"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 109 ada 86 parsel sayılı taşınmazın 08.02.2016 tarihli ve 2016/85113 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “münferit yatırım yeri olarak” ilan edildiğini, Tapu Kanunu'nun 21. maddesine göre kapanmış yollarla yol fazlalarının köy veya belediye namına tescil olunacağını, dava konusu taşınmazdaki kapanan yolların Hazine adına ihdas ve tevhit suretiyle tescil edildiğini, 3194 sayılı Yasa'nın 16. maddesi uyarınca anılan ihdas ve tevhide dair işlemin Belediye Encümen Kararına istinaden yapılması gerekirken, işlem dosyasında Belediye Encümeni Kararı olmaksızın Kanuna muhalefet edilerek eksik belgelerle taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek, kapanan kadastral yolların (48.909.87 m2) tespiti ile Hazine adına tescil edilen taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde bahsettiği işlemlerin Bilim Sanayi ... Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından usulüne uygun olarak yapıldığını, Milli Emlak Genel Müdürlüğünün Hazine ve Maliye Bakanlığından ayrılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlandığını, davanın Bilim Sanayi ... Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ihbarı gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.10.2021 tarihli ve 2019/203 E., 2021/474 K. sayılı kararıyla; tescil işleminin dayanağının bulunmadığı, kapanmış yolun bir kısmının dava dilekçesinde gösterilmeyen başka parsel içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 23.08.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda yol3 ve yol4 olarak gösterilen 43.109,64 m2’lik taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davada usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanmadığını, dava konusu taşınmaz Hazine adına kayıtlı olsa da taşınmaza ilişkin kamulaştırma işlemlerinin Bilim Sanayi ve ... Bakanlığı ile ... Milli Emlak Müdürlüğünün bağlı olduğu Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yapıldığını, reddedilen kısmın üzerinden lehlerine nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, hükmün uygulanabilirliği olmadığını, taşınmazın pasif konumda olup taşınmazın tamamı üzerinde dava dışı şirkete üs hakkı verildiğini, arta kalan kısmın ne şekilde tescil edileceği ile ilgili karar verilmediğini, dava konusu uygulama ile ilgili kısmi parselasyon planının incelenmesi durumunda, 109 ada 86 parselin tescil bildiriminde 48.909,87 m2 alanın kadastral yoldan Hazine adına ihdas edildiğinin, Hazine adına kayıtlı parsellerle tevhit edildikten sonra imar planı gereği (22.586,29 m2 yol ve 54.941,09 m2 yeşil olan olamak üzere ) toplam 77.527,38m2 alanın kamu lehine terk edildiğinin görüleceğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22.06.2022 tarihli ve 2022/203E., 2022/970K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kapanmış yolda kaldığı, Tapu Kanunu'nun 21. maddesi ve On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve ... İlçe ... İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 1. maddesi gereği davacı ... adına tescil edilmesi gerekeceği, davalı adına yapılan tescil işleminin dayanağının bulunmadığı ve yapılan tescil işleminin yolsuz olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrarla uyuşmazlığın hakem sıfatıyla çözülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiği de belirtilerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
2. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21. maddesi “Köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları köy veya belediye namına tescil olunur. (Ek fıkra:17/1/2019-7161/1 md.) ... Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü kullanımındaki kadastral yollar Hazine adına tescil olunur.” hükmünü içermektedir.
3. 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu (Endüstri Bölgeleri Kanunu Ve Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun) imar planları ve alt ... başlıklı 4/A maddesi 2. fıkrasında “(Ek fıkra:20/10/2022-7419/6 md.)Endüstri bölgesi sınırları içerisinde kapanan kadastral ve imar yolları ile parklar, her türlü sorumluluğu endüstri bölgesinin yönetilmesinden sorumlu şirkete ait olmak üzere Hazine adına tescil olunur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
4. Normlar hiyerarşisi, hukuk normlarının derece ve kuvvetini belirlemekte ve bir hukuk düzeninde var olan normların çokluğu anlamına gelmektedir.
Hukuk normları hiyerarşisinde aynı hususla ilgili farklı düzenlemeler içeren eşit hiyerarşik statüyü paylaşan normların var olması hâlinde mevcut olaya uygulanacak hukuk normları “genel kanun - özel kanun” ilişkileri göz önünde bulundurularak tespit edilmelidir. Bu bağlamda, içerdiği konular açısından her olaya veya herkese uygulanması mümkün olan kanunlar “genel kanun”, buna karşılık belirli olaylara veya belli durumlara uygulanan kanunlar ise “özel kanun” olarak tasnif edilmektedir.
“Yasaların çatışması” olarak da adlandırılan bu gibi durumlarda sonraki norm, öncekinin yerini alır (lex pasterior deraget priori); özel kanun, genel kanundan önce gelir (lex specialis per generalem non deregatur); açık anlamlı norm, kapalı anlamlı normdan önce gelir biçiminde kabul edilen temel ilkelerden yararlanılmalıdır (Hukuk Genel Kurulunun 01.03.2022 tarihli ve 2019/3-116Esas,2022/231Karar sayılı kararı).
3. Değerlendirme
1. Somut olayda, dava konusu taşınmazda 48.909,87m2 kadastral yol ihdas edilerek 13.11.2017 tarihli işlemle 56.985,72m2 arsa nitelikli 109 ada 82 parsel sayılı taşınmaz olarak Hazine adına tescil edildiği, 21.11.2017 tarihli bir çok taşınmazla birlikte tevhit işlemine tabi tutulup 109 ada 85 parsel sayılı 1.613.749,94m2 miktarlı arsa, ham toprak ve tarla olduğu, bilahare 22.11.2017 tarihinde ifraz edilerek 109 ada 86 parsel sayılı 1.405.147,84m2 miktarlı arsa olarak davalı adına tescil edildiği, taşınmazın 08.02.2016 tarihli ve 2016/85113 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “münferit yatırım yeri olarak” ilan edildiği, 20.11.2017 tarihinde ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. lehine 49 yıllık irtifak hakkı şerh edildiği, ancak yargılama sırasında kaydın 14.05.2020 tarihli imar ve birleştirme nedeniyle kapandığı, 115 ada 5 parsel sayılı 1.824.654,03m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmaz olarak halen davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtilmelidir ki, 27.10.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğü giren 4737 sayılı Yasa'nın 4/A maddesi 2. fıkrası gereğince endüstri bölgesi sınırı içinde kalan kapanan kadastral yolların Hazine adına tescil edileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıktır.
3. Kabule göre de, hükmün infazında tereddüte yol açacak şekilde kapanan kayıt ve miktar(m2) üzerinden iptal-tescile karar verilmesi de doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.