"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/997 E., 2022/880 K.
DAVA TARİHİ : 06.06.2016
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıveliler Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/27 E., 2021/25 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 269 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava dışı oğlu Numan Çukur adına tespit gördüğünü, daha sonra bu yerin davalıya satış suretiyle devredildiğini, dava konusu taşınmaza komşu 269 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise eşi ve çocukları adına kayıtlı olduğunu, 269 ada 1 parsel sayılı taşınmazın üzerine 1995 yılında foseptik çukuru açtıklarını ve bu şekilde uzun yıllardan beri kullanılageldiğini, Numan Çukur'un bu yer ile bir ilgisinin bulunmadığını, yapılan kadastro tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek 269 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu yeri iyi niyetli olarak iktisap eden üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, bedelini ödediğini, öncesine dayalı işlemlerden bilgi sahibi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2019/27 Esas, 2021/25 Karar sayılı kararıyla; kadastro tespiti sırasında davacının dava konusu taşınmazı dava dışı oğlu Numan Çukur’a hibe ettiğini beyan ettiği, tespit işleminin bu şekilde tamamlanarak kesinleştiği, kadastro tespit tutanağının resmi belge niteliğinde olduğu ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli kabul edileceği, tespit işleminin üzerinde 8 yıl geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı, davacının iddiasını usulünce ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde foseptik çukurunun eşi ve çocuklarının maliki olduğu komşu 269 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ait olduğunu, Mahkemece yeterince inceleme ve araştırma yapılmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2021/997 Esas, 2022/880 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın öncesinde davacıya ait iken davacı tarafından davalı ...'un bayii Numan'a bağışlandığı, taşınmazın 269 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan kahvehane ve evin foseptik çukuru olarak kullanıldığı, bu nedenle belediye tarafından Numan Çukur'un yapı yapmasına izin verilmediği, adı geçenin fiili imkansızlık nedeni ile kullanamadığı, kaldı ki davacının da dava konusu taşınmazda ekonomik amaca uygun ve edinmeyi sağlayıcı nitelikte bir kullanımının bulunduğunun ispat edilemediği, bu durumda Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Karaman İli, Sarıveliler ilçesi Dumlugöze köyünde bulunan 269 ada 1 sayılı parsel "arsa" vasfıyla senetsizden Numan Çukur adına tespit ve tescil edilmiş, 23.03 2016 tarihinde kayden davalı ...'a satılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.