"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/76 E., 2022/380 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ve Davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... mahallesinde bulunan yaklaşık 11 dönümlük taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, oysa dava konusu taşınmazı, maliki olduğu 712 parsel sayılı taşınmazla bir bütün halde uzun yıllardır kullandığını, zilyetlikle iktisap koşullarının lehine oluştuğunu ileri sürerek tescil harici bırakılan kısmın adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.04.2015 tarihli ve 2011/98 E. 2015/203 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 27.11.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 8.065,99 m2'lik aşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.07.2019 tarihli ve 2016/9392 E. 2019/4937 K. sayılı kararıyla; dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın halen bu niteliğini koruyup korumadığı, imar-ihya suretiyle elde edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmadığı, jeoloji ve ziraat mühendisi bilirkişilerin yetersiz raporlarıyla yetinildiği, arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı ve taşınmazın bitişiğinde dere, yakınında gölet bulunmasına rağmen kıyı kenar çizgisi yönünden araştırma yapılmadığı, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamına girmediği, dere yatağının değiştirilmediği, dava konusu taşınmaz ile dere yatağı arasında 20 metre mesafe olduğu, derenin kuru dere niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazın özel olarak tarıma elverişli hale getirilmesine gerek olmadığı, taşınmazın DSİ'nin kamulaştırma sahasının dışında kaldığı, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 17.09.2021 tarihli teknik bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen toplam 8.065,99 m2 taşınmazın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme sonucu karar verildiğini, kıyı kenar çizgisinin usulüne uygun olarak tespit edilmediğini, en eski hava ve uydu fotolarının dosyaya kazandırılması gerektiğini, bilirkişi heyetinin taşınmazın imar-ihya edilmesine gerek olmadığını tespit ettiğini, davacının iddiasını ispatlayamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... Belediyesi vekili, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini, davacının taşınmazı aralıksız ve uzun süredir kullandığına dair iddianın ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.1979 yılında ... mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümü "dere" olarak tescil harici bırakılmıştır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 151,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Belediyesinden alınmasına,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.