Logo

1. Hukuk Dairesi2022/6566 E. 2024/1794 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların miras yoluyla davacıya inip inmediği ve davalılar adına tescilinin iptali gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların miras yoluyla intikal iddiasını HMK m.190 ve TMK m.6'ya göre ispatlayamamaları ve bozmaya uyularak verilen kararda hukuki bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/185 E., 2021/109 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

..., ..., ..., ..., ...

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ... ve davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacı; kadastro çalışması sonucunda ... ada 3 ve 153 ada 6, 115 ada 3, 107 ada 22 ve 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan babası ...’e ait iken kadastro tespitinde davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Birleştirilen davada davalılar; kök mirasıbırakanın çok önce öldüğünü, oğulları ... ve ... çok küçük yaşta olduğu için taşınmazlarına sahip çıkamadıklarını, kök mirasbırakandan kalan taşınmaz olmadığını, dava konusu taşınmazları mirasbırakan ...’nın satın aldığını ya da ormandan imar-ihya ederek kullandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.05.2013 tarihli ve 2009/349 Esas, 2013/387 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne, dava konusu 151 ada 3 ve 17, 152 ada 3 ve 153 ada 6 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 280/560 hissenin davacı ... adına, 280/560 hissenin ise davalılar adına hisseli olarak tapuya tesciline, 115 ada 3, 107 ada 22 ve 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı, birleştirilen davada bir kısım davalılar (..., ...,...) ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.03.2018 tarihli ve 2015/21348 Esas, 2018/1550 Karar sayılı kararı ile; 115 ada 3, 129 ada 3 ve 107 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kararın onanmasına, diğer taşınmazlar yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen karar ile asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne, dava konusu 151 ada 3 ve 17 ve 153 ada 6 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 280/560 hissenin davacı ... adına, 280/560 hissenin ise davalılar adına hisseli olarak tapuya tesciline, 115 ada 3, 107 ada 22, 152 ada 3 ve 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ..., asıl davanın davalısı ... ve birleştirilen davada davalılar ...,...,... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı temyiz dilekçesinde özetle; keşfin usulüne uygun yapılmadığını, mahalli bilirkişilerin gösterdikleri yer ile dava konusu yerin farklı olduğunu, tanık dinleme usullerine uyulmadığı için keşif zaptına şerh düşülmesini istemesine rağmen yapılmadığını, bu nedenle zaptın imzalanmadığını, hazır olanların usulen imza atması gerektiğini, yanlış değerlendirme yapıldığını, 2009/350 Esas sayılı dava ile eldeki davanın çelişkili olduğunu, iki kardeşin taşınmazları paylaştığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Asıl dava davalısı ... ve birleştirilen davada davalılar ..., ...,... temyiz dilekçelerinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 152 ada 3 parsel yönünden 02.03.1967 tarihli gayrimenkul satış senedinde belirtilen sınırların bilirkişilerce belirtildiğini, bu sınırları dere ve dağ arası olarak söylediklerini, derenin hem 152 ada 3 hem de 153 ada 6 parsel sayılı taşınmazı kapsadığını, 27.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporu ekinde bu hususun belirtildiğini ancak 153 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bu belgeye dayanak olarak kararda gösterilmediğini, bu tarlanın arasından yol geçtiğini ve bu nedenle taşınmazın ikiye bölündüğünü, diğer araziler yönünden de kök mirasbırakan ...'dan kalan bir arazi olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; diğer parseller yönünden ise kök mirasbırakan ...'ın çocukları daha küçük yaştayken öldüğünü, bu yerlere kendileri çok küçük yaşta olduklarından sahip çıkamadıklarını, bu sebeple de kök mirasbırakan ...’dan kalan herhangi bir gayrimenkul olmadığını, dava konusu gayrimenkullerin kök mirasbırakanı ...'ın ölümünden sonra babaları ...’ın satın alarak ve ormandan imar-ihya ederek edindiği gayrimenkuller olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, HMK geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle 152 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakandan geldiğinin HMK'nın 190 ıncı, TMK'nın 6 ncı maddesi uyarınca ispatlanamadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının, asıl dava davalısı ...'in ve birleştirilen davada davalılar ...,...,...'nin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 161,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıdan, 713,32 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

05.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...