Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6348 E. 2022/8531 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhalenin feshine rağmen tapu kaydı düzeltilmeyen taşınmazın tapu iptali ve tescili davasında, davalıların iyiniyet iddiası ve takas/mahsup taleplerinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshine dair kararın kesinleşmesiyle davalı adına yapılan tescilin hukuki dayanağını kaybettiği, davalının taşınmazdaki sorunları bilip devir aldığı ve takas/mahsup talebinin taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle yerinde olmadığı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 12.05.2022 tarihli ve 2022/619 Esas, 2022/621 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 13/12/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ....geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, maliki olduğu 6064 parsel sayılı taşınmazdaki 26 numaralı bağımsız bölümün Diyarbakır İcra Müdürlüğünün 1999/380 Esaslı takip dosyası ile davalı ...’e ihale edildiğini, Diyarbakır İcra Hukuk Mahkemesinin 2005/768 Esas sayılı davası ile ihalenin feshine karar verildiğini, tapunun eski hale getirilmesine karar verilmesine rağmen bu durumun gerçekleşmediğini, taşınmazda ailesi ile birlikte ikamet ettiklerini, davalı ...’in davalı ...’e taşınmazı muvazaalı olarak devrettiğini, Recep’in taşınmazın durumunu bildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... süresinde cevap dilekçesi sunmamış, aşamadaki beyanında; satın aldığı taşınmazı davacının haksız olarak kullanmaya devam ettiğini, davacının müdahalesinin meni için 2018 yılında dava açtığını ve davanın kabul edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... cevap ve ıslah dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, 15 yıl sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, icra takibine konu borcun sona ermediğini, takas/mahsup talep ettiğini, diğer davalı ...’e taşınmazın muvazaalı devredildiğini davacının ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, Diyarbakır İcra Hukuk Mahkemesinin 07.11.2006 tarihli ve 2005/768 Esas, 2006/457 Karar sayılı kararıyla ihalenin feshine karar verildiği, ihalenin feshi davasının kesinleşmesiyle davalı ... adına oluşan tescilin dayanaksız kaldığı, davalı ...’in de iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, takas/mahsup talebinde bulunduklarını, Mahkemece bu konuda hiçbir karar verilmediğini, ihalenin feshi kararının ve düzeltilmeyen tapu işleminin üzerinden 15 yıldan fazla zaman geçtikten sonra eldeki davanın açılmasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, muvazaa hususunun davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, hatanın davacıdan kaynaklandığını, ihalenin feshinden kaynaklı tapu iptal ve tescil davası olduğu için dava harç ve giderler gibi istinaf harcı, ilam karar harcı ve vekalet ücretinin maktu olması gerektiğini, değer tespitine yönelik bilirkişi raporunun eksik, yanlış ve hatalı olduğunu, fazla harç hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.2. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle, tapuda devir bedelleri arasında aşırı fark bulunmasının yapılan işlemin muvazaalı olduğuna karine teşkil edeceği yönündeki kabulün hatalı olduğunu, gayrimenkul satış işlemlerinde yapılan tüm devirlerde rayiç değer ile tapudaki satış değeri arasında uygulamada yaygın bir şekilde farklar olduğunu, işlemin muvazaalı olduğunu ispat yükünün kendisinde olmadığını, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023 üncü maddesinin koruyuculuğu kapsamında tapu kayıtlarına güvenerek taşınmazı aldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12.05.2022 tarihli ve 2022/619 Esas, 2022/621 Karar sayılı kararı ile ihalenin feshi davasının kesinleşmesi ile tescilin yolsuz hale geldiği, davalı ...’in Savcılık beyanında taşınmazı ticari iş nedeniyle borcuna karşılık olarak aldığı, tapu alınmadan önce ilgili ikamete gittiği ve davacının eşi ile görüştüğü, davacının eşinin kendisine tapuda problem olduğunu söylediği yönünde ifadeleri bulunduğu, bu hali ile davalı ...’in taşınmaz ile ilgili sorunları bildiği ve buna rağmen tapu devrini üzerine aldığı, taşınmazı aldıktan sonra da taşınmaz ile uzun süre ilgilenmediği, uyuşmazlığın, taşınmazın aynına ilişkin olması karşısında da davalı ...’in takas – mahsup talebinin doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, davaya sonradan dahil olduğunu, cevap dilekçesini ıslah ederek takas/mahsup talebinde bulunduğunu, bu talebi hakkında bir karar verilmediğini, ihalenin feshi kararından 15 sene sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, taşınmazın değerlenmesi nedeniyle eldeki davanın açıldığını, ihalenin feshinin davacıdan alacağını kaldırmadığını, bu nedenle takas mahsup talebinde bulunduğunu, ispat yükü davacıda iken kendilerinden delil istenildiğini, harçların ve vekalet ücretinin maktu olması gerektiğini, peşin harcın mahsup edilmediğini ve fazla harç alındığını, bilirkişinin taşınmazın değerinin temlik tarihindeki şartlara göre hesaplaması gerektiğini, bedelin tapuda düşük gösterildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, davacının hakkını kötüye kullandığını, çok uzun süre tapu iptali ve tescil için dava açmadığını, diğer davalının takas mahsup talebinin dikkate alınmadığını, taşınmazı 2009 yılında aldığını ve 2018 tarihinde men-i müdahale ve ecrimisil davası açtığını, taşınmazı aldıktan sonra durumu öğrendiğini, taşınmazı geri vermek istediğini ancak diğer davalının kendisini oyaladığını, ispat yükünün kendilerine yüklenildiğini, taşınmazı alırken tapuda şerh bulunmadığını, kötü niyetin ispat edilemediğini, bedelin tapuda düşük gösterildiğini, diğer davalı ile tanışıklığının olmadığını, hiç bir zaman İzmir'de yaşamadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1 TMK'nın 705 inci maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükümleri düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.2.2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında; ise “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21.859,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 27.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.