"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istinafı üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda, davacılar ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, asıl ve birleştirilen davada dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam 115.500,00 TL değeri üzerinden asıl davada davacı ...'in 1/36 (1/9 x 5/20) miras payına karşılık gelen değer 3.208,33 TL; asıl davadaki diğer davacıların her birinin 3/180 ((1/9 x 3/20) miras paylarına karşılık gelen değer 1.925,00 TL; birleştirilen davadaki her bir davacının 1/9 miras paylarına karşılık gelen değer ise 12.833,33 TL olup, anılan değerlerin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, asıl ve birleştirilen davada davacıların temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.