Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7089 E. 2023/3311 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi’nin göreve başlamasından önce verilen ve Yargıtay’ın yargı yeri tayinine ilişkin kararından sonra esasa ilişkin verilen yerel mahkeme kararına karşı hangi kanun yoluna başvurulacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın yargı yeri tayinine ilişkin kararından sonra verilen ve esasa ilişkin yerel mahkeme kararına karşı, Yargıtayca daha önce esasa ilişkin bir inceleme yapılmadığından 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca istinaf yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf talebini temyiz talebi olarak kabul edip dosyayı iade kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı asil dava dilekçesinde; 12055 ada 76 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan dedesi ... ...’nden torunlarına kaldığını, ancak tapu kayıtlarında taşınmazın malik hanesinde ... ... yerine ... mirasçıları şeklindeki kaydın bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın ... ... adına olduğunun tespitini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kayıt maliki ile dava dilekçesinde ismi geçen kişinin aynı kişi olup olmadığının tüm resmi kayıtlar ile araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davanın açıldığı ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/332 E., 2014/448 K. sayılı kararı ile davanın taşınmazın mülkiyetinin saptanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/546 E., 2015/354 K. sayılı kararı ile davanın tapu maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dosyanın yargı yeri belirlenmek üzere Yargıtaya gönderilmesine karar verilmiştir.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.10.2016 tarihli ve 2016/5898 E., 2016/8776 K. sayılı kararı ile davanın tapu maliki ile mirasbırakanın aynı kişiler olduğunun tespitine yönelik olduğu ve çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1477 E., 2017/411 K. sayılı kararıyla iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazda ... mirasçıları olarak geçen kaydın ... ... olarak tespitine ve tapuya tesciline karar verilmiştir.

Karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2022/1608 E., 2022/1069 K. ve 15.09.2022 tarihli kararı ile ilk derece mahkemelerince verilen önceki tarihli kararların Bölge Adliye Mahkemelerinin görev tarihinden önce verildiği, ayrıca uyuşmazlık nitelemesinin yargı yeri belirlenmesi suretiyle Yargıtayca yapıldığı, bu nedenle istinaf yolunun caiz bulunmadığı gerekçesiyle istinaf dilekçesi temyiz talebi olarak kabul edilmek suretiyle dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 373/4 maddesi; “Yargıtayın bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karar karşı temyiz yoluna başvurulabilir” hükmünü, Geçici 3/2 maddesi; “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427. ila 444. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.'” hükmünü içermektedir.

Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtaya yapılmakta olan temyiz kanun yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar iki dereceli kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır. Diğer bir anlatımla, Yargıtayın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.10.2016 tarihli ve 2016/5898 E., 2016/8776 K. sayılı kararı ile somut davada sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş ve görevli mahkemece anılan karar sonrası esasa ilişkin yargılama yapılarak karar verilmiştir. Bu durumda aleyhine kanun yoluna gidilen ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1477 E., 2017/411 K. sayılı kararıyla ilgili olarak Yargıtayın daha önce esas yönüyle herhangi bir denetimi söz konusu değildir.

Mahkemenin esas yönünden verdiği ve daha önce Yargıtay görevli dairesinin denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi ''İstinaf'' olup, görevli merciinin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere İlk Derece MAHKEMESİNE İADESİNE, 15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.