"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/494 E., 2022/574 K.
DAVA TARİHİ : 07.01.2015
HÜKÜM : Yeniden karar verilmesine yer olmadığına
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1408 ada 11 parsel sayılı taşınmazın gerçek maliki olduğunu, ancak yolsuz bir tescil ile taşınmazın davalı ... ...ile ölü...adına tapuya kaydedildiğini, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/299 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, kararın da onandığını ancak karar düzeltme aşamasında kayıt malikinin davaya sonradan dahil edilmesi ile taraf teşkili sağlanamayacağı gerekçesiyle kararın bozulduğunu ve davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, davacının aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde; tescil tarihi itibariyle aradan 46 yıl geçtiğini, hukuki yarar yokluğu ve zaman aşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tescilin yolsuz olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ...Telekomünikasyon Sanayi Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin, üzerinde hiç bir şerh bulunmayan taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2018 tarihli ve 2018/302 E. 2018/423 K. sayılı kararıyla davanın kabülüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 26.02.2019 tarihli ve 2018/2052 Esas, 2019/309 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri rafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairece 24.05.2021 tarihli 2019/2020 E. 2021/2770 K. sayılı kararıyla “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Şirket dışındaki davalılar yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı Şirket dışındaki davalıların temyiz itirazlarının reddine,...Somut olayda, Mahkemece davalı Şirket’in iyiniyetli olup olmadığı bakımından hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, taşınmazın temlik alındığı döneme ilişkin davalı Şirket kayıtlarının getirtilmesi, dava konusu taşınmazın hisseli olduğu dikkate alınarak temlik tarihinde dava konusu payın rayiç değerinin tespit ettirilmesi, ortaklığın giderilmesi dava dosyası getirtilerek davalı Şirketin taşınmazın davalı olduğunu öğrenme ve eldeki davaya müdahil olma durumu hakkındaki iddialarının hep birlikte değerlendirilmesi ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı Şirketin dava konusu taşınmazdaki 1031/2100 payı diğer davalılardan 14.05.2015 tarihinde 350.000 TL bedelle satın aldığı, ödemenin Şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, payın temlik tarihindeki keşfen saptanan değerinin 578.257,85 TL olduğu, tapu kaydı üzerinde eldeki dava ile ilgili herhangi bir şerh bulunmadığı, davalı Şirketin eldeki davayı, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/507 Esas sayılı dosyasında açtığı ortaklığın giderilmesi davasına verilen cevap dilekçesi ile öğrendiği, daha önce öğrendiğinin davacılar tarafından ispatlanamadığı, davalı tacir olmakla basiretli davranma yükümlülüğü var ise de tapu kaydında herhangi bir şerh bulunmaması karşısında satın aldığı taşınmazla ilgili bir davanın bulunup bulunmadığını araştırma gibi bir yükümlülüğü bulunmadığı, davalı Şirketin iyiniyetli üçüncü kişi olduğu, bu nedenle TMK'nın 1023 üncü maddesi koruyuculuğundan yararlanabileceği gerekçesiyle davalı Şirkete satış suretiyle temlik edilen 1031/2100 pay yönünden davacıların tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, davalı Şirketin taşınmazdaki payı rayiç değerin % 70 altında satın aldığını, davalı tanığı ...'nun davalı Şirket yetkililerinin taşınmaz hakkında dava olduğunu bildiklerini beyan ettiğini, davalı Şirketin açtığı ortaklığın giderilmesi davası ile eldeki davadan haberdar olduğu yönündeki kabulün hatalı olduğunu, eldeki davanın ön inceleme duruşması öncesinde dilekçe vererek bilgi sahibi olduklarını, ayrıca dava konusu taşınmazın çok kısa bir sürede rayiç değerinin çok altında davalıya satıldığını, davalının iyi niyetli kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunun 2 inci, 705 inci, 1023 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.