Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5652 E. 2024/1459 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanlarından kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve tescili istemiyle açılan davada, davalı tarafından dava konusu taşınmazın bir kısmının üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle HMK 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkının tanınıp tanınmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma öncesi verilen hükmün sehven kesinleştirilerek tapuda infaz edilmiş olması ve davalı tarafından dava konusu taşınmazın bir kısmının yargılama sırasında üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle, HMK'nın 125. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkının hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/402 E., 2022/178 K.

HÜKÜM : Asıl Davanın Kabulü- Birleştirilen Davanın Reddi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl davada davalı - birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacılar vekili; ... köyü 224 ada 15 parsel sayılı taşınmaz 9768 m2 yüz ölçümlü olup bunun 2000 m2'lik kısmının tarafların mirasbırakan anneleri ... tarafından 1972 yılında davacı ...'a satıldığını, davacı ...'ın kendisine ait olan bu kısma ev ve ahır yaptırdığını, ancak davalı ...'ın kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakan Hatice'den kalan 224 ada 15, 142 ada 1 ve 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazları 1/2'şer paylarla kendisi ile davacı ... adına tespit ve tescil ettirdiğini, böylelikle haksız ve yanlış tapu kaydı oluşturulduğunu ileri sürerek 224 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 2000 m2'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, 224 ada 15 parselin geri kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına payları oranında tesciline, 142 ada 1 ve 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taraflar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davacılardan ...'ın ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmiştir.

2.Birleştirilen davada davacı (asıl davada davalı) ...; ortak mirasbırakan anneleri ...'e ait 119 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kadastro ile hatalı şekilde davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, aynı taşınmaza ilişkin olarak daha önce kadastro mahkemesinde dava açtığını ancak davalı ile aralarında yaptıkları sözleşmeye binaen davasından feragat ettiğini, davalının ise sözleşme gereğini yerine getirmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş; asıl davanın reddini savunmuştur.

II. CEVAP

Birleştirilen davada davalı (asıl davada davacı) ...; dava konusu 119 ada 20 parsel sayılı taşınmazı 15.01.1986 tarihli harici satış senedi ile annesi Hatice'den satın alıp zilyetliğini devraldığını, senette davacının da imzasının bulunduğunu, kaldı ki daha önce davacı tarafından aynı taşınmaza ilişkin olarak kadastro mahkemesinde açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini belirtip davanın reddini savunmuş; yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.03.2014 tarihli ve 2009/186 Esas, 2014/112 Karar sayılı kararıyla, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının iptali ile 224 ada 15 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerin 04.10.2013 tarihli raporu ve Ek-1 ve Ek-2 krokisinde A harfi ve sarı renk ile gösterilen toplam 1517,45 metrekarelik kısmının tapusunun iptali ile bu kısmın taşınmazdan ifraz edilerek davacılardan ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın ifrazdan sonraki bakiye kalan kısmının ve 140 ada 4 parsel ile 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile ...'e ait mirasçılık belgesindeki paylar oranında 8/56 payının ..., 8/56 payının ..., 8/56 payının ..., 8/56 payının ..., 3/56 payının ..., 3/56 payının ..., 2/56 payının ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye kalan kısmın davalı ...'in uhdesinde bırakılmasına; birleştirilen davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı - birleştirilen davada davacı ... vasisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.02.2021 tarihli ve 2018/2024 Esas, 2021/534 Karar sayılı kararıyla; "Mahkemece, 07.04.2009 tarihinde açılan eldeki davada, ...'in yasal temsilcisi olan vasisi yargılama esnasında davaya dahil edilmemiş ve yöntemince taraf teşkili sağlanmamıştır. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına ilişkin hüküm kurulması hukuken mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı-birleşen dosya davacısı ...'in vasisine tebliğ edilerek yöntemince taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm delilleri toplanmalı ve bundan sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davada, taşınmazların tarafların mirasbırakanına ait olduğu, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı, 15 parsel sayılı taşınmazın Fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1517,45 m²'lik kısmına davacılardan Süleyman'ın ev ve ahır yaptırdığı, bu kısma 30-40 yıldan beri nizasız ve fasılasız şekilde zilyet olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, taşınmazın fen bilirkişilerinin 04.10.2013 tarihli raporu ve Ek 1 ile Ek 2 krokisinde (A) harfi ile sarı renkle gösterilen 1517,45 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile bu kısmın taşınmazdan ifraz edilerek davacılardan Süleyman adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın geri kalan kısmı ile diğer dava konusu 142 ada 1 ve 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davanın tarafları adına tesciline; birleştirile davada ise, taraflar arasında daha önce kadastro mahkemesinde görülen davanın eldeki davada kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ... vekili; birleştirilen dava yönünden, davacı ...'ın hükümlü olması sebebiyle ehliyetsiz olduğu döneme ilişkin bozma öncesi yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğunu, yeniden keşif günü verilerek davacının delillerinin toplanması ve toplanan delile göre karar verilmesi gerekirken bu husus değerlendirilmeden karar verilmesinin hukuka ve usule aykırılık teşkil ettiğini; asıl dava yönünden, davacı ... adına iptal tesciline karar verilen taşınmaz bölümünün miras malı olup tüm kardeşlerin el birliği şeklinde mülkiyete sahip olduğunun gözardı edildiğini, davacı ...'a satış olduğunu kanıtlayacak hiçbir delil dosyaya sunulmadan, yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğunu, hükümde dayanak gözetilecek hiçbir ibarenin bulunmadığını, kaldı ki talep edildiği gibi paylar oranında talebin de mümkün olmadığını, kadastro aşamasında tescil edilen taşınmaz açısından muvazaa iddiasının dinlenemeyeceğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 599 uncu maddesi gözetilmeden karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Bozmadan sonra davalı-birleştirilen davada davacı ...'in vesayet halinin devam edip etmediği araştırılmış, Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2013/406 Esas, 2013/676 Karar sayılı ek kararı ile hükümlü ... hakkında 03.10.2019 tarihinde denetimli serbestlik kararı verildiği ve hapis halinin bu tarih itibarıyla sona ermesi nedeniyle TMK'nın 471 inci maddesi uyarınca vesayet halinin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verildiği, davalının 27.07.2021 tarihinde vekaletname verdiği vekil ile kendisini temsil ettirdiği, böylelikle yargılama sırasında taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür.

Muğla ili, ... ilçesi, ... köyü kadastro çalışmaları sonucunda asıl davaya konu 224 ada 15 (9768,39 m2, kargir ev ve ahır ve tarla), 142 ada 1 (240,02 m2, tarla) ve 140 ada 4 (7474,28 m2, tarla) parsel sayılı taşınmazların irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2'şer paylarla davacı ... ile davalı- birleştirilen davada davacı ... adlarına tespit edildiği, kadastro tespitlerinin itiraza uğramadan 02.05.2006 tarihinde kesinleşmesi sonucu tapu kayıtlarının oluştuğu; birleştirilen davaya konu 119 ada 20 parsel sayılı taşınmazın (10368 m2, tarla) 15.01.1986 tarihli harici satış senedi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davacı-birleştirilen davada davalı ... adına tespit edildiği, tespite Hasan (davalı - birleştirilen davada davacı) tarafından itiraz edilmesi üzerine Fethiye Kadastro Mahkemesinin 02.06.2006 tarihli ve 2006/230 Esas, 2006/88 Karar sayılı kararı ile feragat nedeniyle davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verildiği, kararın 17.07.2006 tarihinde kesinleşmesi ile taşınmazın hükmen davacı- birleştirilen davada davalı ... adına tescil edildiği kayıtlarla sabittir.

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozma kararının gerekçelerine göre asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı- birleştirilen davada davacı ... vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

UYAP ortamından gönderilen geri çevirme yazımız sonucu asıl davaya 140 ada 4, 142 ada 1 ve 224 ada 15 parsel sayılı taşınmazların tapu kütüklerinin ve güncel tapu kayıtlarının dosya içerisine gönderildiği, kayıtların incelenmesinde, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.02.2021 tarihli bozma kararından önce Mahkemece verilen 11.03.2014 tarihli kararın sehven kesinleştirilip tapuda infaz edilmesiyle davacıların 04.08.2014 tarihinde taşınmazlarda hükmen paydaş oldukları, davalı ...'ın 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 2/7 payının 31.10.2023 tarihinde dava dışı Yüzyüze Özel Eğitim Kurumları Anonim Şirketi'ne, 224 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki 2/7 payının ise 26.10.2023 tarihinde dava dışı Karakelle Grup İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne satış suretiyle temlik edildiği görülmektedir.

HMK'nın, "Dava Konusunun Devri" başlıklı 125 inci maddesinin ilgili bölümünde “ (1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir: a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur. b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Her ne kadar, bozmadan önce verilen hüküm kesinleştirilip tapuda infaz edilmişse de kesinleştirme ve infaz işleminin usule uygun olmadığı, yok hükmünde olduğu tartışmasız olmakla; asıl davaya konu edilip davalı ... tarafından yargılama sırasında dava dışı şirketlere devredilen 140 ada 4 ile 224 ada 15 parsel sayılı taşınmazlardaki paylar bakımından HMK'nın 125 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak belirtilen taşınmazlar bakımından davayı ne şekilde sürdüreceklerinin sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı ... vekilinin, birleştirilen davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının REDDİNE, asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.