taşınmazı ... 'dan değil ...'den 10.09.1990 tarihli ve 618 yevmiye no.lu satış işlemi ile satın aldığını, kadastro tespitinden önceki tapunun, kadastro tespiti sonucu hukuki kıymetini yitirdiğini, kadastro tespitinden önceki bir sebebe dayanarak tespit tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde dava açılabileceğini, iyiniyetli olduğunu, tapuya ... ilkesi gereği kazanımların korunmasını gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.09.2021 tarihli ve 2019/352 E., 2021/371 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın mirasbırakan ... tarafından satın alındığı, tapulama sırasında 2525 numaralı parsel olarak belirtilmesi gerekirken, sehven 4864 parsele ait tutanağın içine konulduğu ve Kocaali Belediyesi adına tapulama işlemi gördüğü, 4864 sayılı parselin davacıların mirasbırakanı adına olduğu, 2525 sayılı ... adına işlem görmesi gereken parselin satış-imar uygulaması sonucu 111 ada 12 parsel olarak davalı adına tescil edildiği, aynı taşınmaz ile ilgili çifte tapu oluştuğu, yolsuz tescilin her zaman iptalinin isteneceği, ancak iyiniyetin bu durumun istisnalarından olduğu gerekçesiyle, sûbut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; çifte tapu olmadığını, mirasbırakan adına olan tapunun kadastro ile kıymetini yitirdiğini, kadastro öncesi nedene dayanıldığını, süresinde dava açılmadığını, mirasbırakanın sağlığında dava açmadığını, iyiniyetli malik olduğunu, keşif sırasında dinlenen tanığın aynı beyanda bulunduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 15.06.2022 tarihli ve 2022/139 E., 2022/920 K. sayılı kararıyla; dava konusu 2525 parsel sayılı taşınmazın tapulama çalışmaları sonucunda 08/08/1969 tarihinde 362,28 m² ile "müfrez kumlu arsa" vasfı ile Kocaali Belediye Başkanlığı adına tespit ve tescil edildiği ancak Kocaali Belediye tarafından 1965 yılında geçerli kanun ve yönetmelikler uyarınca ifraz (ayırma) işlemi ile 292 parçaya ayrıldığı, 05.11.1965 tarihli ve 119 sıra numaralı 362,28 m² yüz ölçümlü 113 parselin Kocaali Belediyesi adına zabıt kayıt defterine yazıldığı, söz konusu 113 parselin 12.07.1969 tarihli ve 825 yevmiye numaralı resmi satış işlemi ile davacıların mirasbırakanı ...'e satıldığı, 2525 parsele kaydedilmesi gerekirken hata ile üzerine 4864 yazıldığı ve 4864 parselin dosyasına ve tutanağına eklendiği, 2525 parselin ise Kocaali Belediyesi adına tescil edildiği, 10 yıl sonra Kocaali Belediyesi tarafından ikinci kez 19.03.1979 tarihinde dava dışı ... oğlu ... ...’a temlik edildiği, onun da 12.09.1979 tarihinde dava dışı ...’e devrettiği, taşınmazın imar neticesinde 111 ada 12 parsel numarasını aldığı, 10.09.1990 tarihinde davalıya satış suretiyle devredildiği, davalı ve ara maliklerin muvazaalı olarak taşınmazları edindiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davanın iyiniyet ile ilgili olmaması sebebiyle delil sunma gayretinde bulunulmadığını, yapılan yanlışlığın Tapu Müdürlüğünde düzeltmeye tabi olduğunu, davalı ... vermediğinden dava açıldığını, 1965 ve 1967 yıllarında yapılan iki ifraz sonucunda iki adet 113 parsel oluşması sebebiyle hatalı şekilde tescil edildiğini, mirasbırakan adına düzenlenen tapu senedi ve tapu sayfaları incelendiğinde, bilgilerin çeliştiğini, taşınmazın iki tapusu olduğundan iyiniyet kurallarının işlemeyeceğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında ise; “ Böyle bir tescil yüzünden ayni ... zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
2. Öte yandan, 14.02.1951 tarihli ve 1949/17 Esas, 1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç kısmında, vakıa ve karinelerden, olayda kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirlenmiş olan kimsenin kötüniyetinin, diğer tarafa ispat ettirilmesine artık sebep ve vecih kalmayacağı ve dava hakkının doğumunu sağlayan veya bertaraf eden iyiniyetin ve kötüniyetin bu durumda mahkemece re'sen nazara alınabileceği belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.