Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6004 E. 2023/6220 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 212 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından bu parsel yönünden temyiz itirazlarının reddi ile karar onanmış; ancak 212 ada 31 parsel sayılı taşınmaz yönünden zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı, taşınmazın tapu kaydının oluşumuna esas belgeler ve hava fotoğrafları ile yapılacak keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek bu parsel yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1535 E., 2022/609 K.

DAVA TARİHİ : 26.05.2016

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/393 E., 2021/309 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; çekişmeli 212 ada 25 ve 31 parsel sayılı taşınmazların babasından davacıya kaldığını, taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak Hazine adına tespit edildiğini, dava konusu tarla vasfındaki özel mülkiyete konu taşınmazın davacı ve babası tarafından uzun yıllardır malik sıfatıyla kesintisiz kullanıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Hazinenin toprak tevzi sonucu oluşan 1967 tarihli tapu kaydı öncesinde Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46 ıncı maddeleri ve Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinde belirlenen 20 yıl süreyle davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının davacı lehine oluştuğunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 212 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 212 ada 31 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 16.024,87 m2 lik taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle;zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığına dair yeterli araştırma yapılmadığını, imar ihyanın tamamlanmadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ıncı maddeleri, 4753 ve 5618 sayılı Toprak Tevzi Çalışmalarının Usul Ve Esaslarına İlişkin Kanun hükümleri

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 212 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tapu ve vergi kayıt defterinde kaydına rastlanmadığı, halen tarla vasfında olup kimliği tam olarak tesbit edilemeyen bir kişi tarafından kullanıldığı belirtilerek Hazine adına tespit edilip 2.693 m2 yüzölçümü ile Maliye Hazinesi adına tescilinin yapıldığı; 212 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 07.04.1967 tarih ve 28 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak Toprak Tevzi Komisyonunun 32 pafta 28 nolu parseline tekabül ettiğinden paftasına uygun olarak tespit edilip 20.074,69 m2 yüzölçümü ile Maliye Hazinesi adına tescilinin yapıldığı, Toprak Tevzi evrakları incelendiğinde belirtmelik tutanağında Halil Ercan'ın işgalinde olduğunun yazıldığı anlaşılmaktadır.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre çekişmeli 212 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak isabetsizlik bulunmadığından, davalı Hazine vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazlarının REDDİNE

3. Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Mahkemece, çekişmeli 212 ada 31 parsel sayılı taşınmazın köy orta malı niteliğinde olan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı ve taşınmaz üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

Davalı Hazinenin dayandığı ve tespite esas 07.04.1967 tarih ve 28 sıra nolu tapu kaydının 20 yıl öncesine gidilerek davacıdan önceki zilyetlerin tespiti, zilyetliklerinin ne zaman başladığı, nasıl sürdüğü, davacı yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı net olarak belirlenmeksizin karar verilmiştir.

Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının oluşumuna esas belirtmelik tutanağı, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası ile Hazine tapusunun tesis tarihi olan 1967 yılından geriye doğru en eski tarihli ve kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte tespit dayanağı tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eli ile uygulanmalı, fen bilirkişisinden tapu kaydının haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanmasını ve buna göre tapu kaydının kapsamını gösterir krokili rapor alınmalı, tapu kaydının haritasının fenni sıhhate uygun olmaması halinde ise sınırları itibariyle uygulanarak tek tek kapsamı kroki de gösterilmeli, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa bu kayıtlar da zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamları belirlenmelidir.

Yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı, sınırında mera olup olmadığı, mera var ise arada doğal ya da ayırıcı sınır bulunup bulunmadığı, sınırlarında genişleme olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmelidir.

Ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın her yönden çekilmiş fotoğraflarını içerir, taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldığını, varsa üzerindeki bitki örtüsünü, cinsini ve yaşlarını açıklayan, sınırdaki taşınmazların hangi vasıfta olduğu, sınırda mera bulunup bulunmadığı, mera parseli var ise arada ayırıcı sabit sınır bulunup bulunmadığı husularında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden ise yukarıda belirtilen tarihlerdeki hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalıdır.

Belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazın Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kalması halinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 inci maddelerinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde ise davacı yararına tespit tarihinden geriye 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalı, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden zilyetlik yoluyla kazanılabilecek 40/100 dönüm norm sınırına dikkat edilmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi hükmündeki sınırlamalar esas alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.

Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekilinin 212 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

2.Davalı Hazine vekilinin 212 ada 31 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 inci maddesi uyarınca temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.